“15 aydır bizi duyan yok”

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası kuzey ile güney arasındaki geçişlerin yeniden başlaması talebiyle eylem yaptı. Lefkeliler Hanı’nda basın açıklaması yapan Esnaf Odası ardından Lokmacı geçiş noktasına yürüdü.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), “Kapılar derhal açılsın” talebiyle bugün Lefke Hanı’nda toplanarak, eylem yaptı.

“Kapıları Açın Şimdi” pankartının asıldığı eyleme, bazı Arasta esnafı da katıldı.

Eylemde ilk sözü KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga aldı. “15 ayı geçtik, hesap ortada. 15 ayda duyan da olmadı, hisseden de olmadı, kapımızı çalan da olmadı” diyen Tulga, sıkıntılarla baş başa kaldıklarını belirtti.

“Bütün faturaları biz ödedik, ödemeye de devam ediyoruz” ifadelerini kullanan Tulga, geçen yıl martta kapıların kapanmasının üstünden 15 ay geçtiğini, bu sürede; 1974’ten bugüne vergi ödeyen, katma değer yaratan esnafın görmezden gelindiğini, kapısını çalan olmadığını savundu.

Geçiş kapılarının açılmasının zamanının geldiğini kaydeden Tulga, Covid-19 salgınında üzerlerine düşen sorumluluğu aldıklarını söyledi. Tulga, “Gık demedik 15 ay boyunca… Aç kaldık, yoksullaştık ama sesimizi çıkarmadık” şeklinde konuştu.

“Keşke bu sürede markete gidecek harcamamız karşılansaydı, en azından işleyen kiralar ve faizleri gündeme gelmiş olsaydı” diyerek eleştiride bulunan Tulga, şartların oluştuğunu, kapıların açılmaması için gerekçe olmadığını savundu.

Bugüne kadar ‘acele etmeyin, turuncuya dönecekmiş, daha uygun değilmiş’ sözlerini duyduklarını söyleyen Tulga, turizmi hareket geçirmek için uygulanan kapalı turizm uygulamasına dikkat çekti.

Sağlık Kurulu raporlarının ve İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin açıklamasının ortada olduğunu savunan Tulga, “Senin gerekçen ne ?” sorusunu sordu.

KANBER: “MUTLAKA KAPILAR AÇILMALI”

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber de, çerçevenin belli olduğunu, 15 ayın tamamlanıp 16’ncı aya girilen dönemde, toplumun, esnafın veya iş insanlarının dertlerini tüm platformlarda anlatmalarına, öncülük etmelerine ve sorumluk almalarına rağmen plansızlık çerçevesinde bu noktaya gelindiğini kaydetti.

Tespitlerinin tamamının doğru çıktığını savunan Kanber, kısa-orta-uzun vadeli bir planlama önerdiklerini anlatarak, “Turizm mi öncelikli, yükseköğretim mi, yoksa kara kapıları mı? Bütün bu söylemlerimizin karşısında her zaman kimlik, bölgecilik, memleketçilik tanımlarına göre bazı şeylerin öne geçirildiğini gördük” dedi.

Kara kapılarının açılmasının tartışıldığı noktada Ercan Havaalanı’ndan önce turist getirilmesi gerektiğinin kendilerine söylendiğini savunan Kanber, “Nedir bu gerekçe?” diye sordu.

Bir ada ülkesinde yaşadıklarına dikkat çeken Kanber, iki toplumun birbirine etki edeceği ekonomide, kültürde, sağlıkta pozitif birçok şey olduğunu söyledi. Kanber, bu nedenle mutlaka kapıların açılması gerektiğini dile getirdi.

Toplumun önceliğinin “aş” olduğunu ifade eden Kanber, bunu sağlayacak yöntemleri bu ülkeyi yönetenlerin ortaya koymadığını, koymak için mücadele edenleri de görmezden geldiğini ileri sürdü.

Yandaşlık ve menfaatçiler üzerinden 15 ay bitti” diyen Kanber, “Toplum yararına kapıların bir an önce açılması gerekiyor” vurgusu yaptı.

Bu süreçteki zararlarının sorumlusunu bildiklerini ifade eden Kanber, kapıların açılması, ardından yükseköğrenimin devreye girmesi ve turizmin de dünyada uygulanan yöntemlerle hayata geçmesini talep etti.

Sorumluluk alanların önyargısız, tamamıyla toplum yararına kapıları açmasını isteyen Kanber, diğer tüm konuların paydaşlarla birlikte çözülmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.

Kanber, Lokmacı Kapısı açılsa bile bölgedeki esnafın da, başka alanlardaki esnafın sorunlarına aynı duyarlılıkta bakması gerektiğine inandıklarını belirterek, mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti.