© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

28 Şubat davasında karar açıklandı

103 sanıktan aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı Bir, Genelkurmay Harekat Başkanı Doğan ve eski YÖK Başkanı Gürüz'ün de bulunduğu 21'i müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, yaş ve sağlık durumları ile ölçülülük ve orantılılık ilkelerini de birlikte değerlendirerek, sanıklara yurt dışına çıkış yasağı ve karakola imza verme şartı getirdi. Yüklenen suçları işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle 68 sanığın beraatına hükmedildi. 10 sanık hakkındaki dava zaman aşımının dolması, 4 sanık hakkındaki dava ise ölmüş olmaları nedeniyle düşürüldü.

28 Şubat davasında 103 sanıktan aralarında dönemin  Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2.  Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral  Çetin Doğan ve eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Halil Kemal Gürüz'ün de bulunduğu 21'i  müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Yüklenen suçları işledikleri sabit olmaması nedeniyle 68 sanığın  beraatine hükmedilirken 10 sanık hakkındaki dava zaman aşımının dolması, 4 sanık  hakkındaki dava ise ölmüş olmaları nedeniyle düşürüldü.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, müdahiller ve  tarafların avukatları katıldı. Tarafların salondaki yerlerini almasının ardından mahkeme heyeti,  duruşma salonuna geldi.

Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, "Yüce Türk milleti adına yargılama  yapmaya yetkili ve görevli mahkememizce, hukukun üstünlüğüne bağlı kalınarak,  tarafsız ve bağımsız olarak dosyada mevcut, hukuken geçerli kabul ettiğimiz  belge, beyan ve delillerin hukuki değerlendirmesi sonucunda, heyetimizce tüm  hususlarda oy birliğiyle vermiş olduğumuz kararı açıklıyorum." dedi ve hükmü  açıkladı.

21 SANIĞA MÜEBBET HAPİS CEZASI

Buna göre, sanıklardan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral  İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir,  Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, dönemin Hava Kuvvetleri  Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi, dönemin Genelkurmay MEBS Başkanı ve eski  Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Hayri Bülent Alpkaya, dönemin Kara  Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hikmet Köksal, dönemin Deniz Kuvvetleri  Kurmay Başkanı Aydan Erol, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Cevat Temel  Özkaynak, dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Çetin Saner, Genelkurmay  İstihbarat ve İKK Daire Başkanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, dönemin Milli  Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç, dönemin Hava  Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Çetin Dizdar, eski YÖK üyesi emekli  Korgeneral Erdoğan Öznal, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak,  dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanı Hakkı Kılıç, dönemin  Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Plan Şube Müdürü İdris Koralp, dönemin  Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı  Kenan Deniz, dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Muhittin Erdal Şenel, dönemin  Genelkurmay Plan Prensipler Başkanı Vural Avar, dönemin Genelkurmay Personel  Başkanı Yıldırım Türker ve dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Halil Kemal Gürüz, suç  tarihinde yürürlükte bulunan ve lehlerine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun  147. maddesi uyarınca "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve  devirmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

İMZA VERME ŞARTI GETİRDİ

Ancak mahkeme, sanıkların yargılama sürecindeki tutum ve  davranışlarını takdiri indirim nedeni kabul ederek, cezalarını müebbet hapse  çevirdi. Mahkeme, sanıkların yaş ve sağlık durumları ile ölçülülük ve  orantılılık ilkelerini de birlikte değerlendirerek, adli kontrol kapsamında yurt  dışına çıkışlarını yasakladı, ayrıca her ayın ilk günü ikametlerine en yakın  güvenlik birimlerine imza verme şartı getirdi. Mahkeme, adli kontrol hükümlerine uyulmaması halinde tutuklanabilecekleri konusunda sanıklara ihtarda bulundu.

Yargılama sürecinde hayatını kaybeden Teoman Koman, Eser Şahan, Salih  Eryiğit ve Tevfik Özkılıç hakkındaki dava, ölmüş olmaları nedeniyle düşürüldü.

Mahkeme, 765 sayılı TCK'nin 147. maddesindeki "Türkiye Cumhuriyeti  hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan dava açılan  sanıklardan Altaç Atılan, Ersin Yılmaz, Kamuran Orhon, Köksal Karabay, Metin  Yaşar Yükselen, Orhan Yöney, Refik Zeytinci, Şevket Turan, Şükrü Sarıışık ve  Yücel Özsır'ın eyleminin, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve  devirmeye iştirak"a ilişkin "gizli ittifak" suçu kapsamında kaldığına hükmetti.

Bu suça ilişkin 765 sayılı Kanun'da 10 yıllık asli zaman aşımı süresi  bulunduğuna dikkati çeken mahkeme, bu sebeple sanıklar hakkındaki kamu davasını  zaman aşımından düşürdü.

68 SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI VERDİ

Mahkeme, 68 sanık hakkında ise yüklenen suçları işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verdi. Bu sanıklar şunlar:

"Abdullah Kılıçarslan, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Adem Demir, Ahmet  Dağcı, Ahmet Aka, Ahmet Atalay Efeer, Ahmet Nazmi Solmaz, Ahmet Ziya Öztoprak,  Alican Türk, Arslan Daştan, Aslan Güner, Aydın Karaşahin, Ayhan Cansevgisi,  Bahaddin Çelik, Berkay Turgut, Celalettin Bacanlı, Cemal Hakan Pelit, Cengiz  Koşal, Cengiz Çetinkaya, Doğan Temel, Engin Alan, Erdal Ceylanoğlu, Ergin  Celasin, Erkan Yaykır, Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Fuat Büyükcivelek, Hamza Özaltun,  Hüsnü Dağ, İbrahim Selman Yazıcı, İsmail Hakkı Önder, İsmail Ruhsar Sümer,  İsrafil Aydın, İzzettin İyigün, İzzettin Gürdal, Kurtuluş Öğün, Lokman Ekinci,  Mehmet Başpınar, Mehmet Aygüner, Mehmet Ali Yıldırım, Mehmet Cumhur Yatıkkaya,  Mehmet Şinasi Çalış, Mehmet Faruk Alpaydın, Metin Keşap, Metin Yavuz Yalçın,  Mustafa Köseoğlu, Mustafa Bıyık, Mustafa Babacan, Mustafa Özbey, Mustafa Hakan  Bural, Mustafa İhsan Tavazar, Mustafa Kemal Savcı, Necdet Batıran, Oğuz  Kalelioğlu, Orhan Nalcıoğlu, Osman Bülbül, Osman Atilla Kurtay, Ruşen Bozkurt,  Sedat Arıtürk, Serdar Çelebi, Seyfullah Sönmez, Sezai Kürşat Ökte, Ümit  Şahintürk, Ünal Akbulut, Veli Seyit, Yahya Cem Özarslan, Yahya Kemal Yakışkan,  Yüksel Sönmez ve Ziya Batur."

Sanık avukatları, kararı temyiz edeceklerini bildirdi.

19 ASKER RÜTBELERİNİ KAYBEDECEK

1632 sayılı Kanun'un 30. maddesi, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma  cezası" başlığını taşıyor ve maddede "taksirli suçlar hariç olmak üzere" kimi  suçlardan mahkumiyet halinde kişinin TSK'yle ilişiğinin kesileceği belirtiliyor. Kanunun "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının niteliği ve  sonuçları" başlıklı 31. maddesinde ise "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma  cezasının niteliğinin, hükümlünün Silahlı Kuvvetlerle ilişiğinin kesilmesi  olduğu" kaydedilerek, "Bu ceza, ayrıca bir hükme gerek kalmaksızın; askeri rütbe  ve memuriyetlerin kaybedilmesi, subay, astsubay, uzman jandarma ve devlet memuru  olarak tekrar Türk Silahlı Kuvvetlerine kabul edilmeme sonuçlarını doğurur."  ifadelerine yer veriliyor.

YARGILAMA GİDERİ ÖDEYECEKLER

Öte yandan, yine hükmün kesinleşmesi halinde haklarında mahkumiyet  kararı verilen sanıklardan sebep oldukları yargılama giderleri ayrı ayrı tahsil  edilerek, Hazine'ye irat kaydedilecek. Aynı sanıklar, davaya müdahil olup kendilerini avukatla temsil ettiren  kişilere de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4 bin 360'ar lira ödeyecek.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER