ADAYLAR İDDİALI
GÜNDEMHakikat Genel Yayın Yönetmeni, Yrd.Doç.Dr. Güven Arıklı’nın hazırlayıp sunduğu Genç TV’de canlı olarak yayınlanan “Haftaya Bakış” adlı programa konuk olan UBP Lefkoşa Milletvekili Saffet Nadiri ve YDP milletvekili adayı Mustafa Ulaş, yaptıkları açıklamalarda seçim öncesi siyasetin nabzını tuttular, görüşlerini anlattılar. Sayın Mustafa Ulaş neden siyasete atılma kararı aldınız? "Hayatım boyunca toplumsal sorunlarla çok ilgilendim. Siyasetle de yakında ilgilendim. Bu ülkenin büyük sorunları var ve biz bu ülkede yaşıyoruz. Bunları gördüğüm için siyasetteyim. Cumhurbaşkanlığına’da aday oldum. Bazı sorunları çözmek için aday olurum. Ülkemizdeki sorunlar birden bire çözülmez. Kim bu sorunları bir anda çözeriz diyorsa yalan söyler. Biz bu sorunları kademeli olarak çözeceğiz."
Sayın Saffet Nadiri seçime girecek mevcut bakan ve milletvekileri sizlere göre çok avantajlı görünüyor, çünkü halk onları tanıyor, medya onları tanıyor ve onlara çok yer veriyor. Kendinizi anlatmak için bütün adayı kapı kapı dolaşmanız gerekiyor. Burada bir adaletsizlik yok mu?
"Katıldığım bütün programlarda hep şunu söylüyorum.Yasalarımızın bir an önce revize edilmesi gerekir. Günümüz sosyo ekonomik yapısına uygun değil şu anki yasalar. Şu anki yasalara baktığımızda bu söylediğiniz şeylere tezatlık düşürücek bir madde yok. Bir bakan tabii ki avantajlı fakat medyada bir haberi çıktığında kendine oy istemiyor. Yaptığı, yapacağı projelerle ilgili beyanat veriyor. Yani beyanatını milletvekili adayı olarak vermiyor. Bakan kimliğiyle veriyor. Bu durum adalet sorgulumasına sebep oluyor tabii ki, yasal bir şekilde bunun değiştirilmesi gerekiyor. Bizim vericeğimiz en büyük kavga KKTC’deki yasaların revize edilmesi ve çağa uyumlu olmasını sağlamak."
Sayın Mustafa Ulaş, siz bu konuda ne diyeceksiniz?
"Yasalarda buna bir engel yok ama bu hakkaniyete uygun değil. Silahların eşitliği ilkesi yok burada. Saffet'in kendini adaya tanıtmasıyla bir bakanın kendisini tanıtması bir değil. Bakanlıklarda bakan yok şu anda. Gerçi bakan olsa da bişey farketmiyor çünkü işlemiyor bakanlıklar. Görece de olsa bazı bakanlıkların müsteşarlara bırakılması lazım. Bizim tüzüğümüzde vekillik 3 dönemle sınırlı. Bunun değişmesi seçmene kalıyor. Devletin çoğu bakanlıkları çoğu kurumları işlemiyor. Bir dosyayı bulamıyorsunuz. Emeklilik işlemlerini insanlar kendileri yapıyorlar. Seçmenin yanlış yapanları götürmesi gerekir. Şimdiye kadar söz verip yapamayanları, yanlış yapanları götürün. Eğer biz seçilirsek ve yanlış yaparsak bizi de götürün. Böylece gelen kişi bunu bildiği için doğru işler yapmaya çalışacak"
Sayın Nadiri, avukat sayısının Meclis’te çok olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda neler söylersiniz?
"Avukattan öte hukukçuların her partide daha fazla olması gerekir. Bugüne kadar doktorlar daha fazla yer aldı. Fakat halkımız artık hukukçulara ihtiyaç olduğundan bahsediyor seçmenimiz. Mevcut yasaların günlük yaşantımıza uygun olmadığı farkediliyor. Yasal mevzuatın çağdaş yapıya ulaşması lazım. Bunu yapmazsak hiç bir şeyi başaramayız."
Sayın Nadiri, Adalet Bakanlığı kurulması konusunda neler söylersiniz?
Adalet Bakanlığı için çok ciddi değişiklikler gerekir. Bizim yasalarımız adalet bakanlığına cevaz vermiyor. Devletin bacaklarından biri olan yargıyı tamamen bağımsız bir yapıda tutmaktadır anayasamız. Bu yargıyı bakanlığa bağlayarak siyasileştirmezsiniz. Bence adalet bakanlığından önce yasalarımızı revize etmeliyiz ki bu hantal yapı ortadan kalksın. Özellikle para cezalarındaki miktarların değiştirilip asgari ücrete uygulanması gerekir. Meclisteki milletvekili bu yasayla ancak bireysel bir anlamda karşılaşabilir, yasayı tam olarak bilmeyebilirler.Ama ben avukat olarak hergün mahkemelerde bu sorunu yaşadığım için çok kolay farkedebiliyorum.Yasalar uygulanırken çıkan uyumsuzluklar mahkemeye yansıyor.
Sayın Mustafa Ulaş, sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Meclis yasaları biliyor aslında. Faiz yasası bunlardan biri. Mazbatalarla ilgili bir kaç kere değişiklik yaptılar. 2007'de Anayasa Mahkemesi faiz meselesini Anayasa'ya aykırı buldu. Buna rağmen gelmiş geçmiş hükümetler bile bile bu halkın sömürülmesine göz yumdular. Meclis bir faiz yasası düzenleyemedi. Hiçbir faiz aşırı sömürü niteliğinde olamaz.
Sayın Ulaş, YDP’nin 10 maddelik bir manifestosu var ve bunları yapamazsanız istifa edeceğinizi söylüyorsunuz?
"Bunlardan biri sağlık meselesi. Özel hastanelerin kamu görevlelilerine ve sigortalılara açılması lazım. Faiz yasası düzenlenmeli. Müşavirlerle ilgili bir düzenleme yapılmalı. Bir bakan en azından 3’e indirmeli. Hayvancılılıkla ilgili, elinde mandıra tutan ve tapusu olmayan vatandaşlara tapularını vereceğiz. KKTC’de yaşayan TC kimlikli ev hanımlarını emekli yapıcağız. Onlar için aracı olacağız. Hafif raylı sistem düşünüyoruz. Suyun Mesarya ovasıyla buluşmasını sağlayacağız. Havayolu şirketini tekrar kuracağız. Nerden Buldun Yasası çıkartacağız. Vergi kaçağını en aza indirmeye çalışacağız. Yargı hususunda çözmemiz gereken en büyük sorun yargıç sayısıdır, bir bu sayıyı artıracağız.
Sayın Nadiri, kendiniz ve partinizin vizyonu hakkında neler söylersiniz?
15 senelik hukuktaki bu tecrübemi ve bilgimi parlenmentoya taşımak istiyorum. Faiz yasasından bahsedildi. 2013 yılında revizesi yapılan, tahsili imkansız hale gelmiş borçların yapılandırılmasıyla ilgili yasalar UBP döneminde yapıldı. Ülkemizde herkes halkçılıktan bahsediyor fakat Sosyal konut projelerini UBP yapmıştır. Gençliğin öneminden bahsediliyor fakat spor kompleksleri yapan gençlerin spor yapmasını sağlayan parti UBP’dir. Çiftçiye, köylüye, hayvancıya sahip çıkılması söyleniyor fakat bu sektörlere ilk teşvik, ilk kredi veren UBP’dir. Sağlıktan bahsediliyor fakat ülkemizdeki Mağusa Hastanesi dışında tüm hastaneler UBP döneminde yapılmıştır. Türkiye'den su getirme projesini seçim bildirgesine koyan tek parti UBP’ydi ve UBP döneminde su getirildi. Tabii ki devlette hantal ve eksik bir yapı var. Ancak bunların giderilmesi için UBP tek başına iktidara gelmelidir. Koalisyon hükümetlerinin, tek parti iktidarları kadar istikrarlı ve düzgün çalışması mümkün değil. Bir an önce yasalarımızın çağdaş bir yapıya kavuşması için Saffet Nadiri olarak bu göreve talibim. Eğer halkımız takdir ederse de parlementoya girersem 2 senede bu yasaları revize etmek için elimden gelen herşeyi yapacağım.
Sayın Nadiri, bazı partiler UBP veya X partiyle kesinlikle koalisyon kurmayacaklarını söylüyorlar. Sizce bu yaklaşım doğrumu?
Bence çok yanlış bir yaklaşım. Ondan sonra o koalisyona girerseniz rezil olursunuz. Bunları diyen partiler 8 Ocak’tan sonra UBP’nin kapısını çalacaklar. Bizim koalisyon konusunda yaklaşımımız şudur. 2 partinin koyacağı şartlar birbirini tamamlıyorsa, 2 partinin ana gayesi KKTC’nin refahı ve güzel yarınları içinse bu görüşmeler elbet yapılmalıdır. Koalisyon kurmaya mecbursanız ideolojik yaklaşımlardan uzaklaşmanız gerekir. İcraat için, halk için, ülke için çalışmak zorundasınız. Şunu da belirteyim UBP şu anda tek başına iktidara gelicek duruma gelmiştir. Biz parti olarak hiçbir zaman ayrım yapmadık yapmayacağız. Ancak ülkemizde KKTC vatandaşlarının statüsünün farklı olması çok normaldir. Vatandaşların hak, ödev, görev ve sorumluluklarının farklılık göstermesi bütün dünyada görülen birşeydir. Ben de bunun savunucusuyum.
Bayın Mustafa Ulaş, siz bu konuda ne diyeceksiniz?
Partilerin verdiği sözlerin arkasında durup durmadığını halkımız yazmalı. Çünkü verdiğiniz sözleri tutmuyorsanız güvenilir bir parti değilsiniz demektir. Biz ilkelerimiz doğrultusunda koalisyon ortağımızı belirleyeceğiz. YDP kurulduğunda en büyük eleştiri ayrımcı bir parti şeklindeydi. Biz ayrımcı bir partiyiz ve bunu anayasa ilkelerinden alıyoruz. Madde 47 der ki “herkes insanlık onuruna yaraşır bir yaşam düzeyine çıkarılmalıdır”. Madde 44 “Herkesin bir konutu olmalı”. Madde 45 “Herkes beden ve ruh sağlığı konusunda devletten yardım görmeli”. Biz bu tarz konularda ayrımcılık yapıyoruz. Kim bunların içindeyse onların hakkını savunacağız. Bütçeden en az payı alan arkadaşlar yüzde 80 TC kökenli vatandaşlardır. Doğumdan ölümüne kadar devlet herkesin yanında olmalıdır. Biz kimsesizlerin, torpilsizlerin, ezilenlerin yanında olacağız. Bizim tabanımızın yüzde 90’ı bu kesimden oluşuyor. Biz bu insanların arasından geliyoruz. Ben Üniversite eğitimini tamamlayana kadar inşaatlarda çalıştım. Bu insanlarla bağlantımı hiç koparmadım. O yüzden onları en iyi biz anlarız.
Sayın Nadiri, özel sektörü güçlendirmeliyiz şeklinde bir beyanatınız var. Nasıl güçlendirmeliyiz?
Ekonominin kayıt altına alınmasının denetimi artırarak dahada güçlendirmesi gerekir. Gerek Çalışma Bakanlığı gerek sendikalar gerek odalar bazı çalışmalar yapmalıdır. Devlet politikası olarak özel sektördeki yatırımcılara düşük faizli, 1 yıl geri ödemesiz olanaklar sağlamak gerekir. Özel sektörde çalışan insanların bazıları kendilerini işsiz olarak tanımlıyor. İş kapısı olarak sadece devlet görülüyor. Bunu ortadan kaldırmamız gerekiyor. İş yasamız maalesef çok yetersiz durumda. Özel sektörde çalışan insanın geleceği patronun iki dudağı arasında. Bunu sağlamak için yasal düzenleme yapılablir. Özel sektöre de sendikalaşma sağlanabilir.
Sayın Mustafa Ulaş, sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Özel sektörde üretim yapan herkesin önü açılmalı. Devlet de bu ürünlerin tanıtımına katkı koyması lazım. Dünyanın bir çok yerinde KKTC temsilcilikleri var fakat hiçbirşey yapmıyorlar. Onların KKTC’nin tanıtılması anlamında çalışması lazım. Devletin Özel sektörle içli dışlı yapılması lazım.
Sayın Nadiri, siz ne diyeceksiniz?
"UBP ülkemizin en geniş tabana sahip en büyük partisidir. Tüm halkını kucaklayan bir partidir. Hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm ülkeyi kucaklayan partidir. UBP inancım odurki tek başına iktidara gelicektir. Bunun için elimizden geleni yapacağız. İlk yapılması gereken icraatlar yasaların revize edilmesi ve özel sektörün güçlendirilmesidir."
İlginizi Çekebilir