AİLE CİNAYETİ İNTERNET'DEN ÖĞRENMİŞ
GÜNDEMAybak cinayeti sanıkları İbrahim Maraşlı ile Mustafa İbrahim Tuncay’ın duruşması sürüyor
Gazşmağusa’da 27 Aralık 2013 tarihinde işlenen Ahmet Aybak cinayetinin duruşmasına dün devam edildi. Sanıklar İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’ın yargılandığı davanın duruşmasında dün İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz Aybak ailesinden 3 kişi olmak üzere mahkemeye 5 tanık dinletti. İddia makamının dünkü duruşmada mahkemeye tanık olarak dinlettiği maktul Ahmet Aybak’ın kardeşi Ali Aybak, yengesinin kendisini arayarak 25 gündür abisinden haber alamadığını aktardığını, bunun üzerine Aybak’ın ilk eşinden olan oğlunu arayarak abisini Kıbrıs’ta aramasını söylediğini, bunun üzerinden 3 gün kadar bir süre geçtikten sonra internette abisinin öldüğüne dair haberler okuduklarını ve Gazimağusa Polis Müdürlüğü ile irtibata geçtiklerini anlattı. Gazimağusa Polis Müdürlüğü’nde görevli polis subayı Ömür Dalkıran’ın kendilerini davet etmeleri üzere Gazimağusa’ya geldiklerini belirten Aybakl, abisinin eşyaları olan saat ve yüzüğün kendisine gösterildiğini ve kendisinin de teşhis ettiğini ifade etti. Abisini teşhis etmek üzere Gazimağusa Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü anlatan Aybak, cesedin çürümüş ve tanınmaycak durumda olduğunu bunun üzerine abisinin daha önce geçirdiği trafik kazası nedeni ile çenesinde platin olduğunu söleyerek, cesete film çekilmesini istediğini ve çekilen film sonucunda çene üzerinde platin tespit edilmesinin ardından cesedin abisine ait olduğunu teşhis ettiğini aktardı. Kapalı bir kutu gibiydi Ali Aybak Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz’in kendisine gösterdiği abisine ait olduğunu iddia ettiği eşyaları mahkeme huzurunda teşhis etti. İldeniz’in sorusu üzerine Aybak, abisinin KKTC’ye sürekli olarak geldiğini ve kendilerine KKTC’de çalıştığını, KKTC, İstanbul ve Malta arasında sürekli olarak mekik dokuduğunu söyleyerek, “yaptığı şeyleri çok fazla anlatmazdı, kapalı bir kutu gibiydi” şeklinde konuştu. Sanık 1 İbrahim Maraşlı’nın avukatı Yunsal İlhan ise tanığa emare olarak gösterilen yüzüğün Adana’da bir çok benzerinin olduğunu savunarak, konu yüzüğün maktule ait olmadığını iddia etti. Babamın öldüğünü cenaze töreninde öğrendim İddia Makamının diğer tanığı olan maktulün oğlu Hüseyin Aybak, daha önce KKTC’ye gelerek 2 ay kadar çalıştığını ve bu yüzden amcasının kendisini arayıp “senin Kıbrıs’ta tanıdıkların var, babandan haber alamıyoruz, gidip bir araştır” dediğini söyledi. KKTC’ye gelerek bir arkadaşına durumu anlattığını ve arkadaşının Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne gidip geri döndükten sonra kendisine babasının hasta olduğunu ve Adana’da hastaneye yatırıldığını söylediğini anlatarak, Türkiye’ye geri döndüğünde kendisini babasının cenaze töreninde bulduğunu ve babasının öldüğüne bir türlü inanamadığını aktardı. Eşi: Kolundaki saat ile parmağındaki yüzüğü ben hediye ettim İddia Makamının diğer tanığı olan maktulün eski eşi Dilek Bengü ise Ahmet Aybak’ın hem eski eşi hemde dayısının oğlu olduğunu söyledi. 2000 yılında Aybak ile imam nikahı kıyarak evlendiklerini ve 3 yıl evli kaldıklarını belirten Bengü, ayrılmalarına rağmen Aybak ile sürekli görüştüklerini ve Aybak’ın evlilliklerinden olan çocuğu ile sık sık ilgilendiğini ifade etti. Mahkemede kendisine gösterilen emare yüzük ve saati teşhis eden Bengü, konu saat ile yüzüğü bizzat kendisinin Aybak’a hediye ettiğini söyledi. Eşinin kendisine KKTC’de çalıştığını söylediğini belirten Bengü, eşinin cep telefonunda sanık 1 İbrahim Maraşlı ile deniz kenarında çekilmiş olan bir fotoğrafının bulunduğunu ifade etti. Ayrıca kendisinin mahkeme huzurundaki sanıkları tanıdığını ve Sanık 1 İbrahim Maraşlı’nın babasının galeri sahibi olduğunu, sanık 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın babasının şehit olduğunu annesinin ise öğretmen olduğunu bildiğini belirten Bengü, Aybak’ın sanık 2 Mustafa İlhan Tuncay için kendisine çok iyi biri olduğunu söylediğini ifade etti. Eşi’nin 27 Aralık 2013 tarihinde saat 15.30 sıralarında kendisini aradığını ve “4 gün sonra yılbaşı, hazırlan gelecem ve yemeğe çıkacağız” dediğini anlatan Bengü, yine eşinin aynı görüşmede kendisine bir yerden para beklediğini, otele verecek parasının olmadığını ve bu yüzden yüzüğü otele rehin bıraktığını söylediğini ifade etti. Sanıklardan para havalesi Eşinin kendisine KKTC’den sürekli olarak para gönderdiğini belirten Bengü, “benden bir hesap açmamı istedi, dediği gibi banka hesabı açtırdım ve o hesaba sık sık para havale edilirdi, eşim öldürüldükten sonra bankada yapmış olduğun araştırmada hesabıma havale yapan şahısların isimlerinin İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay olduğunu öğrendim” şeklinde konuştu. Ercan Kaya: Sanığı alıkoydum İddia Makamının diğer tanığı olan ve İbrahim Maraşlı’nın yakalandığı 1 Şubat 2014 tarihinde Akyar Sınır Kapısında görev yapan polis memuru Ercan Kaya, ilgili gün saat 15.30 sıralarında Sivil Hizmet Görevlisi olan muhaceret memuru Hacer Buruk’un yanına geldiğini ve sanık 1 İbrahim Maraşlı’nın kimliğini göstererek Adli Şube tarafından arandığını belirttiğini bunun üzerine kendisinin Maraşlı’yı alı koyduğunu ve durumu Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amirliği’ne aktardığını söyledi. Adli Şube’den 3 polis memurunun gelip araç içerisinde ve sanığın üzerinde arama yaptığını anlatan Kaya, avukat Yunsal İlhan’ın sorusu üzerine sanığın aracını sanığa kendi kontrolünde park ettirdiğini, kendisinin araca binmediğini ve sanığın her hangi bir kaçma teşebbüsünde bulunmadığını söyledi. Hacer Buruk: Adli Şube tarafından arandığını gördüm ve durumu polise bildirdim İlgili günde Sivil Hizmet Görevlisi olarak Akyar Sınır Kapısında çalıştığını söyleyen Hacer Buruk’ta saat 15.30 sıralarında sanık İbrahim Maraşlı’nın aracı ile gelerek Güney Kıbrıs’a geçiş işlemini yaptırmak üzere kimlik kartını kendisine verdiğini, konu kimlik kartını bilgilerini bilgisayara girdiği zaman, adli şube tarafından arandığını fark ettiğini ve sanığın kimliğini sınır kapısında görevli polis memuru Ercan Kaya’ya vererek durumu aktardığını anlattı. Perşembe günü devam İddia Makamının dünkü duruşmada başka tanık hazır etmemesi üzerine Gazimağusa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Başkanı Kıdemli Yargıç Düriye Elkıran, davayı duruşmaya devam edilmek üzere 28 Nisan 2016 tarihine ertelediğini açıkladı.
İlginizi Çekebilir