© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

AK Parti'den Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşüne Sert Yorum: Tehlikeli Bir Oyun Oynuyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet Mitingi'ne ilişkin "Kemal Kılıçdaroğlu, tehlikeli bir oyun oynamaktadır." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet Mitingi'ne ilişkin "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sokağı ve isyanı teşvik etmektedir. Siz demokrasiyi, parlamentoyu, seçilmiş hükümeti yok sayıyorsanız ve sokağı adres gösteriyorsanız bunun adı faşizmdir. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma anarşizm sunmaktadır. Bundan vazgeçmesini tavsiye ediyoruz" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ünal, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Maltepe'deki 'Adalet Mitingi'yle ilgili açıklamalarda bulundu. 'Adalet Yürüyüşü' süresince güvenliği özenle sağladığını belirttiği İçişleri Bakanlığı'na teşekkür eden Ünal, "Geçmişte hatırlarsanız 1998 yılında; Türkiye, benzer bir eyleme şahit olmuştu. Başörtü yasağına karşı çıkan yüz binlerce insan İstanbul'dan Çapa'dan Hopa'ya kadar Türkiye'nin değişik illerini el ele tutarak, birbirine bağlamışlardı. O dönemde bu masum eylem çok ciddi, devletin sert tepkisine maruz kalmıştı. Gözaltılar yaşanmıştı. Masum öğrenciler Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yargılanmıştı. Demokrasimizin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından bu da önemli bir örnek, diye düşünüyorum" diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU, SOKAKLA ADALETİN GELMEYECEĞİNİ BİLMİYOR MU?"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun mitingde yaptığı konuşmayı eleştiren AK Parti Sözcüsü Ünal, şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu'nun dünkü konuşmasını bir siyasetçi olarak demokrasimiz ve siyaset kurumu açısından son derece sıkıntılı ve tehditkar bulduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Konuşmasının akabinde, 'sonuna kadar sokak' ifadesini kullanan bir dilin demokrasimiz ve siyaset kurumumuz açından oldukça riskli olduğunu düşünüyoruz. Burada size soruyorum. Eli silahlı ve bir darbe girişiminde bulunan darbecilerle ve onlara karşı sokağa inmekle seçilmiş meşru hükümetin anayasal uygulamaları çerçevesindeki icraatlarıyla yoluna devam eden hükümeti aynı kefeye koymak, demokrasimize ve meşruiyet anlayışına sığar mı; bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Şimdi siz, siyaset kurumu aracılığıyla parlamentoya taşınan talepleri Kılıçdaroğlu'nun tekrar parlamentodan alıp, demokrasiden ve siyasetten alıp, sokağa taşımak istediğine şahit oluyoruz. Bu konuda gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediğini etraflıca açıklaması gerektiğini düşünüyoruz. Demokrasiyi, siyaseti, seçilmiş hükümeti yok sayıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu, sokakla adaletin gelmeyeceğini bilmiyor mu?"

"KILIÇDAROĞLU, PARALEL BİR YAPI MI OLUŞTURMAK İSTİYOR?"

Kılıçdaroğlu'nun 'halkın 15 Temmuz'u' ve 'sarayın 15 Temmuz'u' ifadelerine tepki gösteren Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu, miting meydanında, 10 maddeyi okuduktan sonra 'kabul edenler, etmeyenler' oylamasıyla paralel bir yapı mı oluşturmak istiyor? 'Halkın polisi' diyerek, meşru polisi; 'halkın 15 Temmuz'u' diyerek, 15 Temmuz'un o destansı savunmasının paralelini oluşturuyor. Sonra da diyor ki 'Siyaset bölmemektir'. Bu, bölücülük değil midir Sayın Kılıçdaroğlu? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sandığı, seçimleri ve siyaseti referans göstermemektir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sokağı ve isyanı teşvik etmektedir. Bir siyasetçi olarak Kemal Kılıçdaroğlu, bunu nasıl yapabilir? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun demokrasiye, siyasete, siyaset kurumuna, meşruiyete uygun olmayan referansları siyaset kurumunu hedef almaktadır; diye düşünüyoruz" diye konuştu.

"SOKAĞI ADRES GÖSTERİYORSANIZ BUNUN ADI FAŞİZMDİR"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 10 maddelik çağrısıyla yasama, yürütme ve yargı erklerini uyardığını savunan Ünal, "Hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nı yargıya müdahale etmekle suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bırakın müdahaleyi açık bir şekilde sokakla tehdit etmekte. Eğer siz demokrasiyi, parlamentoyu, seçilmiş hükümeti yok sayıyorsanız ve sokağı adres gösteriyorsanız bunun adı faşizmdir. Eğer siz yüz bin kişinin sokağa çıkmasına yaslanarak, 25 milyon kişinin sandıkta verdiği oyunu, iradesini yok sayıyorsanız bunun adı faşizmdir" dedi.

"ÜZERİNDEKİ FETÖ ŞAİBESİNİ PERDELEMİŞ OLABİLİR AMA..."

AK Parti Sözcüsü Ünal, şöyle devam etti: "Kemal Kılıçdaroğlu, tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Mesele, 'Kapının önüne koyarım' dediği parti içi muhalefetin meselesi değildir. Mesele, bir Türkiye meselesidir. Böyle bir siyasi hamleyle kapının önüne koyarım, dediği muhaliflerini bertaraf etmiş olabilir. Üzerindeki FETÖ şaibesini perdelemiş olabilir; ama bu yolda seçilmiş meşru hükümeti, Cumhurbaşkanı'nı, Anayasa'yı, 16 Nisan halk oylamasını, sandığı ve seçimleri gayrimeşru ilan edemez. Bu millet de buna izin vermez. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, eğer bu milleti sokakla korkutacaksa bu millet 15 Temmuz cehennemini yaşamış bir millettir. O yüzden kimseyi kimseyle korkutmasın. Meşru siyaset içerisinde, demokratik siyasetin parçası olarak sorunların çözüm yerinin, TBMM olduğunu bilerek, demokrasinin tecelligahının TBMM olduğunu bilerek siyaset yapmalıdır. Sokağı ve isyanı referans göstererek değil. Sandıktan 25 milyon oyla çıkmış iradeyi yok saymak, faşizmdir. Sokağa davetiye faşizmdir. Sokağı aktör haline getirme çabası, faşizmdir; buna asla izin vermeyiz. Sandığı ve seçimi yok sayan, isyan çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, maalesef topluma anarşizm sunmaktadır. Bundan vazgeçmesini tavsiye ediyoruz"

"TÜRKİYE'NİN VATANDAŞLARIYLA BULUŞMASININ ENGELLENMESİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin, 15 Temmuz anma etkinlikleri çerçevesinde Viyana'yı ziyaretinin Avusturya makamları tarafından engellenmesi hakkında görüşleri sorulan Ünal, "Avusturya, Hollanda, Almanya son 1 yıldan beri Türkiye'ye dönük bu tür politikalar içerisinde bir tutum sergiliyor. Türkiye, dış politikasında gerilimden yana değildir. Türkiye her zaman diplomasiden, konuşmadan ve diyalogdan yana olmuştur. Türkiye'nin Avusturya, Hollanda ve Almanya'da kendi vatandaşlarıyla buluşmasının engellenmesi kabul edilebilir bir tutum değildir" diye yanıt verdi.

"VALİLİKLER, BELEDİYELER, MİLLETVEKİLLERİ KABİR ZİYARETLERİNDE BULUNACAK"

15 Temmuz anma etkinliklerinin yarın itibariyle başlayacağını da duyuran Ünal, "Bir Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde gerçekleşen etkinlikler var. Aynı şekilde, onun dışında siyasi partilerin, STK'ların ve tüm toplumsal kesimlerin kendi etkinlikleri var. Biz de bir siyasi parti olarak kendi etkinliklerimizi yapıyoruz. Biz AK Parti olarak Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde gerçekleşecek anma törenlerine katılacağız. Yarın sabah tüm Türkiye'de valilikler, belediyeler, milletvekilleri kabir ziyaretlerinde bulunacak" dedi.

"KILIÇDAROĞLU, CHP İÇERİSİNDE HİÇBİR FETÖ TEMİZLİĞİ YAPMAMIŞTIR"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun hükümete yönelik 'kontrollü darbe' eleştirisine de tepki gösteren AK PartiSözcüsü Ünal, şunları söyledi: "AK Parti 17-25 Aralık 2013'ten sonra yerel seçimler, iki genel seçim ve üç kongrede kendi temizliğini yapmıştır; ama siyasi ayağından bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içerisinde hiçbir FETÖ temizliği yapmamıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, delilsiz yargılamadan bahsediyor. Gerçek darbeciler, yargılansın; diyor. Buradan şunu söylemek istiyorum. Gerçek darbeciler, hapishanededir ve yargılanmaktadır. 15 Temmuz gecesi darbeciler, suçüstü yakalanmış ve şu anda yargıya hesap vermekteler. Bunu perdelemeye kalkışmasın Kemal Kılıçdaroğlu. Önerimiz, lütfen iddianameler özenle okusunlar. Delilleri layıkıyla değerlendirsinler"

"İRADESİNİ KANDİL'E KİRAYA VEREN SİYASETÇİNİN CUMHURBAŞKANI'MIZA SÖZ SÖYLEME HAKKI YOK"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'a yazdığı açık mektuba ilişkin de bir değerlendirmede bulunan AK Parti Sözcüsü Ünal, "Bir siyasetçinin en kıymetli şeyi, özgür iradesidir. Kendi iradesini Kandil'e kiraya veren ve demokratik siyasetin yanında durmak yerine silahların bölgesindeki siyaseti tercih eden bir siyasetçinin Genel Başkanımıza ve Cumhurbaşkanımıza söz söyleme hakkı yoktur. Öncelikle kendi iradesini terör örgütünden ayrıştırması, kendi iradesine sahip çıkması, kendi diliyle konuşması gerekir ki biz onu muhatap alalım ve ona cevap verelim" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER