Alman basını: Merkel'in sonu olur!
DÜNYATarihi bir seçimi geride bırakan Almanya'da, şimdi yanıtı aranan soru koalisyonun kimlerle kurulacağı. Seçimi kazansa da yüzde 9 oy kaybeden Başbakan Angela Merkel'in partisi HristiyanDemokrat Birlik (CDU) ve müttefikleri, Sosyal Demokrat Parti'nin koalisyonda yer almayacağını duyurmasıyla yeni seçenekler üzerinde duruyor.
Merkel'in kapısını çalacağı iki parti, Hür Demokrat Parti (FDP) ile Yeşiller. Neo-Nazi parti Almanya için Alternatif’in (AfD) parlamentoya girmesiyle dehşete kapılan ülkede, gazetelerin bir numaralı gündemi koalisyon görüşmeleri.
Der Tagesspiegel gazetesi, üçlü koalisyonun kurulamaması halinde Merkel'in sonunun geleceğini yazdı. Der Tagesspiegel'de, "Seçim sonrasında bir sonun başlangıcını yaşayabiliriz, kimse bunun ne zaman geleceğini şimdiden öngöremese de. Merkel, CDU ile müttefiki Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) içindeki kaçmaya hazır güçleri dizginleyebilecek mi, tabanı yeniden kendisine bağlayabilecek mi?" satırları dikkat çekiyor.
Haber şöyle devam ediyor: "Merkel ayrıca liberaller ile Yeşiller arasındaki uzlaşmaz gibi görünen politikalarını kanalize edebilecek ve bu dört zor ortağı koalisyon içinde biraraya getirebilecek mi? Bu ancak fildişi kulesinden inip politika yapmasıyla mümkün olabilir. Ülkeyi ileri götürecek, insanların taleplerini ve korkularını ciddiye alıp bunlara yanıt verecek ve toplumun birbiriyle diyaloğunu sağlayacak bir platform yaratacak bir koalisyon ortaklığı yaratmakla bu mümkün olabilir. Üçlü koalisyon Merkel'in son büyük atağı olabilir. Başarılı olursa ve her şeyden önce de halkı ikna edebilirse, o zaman Başbakan bu sonbaharı da kurtarmış olacak ve iktidarını modern bir hükümet ittifakı ile taçlandırmış olacak. Ama başaramazsa, bu onun sonu olur."
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) ise Hristiyan Birlik partileri içinde çöküşler yaşanabileceği görüşünü yorumunda dile getiriyor:
"Bavyera eyaletinde örgütlü Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) net bir politik çizgi izleyecek ve koalisyon görüşmelerinden önemli ganimetlerle evine, Münih'e dönmeye çalışacaktır. Hristiyan Sosyal Birlik partisi açısından mutlak çoğunluğu kaybetmekten daha büyük bir kâbus olamaz. Geçmişte seleflerinin kötü sonlarını göz önünde tutan parti lideri Seehofer, tek başına iktidarda kalabilmek için elinden gelen herşeyi yapacaktır. Ama tüm bu çabalara rağmen onun iktidarı 2018'deki seçimlerin ötesine geçemeyecektir. CSU kendi açısından bir ölüm-kalım savaşı içinde ve bu durum parti içinde kimin söz sahibi olacağına ilişkin tartışmayı daha da zorlaştırıyor. Bu durum zaten yara almış olan Merkel açısından daha da tehlikeli bir durumu ortaya çıkarabilir. Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) çöküşüne kibirle bakmıyor. Çünkü çok sayıda Hristiyan demokrat büyük endişe içinde bu çöküşün bir mesaj verdiğini düşünüyor."
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi de, koalisyonun zorluğunu sayfalarına taşıdı:
"Seçimi kaybedenler genelde seslerini kısarlar. Ama Angela Merkel öyle değil. Hristiyan Birlik partilerinin yoğun bir biçimde oy kaybetmiş olması, 1949 yılından bu yana en kötü sonucu almış olması, aşırı sağcıların parlamentoya girmiş olması üzerinde öyle uzunca durmuyor. O iktidarını koruyor, onun için en önemli konu bu. Ama geleceğin koalisyonu Merkel'in halkı inandırmaya çalıştığı gibi öyle kolay bir ittifak olmayacak. Merkel'in Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile diyalog içinde kalmaya çalışması da belki taktiksel bir manevra olarak algılanabilir. Böylece Merkel'in elinde Hür Demokrat Parti ve Yeşiller'e karşı kullanacağı bir jokeri olmuş olacak. Ama Sosyal Demokratlar ona bu iyiliği yapmıyorlar. Haklı sebebleri de var. Büyük koalisyon içinde yıllar boyu küçülen Sosyal Demokrat Parti'nin acilen tazelenmeye ihtiyacı var. Bu ise en iyi muhalefette olabiliyor."
Kaynak: Deutsche Welle
İlginizi Çekebilir