Alnar Narcılık Basın açıklaması

ÜLKEDE PLANLI NAR ÜRETİMİNİ BAŞLATTIK GELİŞTİRDİK VE YERLİ ÜRÜNLERİ ÜLKEMİZDE VE AVRUPA BİRLİĞİ İÇERİSİNDE DOLAŞTIRARAK TAM 15 FARKLI ÜLKEDE TÜKETİCİLER İLE BULUŞTURDUK

Bizler 23 üretici gurubu 350 dönüm planlı nar üretim alanı oluştururken bugün itibarıyla bu alanın 2 katına ulaşmasında kaynak teşkil ettik ve altyapı eksikliklerini tamamlayarak ilk ürünlerimizi hasat ettiğimiz 2011 yılından bugüne kadar 6 farklı Avrupa ülkesine sorunsuz bir şekilde nar ihacatı yaptık. Ürünlerimiz sizler ve Avrupa Birliği içerisinde dolaşarak tam 15 farklı ülkede tüketiciler ile buluşturduk.

Gıda güvenilirliliğini, kayıtlılığı ve izlenebilirliliği esas alan sertifikalı ve markalaşmaya dayalı bir strateji geliştirerek ve Alnar ve Anlar Pomi olarak ulusal ve uluslararası düzeyde birçok başarıya imza attık.

SERTİFİKALI ÜRETİMİN BİR GEREĞİ OLARAK, SADECE İHRACATA YÖNELİK DEĞİL TESİSE GİREN VE ÇIKAN TÜM ÜRÜNLERDE ANALİZ SONUÇLARINI DİKKATE ALDIK UYGUN OLMAYAN ÜRÜNLERİ TESSİMİZE SOKMADIK, SOKTURMAYIZ

Yaptığımız bu sertifikalı üretimin bir gereği olarak, sadece avrupaya sattığımız ürünlerde değil, tüm üreticilerimizin bahçelerinde hasatdan önce kalıntı analizini bizzat kendimiz yaptırdık. Bu yönde ülkemizde bir bilinç oluşmasına da katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Bu analizleri bazen Tarım Dairemizden talep ettik, bazen de kontrol amaçlı olarak yurt dışında akredite laboratuvarlarda yaptık. Ayrıca, GLOBALG.A.P. denetimleri çerçevesinde yurt dışından gelen bağımsız denetmenler de ürünlerimizi düzenli olarak analiz etti.

Bu güne kadar “sağolsun” Tarım Bakanlığımız her platformda bizi taktir edip örnek gösterirken yaptıkları uygulamalarla bu örnek işletmeyi bitirme noktasına getirmiştir. İlk ürünlerimizi hasat ettiğimiz günden beridir, yedi yıldır, her seferinde ürünlerimizi hasat etmeden önce bizzat kendimiz Tarım Dairelerimizden ürünlerimizin analiz edilmesini talep ediyoruz. Bununla da kalmıyor, üyemiz olmayan üreticiler bize ürün satmak istedikleri zaman, onlardan da analiz yaptırmalarını talep ediyoruz.

“TABİÎKİ ŞEFFAFLIK İLKELERİ VE KAMUOYUNUN BİLGİLENDİRİLMESİ SAYGILIYIZ. ANCAK ÖN ARAŞTIRMA AŞAMASINDA YANİ İKİNCİ VEYA ÜÇÜNCÜ ANALİZ SONUCU BEKLENMEDEN, HENÜZ HASAT EDİLMEMİŞ VE HATTA DENETİM SONUÇLARI HAKKINDA, TEBLİGAT YAPILMADAN DAHASI TEK BİR ANALİZ SONUCU DİKKATE ALINARAK ÜRETİCİLERİN İFŞA EDİLMELERİ KABUL EDİLEMEZ İLKEL VE DEVLET CİDDİYETİNDEN UZAK BİR UYGULAMADIR”

Tüm bu çaba ve talepleri bizzat kendimiz yapıyor olmamıza rağmen, Sağlık ve Tarım ile ilgili Bakanlıklarımız, henüz hasat edilmemiş, dalında duran ürünler için basına isim açıklaması yapmakta ve yapılmayan hasatı durdurduklarını açıklamaktadır. İlgili bakanlıkların, hasat edilmeyen ürünün hasatını durduklarına ilişkin açıklamalarına bir anlam veremedik. Bizim dışımızda üretim yapıp piyasaya sunan ve hayatlarında Tarım Dairesi personeli yada analiz görmemiş onlarca üretici varken, kendi kendini test etmek için analiz talep eden bizlerin, henüz hasat etmediğimiz ürünler için kamuoyu önünde deşifre edilmemiz kabul edilebilir bir durum değildir. Dalında duran ve gelişimi süren ürünlerde biyolojik aktivite devam ettiği için, ürün bünyesindeki kalıntı zaman içerisinde düşüş göstermektedir. Bu nedenle, hasat edilmemiş bir ürünle ilgili isim deşifre etmek, hiçbir ülkede uygulanmayan, son derece ilkel bir uygulamadır ve devlet ciddiyetinden uzaktır.  Dolayısıyla Tarım Bakanlığını bir an önce bu uygulamayı gözden geçirmeye davet ediyoruz. Bu uygulamarınızla bizi hem üretimden soğuttunuz hem de ciddi bir ekonomik kayba şimdiden uğrattınız.  

Biz üreticilerin hasat öncesi “gelin analiz yapın” talebi ile değil siz bakanlık yetkililerinin hazırlayacağı yıllık veya çok yıllık ulusal kontrol planı ve kalıntı izleme programlarını uygulayın ve bizi denetleyin. Kaldı ki, iki yıldır basına açıkladığınız isimlerin ürünlerinde yaptığınız tahlil sonuçları ile bizim yaptığımız tekrar testleri, GLOBALG.A.P. denetim testleri ve ürün sattığımız Avrupa ülkelerindeki tahlil sonuçları uyuşmamaktadır. Acaba Bakanlığımız bu iki yıl içerisinde kendi laboratuvar sonuçlarına ilişkin bir risk analizi yapmış mıdır? Veya yapmayı düşünmekte midir?

“HEM BENİM SONUÇLARA İLİŞKİN İTİRAZ ETME HAKKIMI YOK SAYACAKSIN HEM İKİNCİ VE NİHAİ SONUÇLARI BEKLEMEDEN DAHA BİRİNCİ SONUÇTAN BENİ İFŞA EDEVCEKSİN YOK BÖYLE BİR KEYFİYET SAYIN MÜDÜR”

İlgili bakanlıklarımız 13.10.2017 tarihinde basına yaptıkları duyuruda, üreticimiz Sayın Inanç Yüksel'e ait, henüz hasat edilmemiş ve analiz edilmesi bizzat bizim tarafımızdan talep edilmiş nar meyvelerinde limit üstü kalıntı olduğunu belirtmişti. Basına belirtmeyip binbir naz sonucunda bize belirttikleri aktif madde, bitkiye uygulandıktan sonra 21 gün içerisinde limit altına düşen bir madde olup üreticimiz tarafından tam 155 gün önce uygulanmıştı. Bu sonuçlarda bir hata olduğunu aktarmak için görüştüğümüz devlet yetkililerimiz bizi kaale almamış, bu yönde başka bir akredite laboratuvarda analiz yaptırma isteğimizi de reddetmekle kalmayıp, ne Türkiye ne de alıcı ülkelerdeki analiz sonuçlarını kabul etmeyeceklerini belirtmişlerdir. Hem benim sonuçlara ilişkin itiraz etme hakkımı yok sayacaksın hem ikinci ve nihai sonuçları beklemeden beni ifşa edeceksin yok böyle bir keyfiyet sayın müdür. Dolayısıyla, geçmiş uygulamalarımızda olduğu gibi, GLOBALG.A.P. sertifikalı olarak, danışman kontrolünde yaptığımız üretime güvendiğimiz için, aynı üreticimizin ürününü danışmanlarımız vasıtası ile Türkiye’deki bir akredite laboratuvara göndererek test ettirdik. Sonuçlar tahmin ettiğimiz gibi tertemiz çıktı. Ne yazıktır ki ayni üreticimiz ayni sebeplerden dolayı geçen yıl da ifşa edildi ve sonuç yine temiz. Hadi buradan yakın!!!!!!!!!

Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hasat ve satış yaptığımız tüm ürünleri sadece devlet laboratuvarımızda değil, başka akredite laboratuvarlarda da test ettiğimizi tüm kamuoyuna duyururuz. Kesinlikle ve kesinlikle analiz sonucu temiz çıkmayan ürünleri ne yaş olarak ne de %100 doğal nar suyumuz POMİ’nin üretiminde kullanmamaktayız.

Öyle master planlar hazırlayarak, basın açıklamaları yapıp, “biz kümelenmeyi, sertifikalı üretimi destekleyeceyik” demekle olmuyormuş. Bu sayılanları ülkemizde ilk ve kesintisiz bir şekilde, hiçbir destek almadan, kendi girişimleri ile yapan ve diğer üreticilerimize de örnek olan bizleri, bu uygulamarınızla bitirme noktasına getirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Unutulmaması gerekir ki, bu aşamadan sonra şirketimiz üreticilerimizin hak ve menfaatlerini korumak adına tazminat hakkı saklı kalmak koşuluyla tüm yasal ve hukuksal süreçleri bugünden itibaren başlatacaktır.

Kamuoyuna Saygılarımızla

Alnar Narcılık Ltd.

Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kandulu

Genel Müdür İbrahim Kahramanoğlu