Anastasiadis’in görüşmeleri bıraktığının kesinleştiğini iddia edildi...

Söz konusu yazıda, yarın yemekte bir araya gelecek liderler görüşmesine işaret edildi.

Anastasiadis'in Başpiskoposluk’ta salı gecesi yaptığı yorumlara atıfta bulunulan yazıda, “Cumhurbaşkanı'nın görüşmeleri bıraktığı şüphesizdir.  Seçim kampanyasına hazırlanırken Papadopulos, Lillikas ve geri kalan diğer retçi kesimin Kıbrıs Cumhuriyeti hakkındaki demeçlerini bile kullanıyor” denildi.

“Anastasiadis'in cevabındaki keskinlik, kaçış yolunu hazırlamakta”

Cyprus Mail gazetesinin önceki gün yayınladığı başyazı şöyle:

“Cumhurbaşkanı Anastasiadis'in Başpiskoposluk’ta salı gecesi yaptığı yorumlarda barış sürecinden vazgeçtiği açıklığa kavuşmuştur ve şu andaki tek endişesi yeniden seçilme dürtüsüdür. Uzlaşı ve fikir birliği söylemleri kamuya yönelik konuşmalarından kalkmış, yerini Mustafa Akıncı'yı uzaklaştıracak ve görüşmelerin ileride bir başarısızlığa ulaşmasının kaçınılmaz olacağını bildiren muhalif bir tarza bırakmıştır.

Akıncı'nın pazar akşam yemeğinde görüşülmesi için güven artırıcı önlemleri önermesine değinen Anastasiadis, "Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum; eğer hedef veya amaç güven artırıcı önlemleri görüşmekse, verimli diyaloğun yeniden başlatılmasına ilişkin koşulları yaratmaya çalışanların çabaları başarısızlığa uğrayacak" dedi. Akıncı'nın sadece bir önerisi olan konuda böyle kesin bir duruş sergilemeye ihtiyaç yoktur.

Bu görüşünü pazar akşam yemeğinde özel olarak dile getirebilir ya da kamuoyuna konuşmak zorunda hissettiyse, daha diplomatik bir dil kullanarak Akıncı'nın önerisinin yararlılığı hakkındaki şüphelerini dile getirebilirdi. Anastasiadis'in cevabındaki keskinlik, kaçış yolunu hazırlamakta olduğunu, akşam yemeğinden kurtulmak için gerekli koşulları yarattığını ve anlaşma sağlanmamasını Akıncı'nın önerisine bağlayacağını akla getirmektedir.
Ardından gelen açıklama, niyetlerini belli eden bir ipucu niteliğindedir. "Güven artırıcı önlemleri örneğin Navtex Türkiye meselelerini günlük olarak tartışmalı mıyız? Yoksa Kıbrıs'ın işgal edildiği tarih olan 20 Temmuz kutlamalarını mı? Veya 15 Kasım 1983? " Sayın Akıncı ile yürüttüğümüz müzakere sürecinin başında güven artırıcı önlemleri tartışırken kendisi hiçbir zaman bu konuları gündeme getirmemiştir ancak,  müzakereler çökmek üzereyken bunlar aklına gelmiştir. Bunun neye faydası var?

Cumhurbaşkanı'nın görüşmeleri bıraktığı şüphesizdir.  Seçim kampanyasına hazırlanırken Papadopulos, Lillikas ve geri kalan diğer retçi kesimin Kıbrıs Cumhuriyeti hakkındaki demeçlerini bile kullanıyor.

Salı günü Başpiskoposluk'ta gerçekleştirdiği konuşmada izleyicilere hitap ederek "Kıbrıs Cumhuriyeti, ülkemizi bölme çabalarına, diplomatik ve siyasi seviyedeki her savunmamıza ve kendi kimliğimizin ayrılmaz bir parçasına karşı kalkanımızdır" dedi.

Sayın Anastasiadis'in seçimden dolayı yaşadığı değişiklikler hayret uyandırıyor. Vatansever söylemini güçlendirerek vatanseverlerin oylarını kazanacağını ve tekrar seçilme şansını arttıracağını düşünüyorsa,  hata yapıyor.  Çözüme karşı olanlardan birkaç oy toplayabilir ancak, Kıbrıslı Türklerle samimi bir şekilde anlaşmaya kararlı olduğuna inanan anlaşma isteyen seçmenlerin desteğini kaybedecek. Tekrar seçilirse bir anlaşma için çalışacağına dair vaatlerde bulunma cüretinde bulunsa bile, ona kimin inanacağından şüpheliyiz”.