Atakan: İngiltere’de kalan vatandaşlar için tahliye planımız var
GÜNDEMBayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, İngiltere ile Türkiye’de kalan ve KKTC’ye dönüş yapmak isteyen vatandaşlar için yeni bir tahliye planı hazırladıklarını açıkladı.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Atakan, önümüzde ekonomik bir savaş varken hükümetin kavga etme ve seçim derdine düşme lüksüne sahip olmadığını vurguladı.
Atakan, “Özellikle İngiltere’de kalan vatandaşlarımızla ilgili devamlı surette mesajlar geliyor. Hepsinden bilgimiz var ve haberdarız. Benim kayınvalidem ve kayınpederim de İngiltere’de ve onlar da ne zaman döneceklerinin haberini bekliyorlar…” şeklinde konuştu.
“İNGİLTERE’DEN TEKRAR BİR TAHLİYE PLANI YAPACAĞIZ”
“Öncelikle biraz sabretmemiz gerekiyor. Bu 30 Nisan’dan sonraki süreç içerisinde ne yapabileceğimizle ilgili şu an itibariyle elimizde bir çalışmamız zaten var…” ifadelerine yer veren Atakan, “Örneğin rakamları ve kaç sefer gerektiğini biliyoruz. Bu süreç sonunda Sağlık Bakanlığı’nın yönlendirmeleri çerçevesinde, İngiltere’den tekrar bir tahliye planı yapacağız. Ama şu an değil ve net bir tarih vermemiz bugün için çok doğru değil. Bu, sürecin gidişatına göre belli olacak…” dedi.
Atakan şöyle devam etti:
“Keza Türkiye’deki vatandaşlarımız için de çeşitli ülkelerden yapılan tahliye seferlerinde 27 tane KKTC vatandaşı TC’ye getirildi. TC dışişleri ve KKTC dışişleri bakanlığı koordinesi sonucunda bu vatandaşlarımız çeşitli illerde karantina merkezlerindedir. 14 gün dolduğunda o vatandaşlarımızın da tahliye edilmesi gerekecektir. Bununla ilgili takvimleme ve çalışma yapılıp kamuoyu bilgisine getirilecektir. Fakat net şu tarihtir dememiz şu an için doğru olmayacaktır…”
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ EKİMDEN DE DAHA ÖTE BİR TARİHE ALINMALI”
Bu dönemin bir seçim konuşma dönemi olmadığını belirten Atakan, ortada ciddi bir dar boğaz olduğunu önemli olan toplumun bütün kesimleriyle şu aday bu aday konusu bir kenara bırakılarak, bütün bu aday kişilerin de elini taşın altına koyması ve gemiyi kayalara çarptırmadan bu dar boğazdan geçirebilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesine ilişkin açıklamada bulunan Atakan, “benim düşüncem ekimden de daha öte bir tarihe alınmasıdır” dedi.
“1974’TEN SONRA AÇILAN YENİ SAYFAYI, POPÜLİZM VE SİYASETE KURBAN ETTİK”
Atakan, “Ne cumhurbaşkanlığı seçimi ne de hükümetin devam edip etmemesi kaygısı içinde değilim… Şu bir realitedir; 20 Temmuz 1974’te yeni bir sayfa açtık. Bu sayfadan bu güne kadar geride bıraktığımız 46 yıl içerisinde de o sayfaya murat ettiğimiz şeyleri yazamadık. Uğruna mücadele ettiğimiz şeyleri bu sayfalara dökemedik. Yanlışlar yaptık. Popülizme kurban ettik, siyasete kurban ettik, birçok şeye kurban ettik… Değerini bilemedik…” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan Atakan, “Şimdi önümüzde bir fırsat var. Bu fırsat bize ‘yeni normale’ geçerken bu ülkede bazı şeyleri daha işler, daha düzgün ve daha sağlıklı yapabilmek için olanak sağlıyor. Bu fırsatı iyi değerlendirerek özellikle önümüzdeki ekonomik savaşı en az hasarla atlatıp, sonrasında bu ülkenin bütün kurumlarıyla beraber bir ekonomik kriz veya bir afete hazır hale getirebilmek için çalışmak zorundayız. Bunları yerine getirelim ondan sonra bir değil on tane de seçim yaparız” ifadelerine yer verdi.
Atakan, “Bu kriz dönemi başladığından itibaren bu güne kadar geçen süre içerisinde bir erzak dağıtımını bile 3 haftada düzene oturtabildik. Demek ki bizim her şeyimizle; ekonomik anlamda, sosyal anlamda, organizasyon anlamında, sevk ve idare anlamında her şeyiyle hazır hale gelmemiz lazım…” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ EKONOMİK SAVAŞI KAZANALIM, SONRA BİR DEĞİL ON SEÇİM YAPARIZ”
“Şunu da net olarak ortaya koymamız gerekir. 2018 Haziran ayı itibariyle çok yıkıcı bir döviz krizi yaşadık. 2018’in geri kalan 6 aylık döneminde bunu yıkıcı etkilerini ve neredeyse 2019 yılı başına kadar yaşadık. 2019 bu etkilerin devamı şeklinde geçti. 2020’de tam bu durumun olumsuzluklarını üzerimizden atmaya çalışıyorduk ki bu pandemi krizi ile karşı karşıya kaldık. Bu işin birinci boyutuydu.
Bu işin ikinci boyutu ise gözden kaçırılan bir durum var ki; Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre sadece Sağlık Bakanlığı emrine bu süreç içerisinde 30 milyon TL verildi. Ki bu daha da arttırılacak… Bütün fonlar ve birikmiş meblağların hepsi sağlığa verildi… Var olan tüm birikimler yeterli olmasa da sorgusuz sualsiz sağlık alanına verildi…”
İlginizi Çekebilir