© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Başbakan çıksın ülkeyi kimin yönettiğini açıklasın

• Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Metin Atan Hayat Pahalılığı artışının anayasal bir hak olduğunu vurgulayarak “Sayın Maliye Bakanı ile görüşmemizde bunu belirtmiştik. 2019’da ekonominin iyi gitmesi durumunda verilmesini istedik. Ona da hayır dedi. Kafalarına estiği gibi hareket ediyorlar” dedi.

Maliye Bakanı Denktaş’ın tutumu üzerine Başbakan Tufan Erhürman’ın yetkili sendikaları görüşmeye çağırdığını belirten Atan Görüşmede Kudret Özersay ve Cemal Özyiğit de vardı. Maliye Bakanı nerede diye sorduğumda işi olduğundan dolayı gelemiyeceğini söylediler.

Başbakan bize hayat pahalılığı ile ilgili 2019’da ekonominin iyi gitmesi durumunda maaşlara yansıtacaklarını söyledi. Ben Başbakanımızın dürüst olduğu konusunda inanıyorum. Fakat önemli olan Maliye Bakanı’nın vereceği karar. Bizi üzen hükümetteki entrikaların içine sürükleniyor olmamız. Birisi farklı konuşuyor diğeri farklı konuşuyor. Bunun bize taahhüt edilmesini istedik. Kendiside bunu kabul etti” ifadesini kullandı.

 

Ülkeyi kim yönetiyor?

“Bunu bize söyledikten sonra yasa gücü kararname geçiriyorlar” diye konuşan Metin Atan şunları kaydetti: “Bu ne tezatlıktır. Lütfen başbakan çıksın ülkeyi kimin yönettiğini açıklasın. Bu konuda Başbakan bir açıklama yapmalı. Dövizin yükselip alım gücünün düşmesiyle ilgili bir olaydır HP. Bizim hakkımızdır. Hükümete karşı olan güvenimiz çok zedelendi. Bundan sonra daha sağlam bir şekilde görüşeceğiz hükümet yetkilileriyle” diye konuştu.

 

Hükümet sınıfta kaldı

Ülkede göç başladığını, insanların burada yaşamanın zulüm olduğunu düşündüğünü anlatan Atan “Bizi yönetenler de bunu görerek hareket etmeleri lazım. Bankalar yasal tefeci konumunda. Bankalardan esnek faizleri geriye çekme adına bir girişimde bulunacağını söylemişti Başbakan. Bu da, bize söyledikleri sözle kalmasın. Döviz aşağı doğru iniyor, fiyatlar olduğu yerde duruyor. Hani denetim. Hükümet sınıfta kaldı” diyerek şöyle devam etti:

 

UBP-HP koalisyonu

“Ben çalışanlardan bahsettiğimde bütün sektör çalışanlarından bahsediyorum. Özel sektörün haklarının budanmasına da müsade etmeyeceğiz. Özel sektörde çalışanlar çaresizleri oynuyorlar. Özel sektörde sendikalaşma yavaş yavaş gündeme geliyor. UBP’nin ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir geçirmiş olduğu kurultay. Sayın Tatar ekonomi konularında çözüm üretebilecek insandır. Hüseyin Özgürgün bu kararı verirken ölçüp biçmiştir. Bizim ricamız kim gelecek olursa olsun halkına dönük yapabileceklerini ortaya koyarak gelsin. Aldığım duyumlar UBP ile HP’li bir hükümet modeli olacağı yönünde. Bu hükümetin gitmeyeceği aşikar. Görüyorsunuz bir partinin başkanı farklı diğeri farklı söylüyor. KKTC’nin hayrına ne olacaksa o olsun. Biz sendikalar olarak sürekli kendimize isteme gibi bir lüksümüz yok. Biz bizlerle diyalog içerisinde olunmasını istiyoruz”

 

Kulaklarım uçukluyor

Konuşmasında bazı sendikaların üyelerine taahhütte bulunduğuna da değinen Metin Atan “Bazı taahhütleri duyuyorum kulaklarım uçukluyor. Örneğin Hak-Sen üyelerine öyle vaatlerde bulunuyorlar ki hem bunu yapamayacak hem çalışanını işinden edecek. Sırf popülizm uğruna üyelerini kandırıyorlar. Bunlarla uğraşmasınlar. Orada bunu başarabilecek daha güçlü sendikalar var. Sen daha kendi cezaevinde çalışanın hakkını alamıyorsun başkalarının da hakkını almaya çalışıyorsun. İşte bu; sendikalara olan bakış açısını kötüleştiriyor. Buna müsaade etmememiz lazım” uyarısında bulundu.

 

Sağlık Bakanı’nı kınıyorum

Şu anki Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı’nın özverili, dürüst bir insan olduğuna da işaret eden Atan “Kamu Hizmeti Komisyonu hakka adalete çok önem veriyor. Kamu Hizmeti üzerinde kimse yetki sahibi değil. Sağlık Bakanı, Başhekim yardımcısının başhekim üzerinde atamaya sorumluluk vermeye çalışıyor. Bunu Kamu Hizmeti Komisyonu atar. Kamu Hizmeti Komisyonu bunun üzerine beni aşarsan ben de senin pozisyonunu yavaşlatırım noktasına geldi haklı olarak. Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılıyor Kamu Hizmeti Komisyonu’ndan ve Sayın Besim dinlemiyor. Zaten sağlığa ne kadar değer verdikleri ortada. İlaç bulunamıyor. Sürekli cek-caklarla hareket ediyorlar. Sağlık Bakanı’nın da bize bazı sözleri oldu fakat hiçbirini yerine getirmedi. Sağlık Bakanı’nı burdan kınıyorum” dedi.

 

Önce doktor hemşire açığını kapat

Sağlık Bakanı’nın “hastane yapacağız sözlerinin tamamen lafta olduğunu” da ileri süren Metin Atan “Önce altyapısını hazırlayacaksın. Doktor hemşire açığın var. Önce bunları halletmek lazım. 2019 Şubat veya Mart ayında yeni cezaevinin biticeğini biliyorum. Ama mesele sadece bitmesi değil. Kadroların doldurulması ve hiyerarşik düzenin doğru bir şekilde yapılması lazım. Şu anki cezaevinde herkes kendi başına hareket ediyor. Kimse müdürünü sallamıyor. Müdür bir görev veriyor kimsenin umrunda değil. Cezaevi bu tarz boşluklara fırsat verilecek bir yer değil. Mutlak disiplin olması gereken bir yer” şeklinde konuşan Metin Atan, sözlerini şöyle tamamladı:

 

Psikolog atanması lazım

“Orada çalışanların özlük hakları, birbirlerine karşı olan saygılarını sağlamak zorundasınız. Orasının fiziki yapısı çalışanlarını a-sosyal yaptı. Oraya psikolog atanması lazım. Bizim sendika olarak böyle bir talebimiz oldu. Bunlar düzelmediği sürece yeni bina yapsanız da hiç bir şey olmaz. 2006’dan beri kamu reformu yapılacak. Yeni kamu reformu yasasına 8 tane taslak önerilerimiz olmuş ve içine girmişti. Son gelen taslaktan bizim önerilerimizin çıkarıldığını gördük. Bu konuda bir çaba var fakat gerçek bir uğraş yok. Biz geçen dönemde son düzlüğe girmiştik fakat hükümet değişti. Bunun yapılacağı konusunda inancım yok çünkü yeni bir seçim olacak”

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER