BM'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute 5’li konferansla ilgili istişarelere başlıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’a, beş taraflı konferansla ilgili istişarelere başlaması için direktif verdiği haber verildi.

Alithia gazetesi “Lute Beş Taraflı Konferans İçin Geliyor- BM Genel Sekreteri Danışmanına Kıbrıs’ı Ziyaret Etmesi İçin Direktif Verdi- Lute Beş Taraflı Konferansla İlgili İstişarelerine Başlıyor” başlıklarıyla yayımladığı ve diğer gazetelerde de yer alan haberinde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’a, Kıbrıs’la ilgili gayri resmi bir beş taraflı konferans toplanmasına ilişkin koşullar olup olmadığını tespit etmesi için, bütün müdahil taraflarla istişarelere başlaması direktifi verdiğini duyurdu.

“Diplomatik kaynaklara” atıfta bulunulan haberde, Lute’un Kıbrıs’a önümüzdeki 15 gün içerisinde gelmesinin beklenmesi gerektiği, öte yandan garantörlerle yapacağı temaslarla ilgili olarak ise, büyük olasılıkla bunların uzaktan yapılacağı belirtildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, 2019 yılının Kasım ayı ve Berlin görüşmesinden bu yana, Kıbrıs’la ilgili (başlangıçta gayri resmi bir şekilde yapılacak olan) konferansı yeniden toplama çabasını başlatmak için, Kıbrıs Türk toplumunun yeni liderinin seçilmesi sürecinin tamamlanmasını beklediği de belirtildi.

Politis gazetesi ise “Jane Holl Lute Uzaktan Çalışmaya Başlıyor- Beşli Konferans Toplanması Olasılıklarını Araştırmak İçin Bu Hafta Temaslara Başlıyor” başlıklı haberinde, Lute’un keşif temaslarına bu hafta içerisinde başlayacağını öne sürdü.

Lute’un temaslarının bu aşamada keşif nitelikli olacağını da belirten gazete, Lute’un, Kıbrıs sorunuyla ilgili herhangi bir istişare ve müzakereye, iki kesimli iki toplumlu federasyon haricinde başka çözüm şekilleri aranmasının da dahil olması konusundaki Türk teziyle ilgili olarak, geriye kalan tarafların tepkilerini kayda geçirmeye çalışacağını da yazdı.

Gazete, Lute’un yalnızca fikirleri dinlemeyeceğini aynı zamanda BM Genel Sekreteri Guterres ile BM Güvenlik Konseyinin Kıbrıs sorunundaki görüşme zemininin değişmesinin ne istenilen bir şey, ne de kolayca uygulanabilir bir şey olduğuna dair tezini ileteceğinin kesin olarak addedildiğini de savundu.

Lute’un müdahil taraflarla ilk keşif nitelikli uzaktan temas turunu tamamlamasının ardından, Kasım ayı sonu veya Aralık ayı başında özel temaslarda bulunması için bölgeye sonradan gelmesinin ihtimal dışında bırakılmadığı, ancak bunun, Lute’un telefonda yapacağı ilk temaslarla ilgili bilgilendirilecek olan BM Genel Sekreteri tarafından takdir edileceği ifade edildi.

AKEL VE EDEK’İN AÇIKLAMALARI

Gazete AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun ise dün bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıslı Türklerin liderliğine seçilmesinin, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında meydana getirdiği zorluklara atıfta bulunarak”, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i Kıbrıs sorunuyla ilgili inisiyatifler üstlenmeye çağırdığını yazdı.

Kiprianu, Kıbrıs sorununu, BM’nin ilgili kararlarında tanımlandığı üzere, siyasi eşitliğe sahip olacak olan ve üzerinde hem fikir olunmuş olan iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümü temelindeki doğru yörüngesine oturtmak, aynı zamanda anlaşmayla sonuçlanacak olan müzakerelere gitmek için çok çaba sarf edilmesi gerektiğini de öne sürdü.

Kiprianu, kendilerinin ve Kıbrıs’ta barış için mücadele eden herkesin, Kıbrıs sorununun, BM kararlarına ve üzerinde hem fikir olunan çerçeveye dayanan iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümünde ısrar ettiğini ve edeceğini de savunduğu açıklamasında “bölünmenin kapıyı çaldığını” da ileri sürdü.

Fileleftheros’a göre, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise açıklamasında, birçok durumda Amerikan başkanlarına yatırım yaptıklarını ancak sonunda beklentilerinin karşılanmadığını dile getirdi.

Joe Biden’ın ABD Başkanlığına seçilmesini yorumlayan Sizopulos “çok dikkatli olmaları ve aşırı bir iyimserliğe kapılmamaları gerektiğini, öte yandan özellikle de mümkün olduğu ölçüde Kıbrıs sorunundaki Amerikan politikasını değiştirmek için farklı bir şekilde çaba göstermeleri gerektiğini” savundu.