Bulak, cinayetinin detaylarını anlattı

Kendisini aldattığı düşüncesiyle, 10 yıllık eşi Burcu Okumuş’u, Gazimağusa’da Yemen Kahvehanesi yakınlarında, herkesin gözü önünde, 5 bıçak darbesiyle öldürdükten sonra, aynı bıçakla kendi canına da kıymak isteyen Ardahanlı Özgür Okumuş’la ilgili ilk tahkikat duruşması devam ediyor.

Dünkü duruşmada, iddia makamının 5’inci tanığı olan, Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Polis Amirliği’nde görev yapan meselenin tahkikat subayı Müfettiş Muavini Serkan Bulak, mahkemeye, cinayetle ilgili tespitlerini aktardı.

Cinayetin ince detaylarını mahkemede göz önüne seren tahkikat subayı Serkan Bulak, sanık Özgür Okumuş’un, eşi Burcu Okumuş’u, alkol ve uyuşturucu tesiri altındayken, tasarrufunda kanunsuz olarak bulundurduğu bıçakla, soğukkanlı ve planlı bir şekilde bıçaklayıp taammüden öldürdüğünü söyledi.

Gazimağusa Kaza Mahkemesi’nde Ceza Davaları Yargıcı Gökan Asafoğulları huzurunda gerçekleşen duruşmada, İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Serhan Bundak, sanık ve sanık avukatı İbrahim Demirtaş hazır bulundu.

Bulak: Bıçağı aldı, hazırlığını yaptı, lojmana gitti ve beklemeye başladı

Tanık subay Serkan Bulak, tespitlerini şöyle sıraladı:

“Yaptığım tahkikat ve soruşturmada, sanığın verdiği gönüllü ifade ve beyanları, görgü tanıklarının ifadeleri, alınan emareler, kamera kayıtları, sanığın facebook paylaşımları ve olayların oluş şekliyle ilgili tüm araştırmaları bir araya getirdim.

Eşinin son zamanlarda kendisinden uzaklaştığını düşünen sanık, 17 Nisan 2017’de, yani olaydan bir gün önce, Yemen Kahvesi’nde eşiyle buluştu. Sanık, burada eşinden cep telefonunu alıp kontrol eden ve eşinin başkasıyla çekilmiş fotoğraflarını gördü.

Bu görüntüler sonucu sanıkta, eşinin kendisini aldattığı fikri ve inancı hasıl oldu. Sanık, olay gününün bir gün öncesindeki gece, facebook hesabından Ayten’in Sonu isimli şiiri paylaştı ve bu paylaşımdan sonra Burcu Okumuş’u arayıp, Yemen Kahvesi’ne gelmesini istedi ve olay öncesinde Yemen Kahvesi’ne giderek olayda kullandığı bıçağı aldı, hazırlığını yaptıktan sonra tekrar kaldığı lojmana gitti ve beklemeye başladı. Eşi Burcu Okumuş kahveye geldiğinde, yanına gidip, düşüncesini gerçekleştirme adına, tasarrufuna eşini öldürmek için önceden aldığı bıçakla Burcu Okumuş’u, soğukkanlı ve planlı bir şekilde bıçaklayarak, taammüden öldürdü.”

“Sanık, ‘aldattığı için yaptım’ dedi"

Tahkikat subayı Serkan Bulak, 18 Nisan 2017’de, görevli olduğu bir esnada, aldığı bilgi doğrultusunda, olay yerini ziyaret ettiğini anımsattı ve yapılması gerekli tüm icraatların yapılmasını sağladıktan sonra, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin Nöroloji Servisi’nde tedavi altında olan sanığı ziyaret ettiğini söyledi.

Serkan Bulak, doktorunun onayı doğrultusunda sanığın yanına giderek, sanığa işlediği suçları bildirdiğini ve yasal ihtarda bulunduğunu belirttikten sonra, sanığın cevaben “Beni aldattığı için yaptım” dediğini mahkemeye aktardı.

Bulak, sanıktan 13.30 ile 14.50 saatleri arasında gönüllü ifade temin ettiğine vurgu yaparak, sanığın “Ben onu okuması için Kıbrıs’a getirdim. O beni aldattı” diyerek verdiği ifadesini mahkemeye okudu.

Sanığın ifadesinde Burcu’yu okuması için, yaşı küçük yazık olur diye sınavlara soktuğunu, 2015’te her şeyini satıp Kıbrıs’a geldiğini, maddi sorunları nedeniyle çeşitli işyerlerinde çalıştığını beyan ettiğini söyleyen tanık subay, sanığın şüphe duyduğu ve sorguladığı için kendisiyle dalga geçen eşini buluştukları Yemen Kahvesi’nde, tekme tokat dışarıya attığını anlattığını dile getirdi.

Sanığın, eşinin yüzüne bakarak “Birlikte gidiyoruz” diyerek hem kendisini hem eşini bıçakladığını itiraf ettiğini ifade eden tanık subay, sanığın ifadesinde, ölmeyi beklediğini ancak gözünü açtığında kendisini hastanede bulduğunu beyan ettiğini de sözlerine ekledi.

Burcu’nun babası şikâyetçi oldu

Burcu Okumuş’un ölüm haberini alan baba Yaşar Akçakaya’nın, olay günü ülkeye geldiğini kaydeden tanık subay, acılı babanın ailesiyle birlikte Zonguldak’ta yaşadığını, Burcu’nun üç evladının en küçüğü olduğunu beyan ettiğini belirterek, kızını öldüren Özgür Okumuş’tan şikayetçi olduğunu mahkemeye bildirdi.

Maktul ve sanığın ülkeye, 24 Eylül 2015’te yasal şekilde geldiklerini kaydeden tanık subay, maktulün, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Meslek Yüksek Okulu’nda Diyaliz Bölümü’nde 2’nci sınıf öğrencisi olup, 2017 yılının Ağustos ayında mezun olacağını öğrendiğini belirtti.

Cezai ehliyeti tam

Sanığı işlediği suçlardan ötürü tutuklayıp, yazılı dava tebliğinde bulunduğunu, mahkemeye çıkartarak hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilmesi yönünde emir temin ettiğini belirten tanık subay, sanığı Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürerek işlediği suça yönelik cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde bir rapor temin ettiğini mahkemeye aktardı.

Tanık subay Serkan Bulak, sanığın olaydan önce facebook hesabından Ayten’in Sonu isimli şiiri paylaştığını hatırlattı ve bu şiiri DAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Prof. Vugar Sultanzade’ye yorumlattığını anlattı.

Serkan Bulak, “Profesörden, sanığın gerçekleştirdiği eylemlerle, Ayten’in Sonu isimli şiirin senaryosu aynı. Yine olaydan önce paylaşılan ‘noktayı koyman gereken yeri bilmekti oysa adamlık nokta’ yazısında ise adamlığın namus olarak algılandığını öğrendim” dedi.

Öte yandan Bulak, maktulün kullandığı telefonun dökümlerini incelediğini, dökümlerde İdris Ali Bozkurt isimli şahısla görüştüğünü tespit ettiğini ve konu şahsı sorguladığında, maktulle adı edilenin okulda tanışıp arkadaşlıklarının olduğunu öğrendiğinden söz etti.

23 emare sundu, emare sayısı 60 oldu

Tanık subay, mahkemeye sanığın gönüllü ifadesi, otopsi raporu, gazete, telefon görüşme detayları, parmak izi inceleme raporları, muhaceret dökümü, evlilik cüzdanı fotokopisi, doktor raporları, sanığın facebook paylaşımlarının dökümleri gibi toplam 23 emare sundu. Böylece mahkemeye sunulan emare sayısı 60 oldu.

Sanığa ayrıca, kendisini öldürmeye teşebbüs ettiği ve kanında bir nanogram uyuşturucu madde bulunduğu için konu suçlardan ötürü de dosya tazmin edildiğini belirten tanık subay, tespitlerinin söylediklerinden ibaret olduğunu beyan etti.

Bunun üzerine yargıç, mesai saatinin bitmesi nedeniyle, eş katilini savunan Avukat İbrahim Demirtaş’ın, tanığı istintak etmesine olanak sağlamak için duruşmayı bugüne tehir etti.

Yargıç sanığın tutukluluğunun devamına, tanık subayın da aynı celp altında mahkemede hazır olmasına direktif verdi.