Bulgaristan’ın AB Konseyi dönem başkanlığı başladı

Bulgaristan’ın yılın ilk 6 ayını kapsayan AB Konseyi dönem başkanlığının başlaması dolayısıyla başkent Sofya’da geniş katılımlı tören yapıldı.
Bulgaristan’ın 2018 yılının ilk yarısında yürüteceği Avrupa Birliği (AB) Konseyi başkanlık dönemi törenle açıldı.

Başkent Sofya’da, İvan Vazov Ulusal Halk Tiyatrosu’ndaki törende konuşan Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, “Bulgaristan geçmiş zamanın sınavını vermiş, dinler arası uyum modeli olup Kiril alfabesinin ana vatanı olarak Doğu ve Batı arasındaki köprü olma işlevini üstlenmiştir.” dedi.
Radev, Balkanlar’da bölünme girişimlerinin daima trajedilere yol açtığını söyledi.

Avrupa’nın, bütünlük sahibi tek gövde olamayacak kadar büyük, aynı zamanda bölünebilecek kadar küçük olduğunu dile getiren Radev, “Global güvensizlik Avrupa’nın güvenlik meselesinin önceliğini ’emir kipi’ durumuna getirir. Göç ve terörizm ise AB’nin büyük komşuları ile aktif diyalog kurulmasını gerektirir.” ifadelerini kullandı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani de Bulgaristan’ın dönem başkanlığı sırasında bu ülkeye tam destek vereceklerini anlattı.
Bulgaristan’ın seçtiği “Güç birlikten doğar.” sloganını öven Tajani, “Vatandaşlarımızın sesine dikkatlice kulak asarak Avrupa’yı daha demokratik haline getirmek zorundayız. Bulgaristan’ın başkanlığı sırasında esas alınan Batı Balkanlar’ın AB’ye entegrasyonu büyük bir önem taşır.” değerlendirmesini yaptı.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, hala yerel para birimi levayı kullanan Bulgaristan’ın yerinin “avro sahası” olduğuna dikkati çekti.
Katılımcılara Bulgarca seslenen Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Bulgaristan’ın Avrupa’nın en eski devletlerinden biri olduğunu hatırlattı. Bu ülkenin tüm bölgenin Avrupa perspektifini yenileyebileceğini vurgulayan Tusk, Balkanlar’ın huzuru, güveni ve refahı hak ettiğini belirtti.

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, 2018’in ilk 6 ayını kapsayan ülkesinin AB Konseyi dönem başkanlığına ilişkin şunları kaydetti:

“Önümüzdeki 6 ayda sadece Bulgaristan için değil, tüm Avrupa için önemli bir ilerleme kaydetmek üzere çaba göstermeliyiz. Bu dönemde başlayan, sürecek, gelişecek ve sonuca bağlanacak birçok olay yaşanacak. Batı Balkanlar’ın halkları umutla bekliyor.”