Çalıntı altınlar sevgiliye gitti

Lefkoşa Polis Müdürlüğü ile Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü ekiplerinin ortak operasyonuyla, 17 Mayıs’ta, Gönyeli’de faaliyet gösteren Fellahoğlu Kuyumculuk’tan 48 saniyede, 200 bin TL değerinde altın ve 27 adet kol saati çalmakla suçlanan dört kişi, dün sabah ek tutukluluk talebiyle yargıç huzuruna çıkarılırken, bazı önemli detaylar daha ortaya çıktı.

Polis, zanlılar Hacı Murat Bozdoğan ve Ceyhun Tatlıcı’nın çalıntı altınlardan sevgililerine hediye ettiklerinin belirlendiğini açıkladı.

Polis, Hacı Murat Bozdoğan’ın altın takıyı sevgilisine Türkiye’de verdiğini ve kadına ulaşıldığını belirterek, Türkiye’den gelip, altını polise teslim edeceğini anlattı.

Polis, ayrıca kol saatlerinden 13’ü ve 20 ayrı parça altının halen arandığını açıkladı.

“Dükkan Açma”, “Hırsızlık” ve “Kasti Hasar” suçlamasıyla tutuklanan 22 yaşındaki Hacı Murat Bozdoğan, 24 yaşındaki İbrahim Karabulut, 22 yaşındaki Ceyhun Tatlıcı ve Meriç Muk, dün sabah ek tutukluluk talebiyle yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Tacan Reynar’ın huzurunda görüşülen davada, KKTC Başsavcılığı adına savcı Aysın Bilgin, tanık olarak Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amirliği’nde görev yapan polis memuru Öjen Açıkada’yı dinletti.

İkisi çaldı, ikisi bozdurdu

Mahkemede yeminli şahadet veren Açıkada, zanlılar Hacı Murat Bozdoğan ve İbrahim Karabulut’un 17 Mayıs’ta, saat 03.56’da, Belediye Bulvarı üzerinde faaliyet gösteren ve işletmeciliğini Hakan Fellahoğlu’nun yaptığı “Fellahoğlu” isimli işyerinin cam olan ana giriş kapısını çekiç ile kırarak 48 saniye içinde 200 bin TL değerinde altın ve 27 kol saati çaldıklarını anlattı.

Polis memuru Öjen Açıkada, iki zanlının, çalıntı altınları, zanlı Ceyhun Tatlıcı ile paylaşıp, zanlı Meriç Muk aracılığı ile bozdurduklarını kaydetti.

Zanlıların üç günlük tutukluluk süresince 6 kişiden ifade alındığını belirten Açıkada, çalınan 27 kol saatinden 14’ünün bulunduğunu, 13’ünün halen arandığını, 20 parça da altının halen kayıp olduğunu belirtti.

Polis memuru Öjen Açıkada, zanlı Ceyhun Tatlıcı’nın altınları babasının mezarına sakladığını ve altınları zanlı Meriç Muk aracılığı ile bozdurduğunu anlattı.

Açıkada, Meriç Muk’a altınların çalınmasının ardından polis tarafından altınların fotoğraflarının verilmesi ve bozdurulmak istenmesi halinde polise bildirmesi istenmesine rağmen, altınları bozdurarak, suça iştirak ettiğini kaydetti.

Açıkada, zanlılar Hacı Murat Bozdoğan ile Ceyhun Tatlıcı’nın altınlardan sevgililerine hediye ettiklerini, kadınlardan birinin Türkiye’de olduğunu ve altını getirip, polise teslim edeceği yönünde ifade vereceğini anlattı.

Açıkada, halen tespit edilemeyen ziynet eşyaları, alınacak 10’a yakın ifade, zanlıların gönüllü ifade verip suçlarını kabul ettikleri ifadelerin teyit ve tekzibinin yanı sıra, zanlıların serbest kalması halinde aranan ziynet eşyaları ve şahıslara etki edebileceklerinden, 7 gün daha tutuklu kalmalarını talep etti.

Altınlar neden vitrindeydi?

Zanlıların avukatları Fırat Merttürk, İbrahim Demirtaş ve İbrahim Özgür, zanlılar aleyhine talep edilen 7 günlük tutukluluk süresine itiraz etti.

Zanlılardan birinin avukatı, altınların neden kasada değil de vitrinde olduğunu sordu. Polis memuru Öjen Açıkada, bu hususun, konu işyeri ve sigorta arasında bir husus olduğunu kaydetti.

Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, suçun vahametine değinip, zanlıların suçla bağlantıları olabileceğine, ifadelerinin teyitlerinin yapılmadığına, 13 kol saatinin arandığına, miktarı belirtilmese de ziynet eşyalarının arandığına bulgu yapıp, dört zanlının da beş gün daha tutuklu kalmasına emir verdi.