Çeler: KKTC’de yaşlı nüfus giderek artıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, “Yaşlılığın kader olduğunu biliyoruz ama yalnızlığın kader olmaması gerektiğini çok iyi bilmeliyiz.” dedi.

Türkiye’nin ilk Yaşlılık Şurası’nın Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Liderler Oturumu’nda “Dünyada yaşlı dostu politikalar” ele alındı.

Türkiye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un açılış konuşmasını yaptığı oturumda, KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, Bangladeş Sosyal Refah Bakanı Nuruzzaman Ahmed, Bulgaristan Çalışma ve Sosyal Politika Bakan Yardımcısı Sultanka Petrova, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Mila Carovska, Katar İdari Gelişim, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Yousuf Bin Mohammad Al-Othman Fakhroo, Türkmenistan Çalışma ve Nüfusun Sosyal Korunması Bakanı Muhammetseyit Sylapov, yaşlı dostu politikalarla ilgili kendi ülkelerinden örnekler vererek değerlendirmede bulundu.

ÇELER

Bakan Çeler, oturumda yaptığı konuşmada, insan merkezli bir yaklaşıma sahip olduklarını, doğumdan ölüme kadar insanlara karşı sorumlulukları olduğunu vurguladı.

Toplumun bütün katmanlarında yaşlıların yanında olmak gerektiğinin altını çizen Çeler, KKTC’de yaşlı nüfusun giderek arttığına işaret etti. Çeler, geleneksel aile yapısından modern aile yapısına geçildiğini, yaşlı refahının her alanda tesisinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
KKTC’de yaşlıların kendi akranlarıyla iletişim kurmaları ve toplumdan soyutlanmamaları için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Çeler, onların bağımsız ve saygın bir hayat sürdürebilmelerinin önemini vurguladı.

Yaşlılara kaliteli yaşam tesisi için STK’larla ve yerel yönetimlerle de iş birliği içinde olduklarını anlatan Çeler, “Yaşlılığın kader olduğunu biliyoruz ama yalnızlığın kader olmaması gerektiğini çok iyi bilmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Yaşlıların gençliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Çeler, “Bu nedenle kuşaklar arası dayanışma çok önemli. Yaşlılara gereken önemi vermeyen, onlara sahip çıkmayan bir toplumun huzur içinde olması mümkün değildir.” değerlendirmesinde bulundu.