Cem Yılmaz benim için hep bir kotadır

'Cem Yılmaz, Şener Şen ve Metin Akpınar...' 

CNN TÜRK'te 'Buket Aydın ile 40' programına konuk olan Ata Demirer, "Kendinizi kıyasladığınız bir isim var mı? sorusuna yanıt verdi. Cem Yılmaz'ın kendi için hep bir kota, belirleyici bir zeka ve kalite olduğuna vurgu yapan Demirer, işini yaparken onu hep çok ciddiye aldığını söyledi. Özendiği isimleri de açıklayan Demirer, "Özendiğim biri varsa eğer o da Şener Şen ve Metin Akpınar. Şener Şen'in filmografisine hayranım, keşke öyle bir imkanımız olsa. O Ertem Eğilmez ve Arzu Film'ler kolay çekilmiyor. İşte o ana akım damarı devam ettirmeye çalışıyorum" diye konuştu.

'Aramızda rekabet yok'

Aydın'ın "Aranızda bir rakabet var mı?" sorusuna Demirer, "Aramızda bir rekabet yok, bir süre sonra kendinle rekabet etmeye başlıyorsun. Kendini geliştirmeye çalışıyorsun. İlk başlarda Cem Yılmaz tabii ki benim için idoldü. Onun gibi şaka yapabilmek, seri şaka yapabilmek, o kadar saat sahnede kalabilmek hep belirleyici bir şeydi. Çok yetenekli bir adam, özel biri. Ama kendi içine dönmeye başladığında sen farklılıklarını hissediyorsun. Ben müzikal bir komedyenim. Mukallit yeteneklerim var. Bütün anlattığım öyküleri, içine girip çıkıp oynuyorum. Öyküyü anlatırken aynı anda 3-5 kişiyi oynayabiliyorum. Benim özelliklerim farklı. O farklılığı hissedince bir nevi kendimle barıştım. Ama yine de hem sinemada hem sahnede Cem benim için bir standarttır." değerlendirmesinde bulundu.

'Kıyaslanmamızı doğru buluyorum'

Demirer, Yılmaz ile kıyaslanmalarını doğru bulduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Kıyaslanmamızı doğru buluyorum. Evet, böyle olması lazım. İşin doğasında bu var. Yanlış değil ama teknik olarak doğru buluyorum. Tabii ki yanlış aslında ama işin doğası böyle. O yüzden kabul ediyorum diyeyim."

Ata Demirer apolitik mi? 40'ta yanıt verdi

Ünlü oyuncu, komedyen ve senarist Ata Demirer, CNN TÜRK'te Buket Aydın'ın sunduğu 40 programına katıldı. Kendisine yönelik "Apolitik, hiç siyasi espriler yapmıyor" eleştirilerine yanıt verdi. "Kabare yapsak siyaset olmalı ama stand-up'ın içinde siyaset olmaz" dedi.

Ata Demirer, Buket Aydın'ın "Apolitik olduğunuzu söylüyorlar, apolitik misiniz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: 

"Kabarede siyaset olmalı. Kabare sosyal hiciv içeren bir kalıptır. Ama tek başınıza çıktığınız bir sahnede size kimse 'Şunu söyle ya da bunu söyle' dememeli. Tamamen malt, tamamen saf bir mizah için çıkıyorsunuz ve karşınızdakini dağıtmak için çıkıyorsunuz. O da diyor ki 'Dağıldım, güldüm, eğlendim.' Onu nasıl güldüreceğimi kalıplar içerisine sokarsam güldüremem. Benim güldüğüm şeyler olmalı, ben siyasete gülmüyorum. Ama bu demek değil ki filmde, yerin geldiğinde kullanmıyor değilim. Kullandık da. Eyvah Eyvah filminde örnekleri de var. Kibarlık çerçevesinde hiciv yapabilirsin ama sahnede bunu yapmak mecburiyetinde değilsin. Öyle bir kalıp yok. Eleştiriler başımızın üstüne. Ama yapmak içimden gelmiyor. Kabare olsaydı yapmak isterdim. Siz, ben, biri diyelim ki tiyatro kurduk, Ne Güzel 2018'ler diye bir oyun oynuyoruz, 2018'deki haberlerden bahsediyorken bugünkü siyasi konjektörde olmalı ama stand-up böyle bir şey değil diyorum. Ferhangi Şeyler tek kişilik oyundur, Cebimde Kelimeler oyundur. Stand-up oyun değildir. Bu şakaları çıkarıyorum, bunu koyuyorum diye her hafta farklı 11'le çıkabilirsiniz. Yaşanmış öykü, anı ister. Bir ara gelin, Ata Demirer Gazinosu yapıyorum, içinde de var."

Ata Demirer'den 'Hedefim Sensin açıklaması: Başkası yapsaydı...

Hedefim Sensin filminde çiğ köfteci Zekeriya'yı oynayan Ata Demirer, "2 saat boyunca Gökçeada'nın o coğrafyasının Kıvanç Baruönü'nün rejisi, Burak Kanbir'in görüntü yönetmenliği ile kendisi yetecek. Çok güzel resmin içine gireceğiz. Zekeriya çok komik bir adam. Ben olsam hemen giderdim. Başkası yapsaydı da bayağı bir kıskanırdım" dedi.

Ünlü oyuncu, komedyen ve senarist Ata Demirer, yıllardır biriktirdiği öykülerden biri olan Hedefim Sensin'i 30 Kasım'da izleyiciyle buluşturacak. Senaryosunu kendisinin yazdığı filmde çiğ köfteci Zekeriya karakterini canlandıran, Demet Akbağ, Gonca Vuslateri ve İlker Aksum'un eşlik ettiği Demirer, CNN TÜRK'te 'Buket Aydın ile 40' programında filmi anlattı.

'Başkası yapsaydı kıskanırdım'

Filmi için "Başkası yapsaydı bayağı bir kıskanırdım" yorumunda bulunan Demirer, şöyle konuştu: 

"Bir kere ben masal anlatmayı seviyorum. Eyvah Eyvah da bir masaldı aslında. Klarnetli bir çocuk yollara düşer. Bu da bir masal. 2 saat boyunca Gökçeada'nın o coğrafyasının Kıvanç Baruönü'nün rejisiyle, Burak Kanbir'in görüntü yönetmenliği ile... Bir kere o Gökçeada'nın kendisi yetecek. Çok güzel resmin içine gireceğiz. Müthiş bir şey, bu benim zaten bir ütopyamdır sürekli. İtalyan filmlerini de çok severim, derin resimler. Zekeriya çok komik bir adam. Ve diğer oyuncular da hakkını vererek oynadılar. Yeni bir şey bu. Ben olsam hemen giderdim. Başkası yapsaydı da bayağı bir kıskanırdım. Gökçeada çok özel bir coğrafya ve bana ilk kez kısmet oldu. Hemen 25 mil ötedeki Bozcaada'da oturuyorum ama gitmezdim, bilmezdim. Geçtiğimiz yıllarda çok şey kaçırmışım. Zekeriya'da oraya gidiyor. Çok güzel bir ütopyanın içine giriyor. O kırmızı renkleriyle, baharatıyla, köftesiyle, balıktan, baldan ibaret bir yerde kırmızı kırmızı onu parlarken görmek çok eğlenceli. Senaryoya baktığım zaman ben onu hep kırmızı kırmızı görüyordum. Çok başka bir adam o. Çok güzel bir dünyanın içine giriyor. Güzel ve eğlenceli."

Ata Demirer'den evlilik açıklaması

CNN TÜRK'te Buket Aydın'ın sunduğu 40 programına katılan Ata Demirer, "Tekrar evlenmek ister misiniz?" sorusuna yanıt verdi. Demirer, "Aşık olunca isterse evlenirim. 46 yaşından sonra ne kaybedebilirim ki? İstiyorsa olur, samimi olsun yeter ki. Niye istiyorsun diye sorarım. Aşık olmak iyidir" dedi.

Ata Demirer'in özel hayatına dair açıklamaları, şöyle:

"Tabii dışarıdan nasıl gözüktüğümü bilmiyorum. Onu etrafımdaki insanlara sormak lazım 'Ata nasıl biridir? Issız adam mıdır?' diye. Ben şöyle söyleyeyim. Yalnızken çok sıkılan biri değilim. Yalnızlığı idare edebilirim. Ama yalnızlığı sevdiğim anlamına da gelmez. Paylaşmayı da çok severim. Birçok da arkadaşım vardır. Özellikle yaşamaktan hoşlandığım coğrafyalarda çok çok insanım birçok da arkadaşım vardır. Zamanımı onlarla geçiririm. Öbür anlamda da değilim. Uzun ilişkilerim oldu hep. 5 sene 3 sene evlilik falan filan. Ama insan bazen bir boşluğa düşer, arayıştadır. Normalde yapmayacağı şeyleri deneysel anlamda yapabilir. Aşık olunca isterse evlenirim. 46 yaşından sonra ne kaybedebilirim ki? İstiyorsa olur, samimi olsun yeter ki. Niye istiyorsun diye sorarım. Aşık olmak iyidir."

Ata Demirer hangi soruyu neden pas geçti?

CNN TÜRK'te 'Buket Aydın ile 40' programına konuk olan Ata Demirer, "Ferdi Tayfur'la aranızda ne geçti?" sorusunu pas geçti. Demirer, "Saçma sapan şeylerin tekrardan altını kazıyormuş gibi olmak istemiyorum. O yüzden pas geçiyorum. Yoksa açıklayamadığım herhangi bir şey olduğu için değil" dedi.

Ünlü oyuncu, komedyen ve senarist Ata Demirer, Buket Aydın'ın "Ferdi Tayfur'la mahkemelik olan bir süreciniz oldu, siz haklı çıktınız. Olay sizin lehinize sonuçlandı. Peki, neden o dönem Ferdi Tayfur böyle bir şey yaptı? Aranızda tam olarak ne geçti?" sorusunu pas geçti. Demirer, "Buna pas diyeceğim. Çünkü çok uzun, yorucu ve üzücü bir dönem. Saçma sapan şeylerin tekrardan altını kazıyormuş gibi olmak istemiyorum. Bir şeyler söylersem yeni filmimin aşamasında hoş olmayan cevaplar doğuracak. Aynı kabusu bir daha yaşamak istemiyorum. O yüzden pas geçiyorum. Yoksa açıklayamadığım herhangi bir şey olduğu için değil" dedi. 

Demirer ve Tayfur arasında ne olmuştu?

Ferdi Tayfur ve Ata Demirer'i karşı karşıya getiren süreç, 2009 yılında aynı programa konuk olmalarıyla başlamıştı. İddiaya göre; Tayfur, yayında Lambalı Saz adlı film projesinden bahsetti ve Demirer'e başrol teklif etti. Demirer ise sanatçıdan senaryosunu kendisine göndermesini istedi. Üç yıl sonra Demirer, Berlin Kaplanı'nı vizyona soktu.

Tayfur, "Gönderdiğim senaryodan izinsiz alıntı yaptı" diyerek dava açtı. Ünlü komedyen ise iddiayı reddetti, Tayfur'un senaryosunun eline ulaşmadığını söyledi. Mahkeme, Ata Demirer'i haklı buldu. Hakim, "Berlin Kaplanı'nın senaryosunun Demirer'e ait olduğuna, Tayfur'un film üzerinde hiçbir hakkının bulunmadığına hükmetti.