© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Çernobil’de facia nasıl yaşandı? (Rakamlarla Çernobil)

Home Box Office’in (HBO) mini dizi haline getirdiği Çernobil felaketi son birkaç haftadır dijital dünyanın en çok konuşulan konularından biri haline gelmiş durumda. IMDb’de kısa sürede 10 üzerinden 9.7 puana ulaşan dizinin ardından 1986’da yaşanan felaketin nedenleri bir kez daha sorgulanmaya başladı. Peki insanlık tarihinin en büyük nükleer felaketi Çernobil nasıl yaşandı?

 

 

Dünyanın en büyük nükleer kazası, Çernobil felaketinin üzerinden tam 33 yıl geçti. Ama kazanın izleri hala silinebilmiş değil. İşte Çernobil ile ilgili merak edilen her şey... 

 

ÇERNOBİL NEDEN PATLADI?

1986 yılında, 25 Nisan'ı, 26 Nisan'a bağlayan gece yarısı eski Sovyetler Birliğine bağlı Ukrayna'da bulunan Çernobil nükleer güç santralının 4. ünitesi yapılan bir deneme neticesinde payladı. 

 

 

4. reaktör tesise eklenen son yapıydı ve diğer reaktörlerin aksine en son Sovyet teknolojisine ev sahipliği yapıyordu. Söz konusu deneme neticesinde reaktörün tamamı hasar gördü.  

PATLAMAYA NEDEN OLAN DENEME NEDEN YAPILDI?

Söz konusu denemenin yapıma amacı, jeneratör volanlarının enerjisinin acil durum soğutma pompalarını, dizel jeneratörleri devreye girene kadar istenen voltajda 25 saniye süreyle besleyip beslemeyeceğini anlamaktı. 

 

ÇERNOBİL'İN ETKİLERİ NELERDİR?

26 Nisan 1986'da Çernobil santralinde meydana gelen patlamada, Hiroşima'ya atılan atom bombasından 400 kat fazla radyasyon atmosfere yayılmıştı. 

 

 

Kazadan sonraki 10 gün boyunca havaya büyük miktarda radyoaktif madde salınmıştır. Özellikle iki önemli izotop, İyot-131 ve Sezyum-137, halkın önemli miktarlarda doz almasına sebep olmuştur. 

 

 

Çevreye salınan çoğu madde enkaz üzerinde toplanmıştır ancak daha hafif maddeler rüzgar ile taşınarak Ukrayna, Beyaz Rusya, Rusya ile İskandinavya ve Avrupa'nın bir bölümüne taşınmıştır. 

 

KAZA YÜZÜNDEN KAÇ KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ?

Felaketin ardından en çok radyasyona maruz kalanlar tasfiye memurlarıydı. Binlerce kişi, santraldeki yangını söndürmek ve araç gereçleri çıkarmak için görevlendirildi. 

 

 

 

Bu kişiler, şimdi ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler'e göre bu kişilerden 9 bini Çernobil nedeniyle kansere yakalanacak. 

 

 

 

Uluslararası Çevre Örgütü Greenpeace ise bu sayının en az 90 bin olacağını belirtiyor. 

 

 

 

Felaket sonrası ilk 3 ayda 30 kişi yaşamını yitirirmiş, 135 bin kişi bölgeden tahliye edilmiş, sonraki dönemlerdeyse binlerce kişi kansere yakalanmıştı.  

ÇERNOBİL NE ZAMAN İNŞA EDİLDİ?

Çernobil Nükleer Santrali 4 Şubat 1970 yılında Sovyetler Birliği tarafından o zamanlar SSCB toprağı olan Ukrayna'da inşa edildi. 

 

RAKAMLARLA ÇERNOBİL FELAKETİ

Çernobil, dünyanın şimdiye kadarki en büyük nükleer kazası. Etkileri Türkiye'de hissedilmişti. 

 

 

Ukrayna'da 26 Nisan 1986'da meydana gelen kazanın bilançosunu rakamlarla derledik...  

 

Kazanın ardından 'likidator' olarak adlandırılan 600 bin zorunlu gönüllü (nükleer tesis ve itfaiye görevlilerinden sonra zorunlu olarak görev yapması istenen kişiler) felaketin etkilerini en aza indirmek görev aldı.

 

 

Kaza sırasında tesiste görev yapan 134 kişi radyoaktif sızıntıdan yüksek derecede etkilendi ve bu tesis çalışanlarında kalıcı radyoaktif hastalıkları yol açtı.  

 

Bu kişilerden 28'i kazadan bir süre sonra hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaklaşık 2 bin 200 çalışanın radyoaktif sızıntının zararları yüzünden zamanından erken öleceğini tahmin ediyor.  

 

Kazanın meydana geldiği çevrede yaşayan 116 bin kişi 1986 yılının devamında yaşadıkları bölgelerden tahliye edildi.  

 

Rusya, Ukrayna ve Belarus'ta 1990 yılından beri tiroid bezi kanseri teşhisi konan vakaların sayısı 6 bini aşmış durumda.  

 

Bu, istatiksel olarak beklentilerin üzerinde. Uzmanlar, tiroid kanseri tedavisinin kolay olması nedeniyle bu hastalığa yakalananların sadece yüzde 1'inin hayatını kaybettiğine dikkat çekiyor.  

 

Öte yandan DSÖ'nün tespit ettiği tiroid bezi kanseri vakaları ile kazadan etkilenen diğer bölgelerdeki kanser hastalığının artış oranı saptanamıyor.  

 

Uzmanlar ölçülebilir vakalarla tahminlerin birbirinden ayrılması gerektiğine dikkat çekiyor. DSÖ'nün yaptığı model hesaplamalar, likitadörler ve kazanın meydana geldiği bölgedeki çevre sakinlerini kapsıyor.  

 

Başka kurumların yaptığı araştırmalar ve hazırladıkları raporlar, kanser oranlarına ilişkin daha yüksek rakamlar ortaya koyuyor.  

 

   

 

   

 

   

 

   

 

   

 

   

 

   

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER