© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Ceza davalarında rekor artış

Ülkedeki ceza davalarında rekor bir yükseliş yaşandı. Geçen yıla oranla ceza davalarında yüzde 51.26 artış oldu

2018-2019 Adli Yılı dün düzenlenen törenle açıldı. 
Lefkoşa’da dün sabah Açık Öğretim Fakültesi konferans salonunda yer alan açılış töreninde konuşan Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2017 yılı raporlarına göre, ceza davalarında rekor bir yükseliş olduğunu vurgulayarak, geçen yıla oranla ceza davalarında yüzde 51.26’lık bir artış olduğunu kaydetti. 
Şefik, bu oranın ülkedeki uyuşturucu sorununun rekor düzeydeki artışına; ülkeye giriş çıkışların ısrarla yeterli denetlenmemesine bağlı olarak yeterli parası olmayan kişilerin ülkeye girişlerine izin verilmesine, öğrenci olarak giren kişilerin bu statülerinin devam edip etmediği kontrol edilmediğinden adeta bu kişilerin suç işlemeye teşvik edilmesine; trafikte yetersiz denetim neticesinde her kişinin kendi kurallarına göre araç kullanmasına ve ayrıca 18 yaşında sadece, 10 zorunlu ders sonrası gençlere ehliyet verilerek suç işlemelerinin adeta teşvik edilmesine bağlanabileceğine dikkat çekti. 
Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik, bu yıl hukuk davaları sayılarında bir düşüş yaşandığına dikkat çekerek, bu tablonun önümüzdeki yıl tekrarlanmasının ise mümkün olmayacağını söyledi. 
Ülkedeki şu andaki ekonomik tablonun bu trendin bu yıl ters döneceğini ve pek çok alacak davasının Mahkemeye intikal edeceğini gösterdiğine dikkat çeken Şefik, YİM davalarının sayılarında ise fazla bir fark olmadığını belirtti. 
Yargıtay’da bilhassa hukuk bölümündeki davalarda artış gözlemlendiğini söyleyen Şefik, 3 yargıçtan oluşan tek bir heyet ile askıda bulunan tüm hukuk istinaflarının neticelendirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. 
Şefik, Yüksek Mahkemede yargıç sayısının artırılmasında yine Anayasal engel ile karşılaşıldığını ifade ederek, “Yargıtay huzurundaki istinaflardaki artış ise, alt mahkeme hatalarının düzeltilmesi istemine ilaveten, istinaf neticelenmeden borç ödenmediği, mal satılamadığı, tahliye gerçekleşemediği için tarafların dava sürecini uzatmak istemine de bağlıdır. İstismar boyutunun önüne geçmek için İstinaf hakkını kısıtlamak veya izne tabi olmasını getirmek gerekecektir” dedi. 


EN ÖNEMLİ SORUN İCRA…
Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik, yıllardır çözümlenemeyen en önemli sorunlarının icra olduğuna da işaret ederek, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durumda Mahkemelere daha ciddi görevler düşeceğini söyledi. 
Ekonomik çıkmazın, borçların ödenememesini, daha fazla alacak konularının Mahkemeye intikal ettirmesini getireceğini ifade eden Şefik, konu Mahkemeye intikal ettiği zaman davaların erken sonuçlanmaması ve icranın gerektiği gibi yapılmamasının adalete olan güveni sarsmakta olduğunu belirtti. 

“DAVALARIN DAHA SÜRATLİ GÖRÜLMESİ İÇİN AVUKATLARA DA GÖREV DÜŞÜYOR” 
Davaların daha süratli görülmesi için Yargıçlara ilaveten Avukatlara da görev düştüğünü vurgulayan Narin Ferdi Şefik, “Esas olan davaların gününde dinlenmesidir, tehir edilmesi değildir. Esas olan dava ile ilgili tüm olguların ve emarelerin dava dosyalanmadan tedarik edilmesidir, sürekli eksik olgu veya evrak nedeni ile tadilat ve benzeri istidalar dosyalanması ve dava ertelenmesi değildir. Meslek etiketi Avukatların davalarına daha hakim olmalarını ve adaletin tecellisine yardımcı olmalarını, engel olmamalarını gerektirir. Bu konularda yargıçların daha katı kurallar uygulaması gerekecektir” dedi. 
“Geç gelen adalet adalet değil” söylemine neden olmamak için, bilhassa bu ekonomik istikrarsızlık döneminde, bu konularda daha katı olmak gerekeceğini vurgulayan Şefik, şöyle konuştu: 
“Dava sürecini kısaltmak için 2008 yılında getirilen casemanagement, hatalı kullanım ile şu anda davaları daha da geciktirmektedir. Case management esasında davalardaki olguları ve ihtilaflı hususların en erken bir zamanda tespit edilmesini sağlarken, bizde dava veya müdafaalar sıklıkla tadil edilmek istenmekte, ibraz edilecek evrak son anda ortaya çıkarılarak bunların ibrazı ile ilgili bir sürü istidalar dosyalanmakta, Mahkemenin verdiği emirler veya direktifler kesin olması gerekirken, aylarla bu direktiflerin değiştirilmesi veya kaldırılması için istidalar dosyalanmaktadır. Bu süreçler davaların daha da uzamasına neden olmaktadır. Bu adli yılda casemanagement’in daha etkin kullanımını sağlamak için HMUT’e tadilat yapılacak ve bu konuda eğitim verilmesi ve ayrıca daha sıkı denetim yapılması sağlanacaktır.”
Bir davanın neticelenmesi ile hükme konu meblağın tahsil edilmesi gerektiğini de söyleyen Şefik, aleyhine hüküm çıkan tarafın hükmü derhal tatmin etmesinin artık mümkün olmadığını, hükme konu meblağın zorla tahsil edilmesi, men edici emir verilmişse bunun zorla tatbik ettirilmesi gerektiğini vurguladı. 
Aleyhine hüküm verilenlerin çoğu açısından hükmün gereğinin yapılmamasının esas olduğunu vurgulayan Şefik, bu nedenle Mahkeme bünyesinde görevli icra memurlarının görevlerinin çok önemli olduğunu söyledi. 
Şefik, konuşmasına şöyle devam etti: 
“Sistemin doğru düzgün çalışmasını, mevzuatın yetersizliği, icra edilebilecek menkul mallara mevcut mevzuatta bulunan kısıtlama, ülkemizde 2. el menkul satışlarına ilgi eksikliğine ilaveten, icra bölümünde çalışanların mesai saati ile kısıtlı olmaları, araç eksikliği ve tebliğ ve icra memurlarının görevleri gereği daire dışında uzun saatler geçirmelerine ve tebliğ ve icralarla ilgili taraflara çoğunlukla telefonla ulaşmak zorunda olmalarına rağmen onlara cep telefonu tahsisatı dahi verilememesi de olumsuz etkilemektedir. Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 15 (+2) tebliğ ve icra memuru varken sadece 10 araç bulunmaktadır. Mağusa’da 10 tebliğ ve icra memuruna 7 araç, Girne’de 7 tebliğ ve icra memuruna 5 araç, İskele’de 4 tebliğ ve icra memuruna 2 araç, Güzelyurt’ta 2 tebliğ ve icra memuruna, 1 araç, Lefke’de 2 tebliğ ve icra memuruna 1 araç bulunmaktadır. Bu koşullarda, her tebliğ ve icra memuruna, her iş günü için araç tedarik edilemediğinden işleri aksamaktadır. Buna ilaveten haczedilen araçları ve eşyaları muhafaza edecek depo dahi bulunmadığı için ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Sonuç olarak icra bölümü gerektiği gibi tam randımanlı çalışamamaktadır.”
Bu adli yılda ilk kez, İcra mukayyidine ek olarak, her kaza mahkemesinde görevli bir yargıcın, Kaza Mahkemesi Başkanının direktifi ile icra Mukayyidini ve dolayısı ile icra memurlarını, yani her icra dosyasını denetlemesinin sağlanacağını söyleyen Şefik, icra ile ilgili masrafların azaltılması gayesi ile, icra satış ilanlarının yerel bir gazetede değil, Mahkemenin web sayfasında yayınlanması için tüzük değişikliği yapıldığını aktardı. 
Şefik, yine Mahkeme Kayıt Kalemleri Tüzüğü’nde değişiklik yapılarak, yeni bir Teknisyen kadrosu oluşturulmuştur. Böylece her ilçede bir teknisyen istihdam edilerek icralarda haczedilecek eşyaların, özellikle elektrikli ve elektronik eşyaların zarar görmeden yerinden sökülerek alınmasında görev yapması ile hem daha seri çalışılması hem de doğacak ek masrafların önüne geçilmesinin sağlanacağını kaydetti. 

2017 YILINDA 12 BİN 151 İCRA DOSYALANDI, 2016’DA ASKIDA KALAN 3 BİN 726 İCRA İLE TOPLAM 15 BİN 877’E ULAŞTI 
Halen Başbakanlık ve Maliye Bakanlığından bu kadrolara atama yapılabilmesi için yetki verilmesini beklediklerini söyleyen Şefik, şöyle devam etti: 
“Bu yıl icra ile ilgili sayılara bakıldığı zaman 2017 yılında 12 bin 151 icra dosyalandığını, 2016’da askıda kalan 3 bin 726 icra ile toplam 15 bin 877’e ulaşıldığını görürüz. Bu rakam içerisinden 121 müzekkere tahsil edilmiş ( %0.76), 408 ödendiği için geri çekilmiş,113 kısmen icra edilmiş (%0.71), 2016 haklara halel gelmeksizin geri çekilmiş, 9078 tanesinde ise menkul emvali bulunmadığı bildirilmiştir. Yani 15877 müzekkereden sadece 121 icra müzekkeresine konu meblağ tahsil edilmiş, 113 kısmen tahsil edilmiş, 408 ödendiği için geri çekilmiştir. Bu dosyalanan icraların sadece %2.6’sının tatmin olduğunu göstermektedir. Bu rakamın yükselmesi zaruridir.”

“DAVANIN KAĞIT ÜZERİNDE SONUÇLANMASI ADALETİN YERİNE GELMESİNİ SAĞLAMAZ”
Bu tablo ile kaç davanın neticelendirildiğinin hiç önemi olmadığını, davanın kağıt üzerinde sonuçlanmasının adaletin yerine gelmesini sağlamadığını söyleyen Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, diğer sorunları ise şöyle sıraladı: 
“Tebliğ ve icra bölümünde çalışanların mesai saatlerinin daha esnek yapılması, mesai saatlerinde verilen adreste bulunamayan kişi sayısı yüksek olduğu için icra memurlarının vardiya usulü çalıştırılmaları, icra bölümlerine yeni araç tedarik edilmesi, icra memurlarına cep telefonu tahsis edilmesi, icra memurları tarafından tutulan eşya ve araçların güvenilir bir şekilde dava sonuna kadar tutulması için büyük depoların devlet tarafından Mahkemelerin kullanımına verilmesi, icra edilen malların satışların internet üzerinden yapılabilmesi için teknolojiye yatırım yapılması şarttır. Ayrıca icra ile ilgili mevzuatın gözden geçirilerek daha etkili bir hale getirilmesi gereklidir.”
Ülkedeki ekonomik durumun kötüleştiği gerçeği karşısında Fasıl 5 İflas Yasasının kullanılabilmesi için bu yasanın 67. maddesi altında Bakanlar Kurulunun bir Resmi Kabz Memuru atamasının gerekli olduğuna vurgu yapan Şefik, borçlarını ödeyemeyecek duruma giren kişilerin İflas Yasası’ndan faydalanabilmeleri için böyle bir atama ile yolu açılması, bilahare 1931 yılında geçirilen bu yasanın güncelleştirilmesi gerektiğini vurguladı. 
Şefik, iflas müessesesinin ciddi bir şekilde kullanıma girmesi gerektiğini söyledi.
Yıllar içerisinde Mahkemede teknolojiden faydalanma oranı arttığına işaret eden Şefik, her duruşma salonuna bilgisayar konarak teknolojiden faydalanılması gerektiğini ifade etti. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER