© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Cezaevinin hali içler acısı

Yıllardır çözümsüz bırakılan sorunlarına her gün bir yenisini ekleyen Merkezi Cezaevi’nde sıkıntılar katlanarak devam ederken, mahkûmlar birçok salgın hastalıkla yüz yüze

HASTALIKLAR ÖNLENEMİYOR: Hijyen koşullarından çok uzakta yaşayan mahkûmlar, Hepatit B, Hepatit C, sarılık gibi hastalıklarla yüz yüze. AIDS’li bir hastanın da mahkûmlarla iç içe olması büyük bir tehdit olarak ortada duruyor. Gardiyanlar da ortamdan son derece rahatsız

Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde 1982 yılında inşa edilen Merkezi Cezaevi, 175 yatak kapasitesi ile artan nüfus karşısında ihtiyaca cevap veremez duruma geldi. Hızla artan suç oranları ile mücadelede yetersiz kalan makamlar sayesinde, bugün palyatif tedbirlerle yatak kapasitesi artırılan cezaevinde 400 kişinin yarattığı sorunlarla boğuşmak zorunda.

10 metrekare odada 45 mahkûm, her türlü sıhhi olmayan bir ortamda kalıyor. Merkezi Cezaevi’nde yetersiz kalan 175 kişilik ranza sayısı çiftlenerek 350’ye çıkarıldı. Yine yetmedi biri kadınlar koğuşu olmak üzere ek 4 ayrı bina daha inşa edildi.

Suçlu sayısındaki artış nedeni Cezaevinde sadece barınma sorununu ortadan kaldırmaya yönelik alınan bu önlemler başka sorunların ortaya çıkmasına neden oldu. Bir sorun diğer bir sorunu doğurdu.

Mahkûmların kalmaları için sağlanan yerler, insan onuruna saygı gösterecek durumdan çıkarken, 10 metrekarelik alanda 45 kişi aynı odada nefes almaya çalışıyor.

Hijyen koşullarından çok uzakta yaşayan mahkûmlar, Hepatit B, Hepatit C, sarılık ve AİDS gibi bulaşıcı hastalıklarla yüz yüze.

Cezaevinde her şey kötüye gidiyor

Havadis Mart ayında mahkûmların yaşadığı koğuşları görüntüleyerek, “Cezaevi değil virane” başlığı altında okuyuculara aktardı. Üzerinden 6 ay geçmesine rağmen, değişen hiçbir şey olmadı. Cezaevi günden güne kötüye gidiyor, mahkûmlar ve çalışanlar isyan noktasına geldi.

 

İnsani koşullardan yoksun

Banyo ve tuvaletleri ne kadar ek takviye ile yenilenmeye çalışılsa da, binanın eski oluşu yeni düzenlemelere izin vermiyor.

Mahkûm ve tutukluların kullanmakta olduğu tuvaletler ve duşlar içler acısı durumda. Lağım kokusu içinde banyo yapan mahkûmların en büyük şikâyeti tuvaletlerin artık kullanılmayacak kadar kötü durumda olması. Cezaevinde mahkûmların yaşadığı koşullar tam insani koşullardan çok uzakta.

Çamaşırlarını da banyo yaptıkları yerde yıkamak zorunda kalan mahkûmlar, çamaşırlarını ya hava aldıkları 10 metrekarelik alanda veya yattıkları oda da kurutmak zorunda.

 

Hükümlü tutuklu ayrımı yapılamıyor

Cezaevinde suçların çeşitliliğine göre mahkûmlar ayrı ayrı koşul yetersizliği nedeniyle ayrılamıyor. Cinayet işleyen bir mahkûmla, mazbata borcundan cezaevine giren mahkûm aynı odada kalıyor.

Çocuk suçluların da durumu farklı değil. Cezaevine hırsızlık nedeniyle yaşları 14 ve 17 arasında değişen, 18 yaş altı çocuk mahkûm bulunuyor.

Çocuk mahkûmlar, kötü alışkanlıklardan kurtulmak bir yana, tecavüzcüler- katiller ile bir arada.

 

Mahkûmlar gergin

Merkezi Cezaevi çalışanları ve mahkûmlar içerde ölümün kol gezdiğini gazetelerden öğrendi. Çalışanlara dahi bulaşıcı hastalık taşıyan mahkûm veya mahkûmlar açıklanmazken, koğuşlarda büyük tedirginlik yaşanıyor.

Cezaevinde iddia edilen salgın hastalıklar karşısında henüz tedbir alan yok. Yeterli su olmadığı için temizlik ihtiyaçlarını karşılayamayan mahkûmlara su tankerle taşınıyor.

Yaşanan olumsuzluklardan etkilenen mahkûmlar huzursuzluk içinde. Koğuşlarda 5 kişinin yaşaması gerekirken, 35 kişi yaşamak zorunda kalan mahkûmlar arasında büyük kavgalar çıktığı öğrenildi.

Tecrit odası insani koşullardan uzak

Kendilerine ve çevresindekilere zarar verme eğiliminde bulunan ve geçici olarak tecrit odasında tutulan mahkûmların kalmakta olduğu 2 metrelik oda ise ölüm odası.

Havadis’e konuşan Hak-Sen Genel Başkanı İzzet Türkmen, tecrit odasının insani koşullardan uzak bir ortam olduğunu söyledi. İzzet Türkmen, “Bir mahkûmun tutulduğu tecrit odası 2 metre oda ve sıcaklığı 50-60 derece arasında. Giren her mahkûm hasta çıkıyor temizlikten yoksun odada tutulan mahkûm tecrit odasından çıkarılınca her hangi ir tedaviye tutulmadan yeniden koğuşuna gönderiliyor. Koğuşlarda hastalık kol geziyor ve toplum salgın hastalıklarla karşı karşıya” dedi.

Toplam 212 gardiyan görev yapıyor

Merkezi Cezaevi’nde her gün artan tutuklu sayısına karşı Merkezi Cezaevi şartlara göre yetersiz kalmakta. Cezaevi personeli artan nüfus karşısında, sağlıklı hizmet veremez durumda. Eylül ayı itibarıyla 400’e yakın tutuklusu bulunan Cezaevinde 212 gardiyan 5 vardiyaya ayrılarak hizmet vermekte.

 

Türkmen: Bina eski, çalışanlar sıkıntıda

Merkezi Cezaevi’nde Eylül ayı itibarı ile 400’e aşkın mahkûm ve tutuklu bulunmakta. Mahkumların ve çalışanların en büyük derdi ceza evinin hijyen koşullarının yetersiz olması.

Hak-Sen Genel Başkanı İzzet Türkmen, cezaevi çalışanlarının haklarının yıllardır gasp edildiğini söyledi.

Türkmen,”Merkezi Cezaevinde terfi sınavları yapılmadı ve yönetim boşluğu yaşanıyor. Bina üzerimize yıkılmak üzere ve kimse elini taşın altına koymuyor.

Aşırı yoğunluk nedeniyle, ranza sistemine geçen cezaevi yönetimi, yapılan takviye ve yeniliklere rağmen sıkıntıları çözemiyor. 7 ve 8 metrekarelik odalarda 8-10 kişi kalıyor.

Mahkûmlar çoğu zaman nefes almakta zorluk çekerken, odaların küçük ve dar oluşu sağlığı tehdit ediyor” dedi.

“Derhal önlem alın”

Merkezi Cezaevinde salgın hastalığın kol gezdiğine vurgu yapan İzzet Türkmen, içerde yaşayan her mahkûmun sağlığının tehlike altında olduğunu ve toplum için büyük risk oluşturduğuna dikkati çekti.

İzzet Türkmen, “Bayram yaklaşıyor ve mahkûmlar aileleri ile yüz yüze görüşecek. Cezaevinde var olan salgın hastalıklardan toplumda nasibini alacak ve kimse önüne geçemeyecek. Merkezi Cezaevinde salgın hastalık konusunda derhal gereken önlemeler alınarak, hastane bünyesinde bir sağlık ortamı oluşturulmalıdır” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER