Çifçi:Anlayışımız kişisel beklenti değil, memleketimize hizmettir

Çifçi yaptığı açıklamada; “milletvekilliği ismi üzerinde, milletinin vekilidir. Hükümetin kalkınma projeleri kapsamında her ilçe muhakkak pay alacaktır. Milletvekilleri bu planların, gücünü aldığı yeri unutmadan takipçisi olmalı. Ayrıca vekil, halkla meclisi buluşturmanın yanı sıra ülkesinin gelişimine katkı sağlayacak donanıma sahip olmalı. Bu donanım; eğitimle olduğu kadar teşkilata mensup olmakla da bağlantılıdır. . Bizim anlayışımız kişisel beklenti değil, memleketimize hizmet etmektir. Hükümetimizin bize verdiği görev ne olursa, nerede olursa olsun onu yerine getirmek boynumuzun borcudur” dedi.

Çİfçi konuşmasının devamında şunları söyledi; Seçim hükümetinde kısa süreli bakanlığımız süresinde sorumluluğumuzda bulunan sahalarda ciddi çalışmalara imza attık. Söz gelimi yıllardır “Üretmenin bir anlamı yok. Adada ürettiğimizi dünya pazarlarına satamıyoruz!” yalanına sığınanlar. Aslında kendi verimsizliklerini, çalışmadan kazançlarının örtüyordu. Bakanlığımız sırasında Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile bir protokol yaptık. Buna göre artık ülkemizde üretilen narenciye, enginar ve hellim başta tüm ürünlerimizi Türk Üretimi etiketi ile dünya pazarına çıkaracağız.

Bu bereketli ülkenin güzel insanları, çalışkanlıkları, bölgesine göre oldukça yüksek eğitim seviyesi ile müreffeh bir yaşam sürmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Yeter ki önce devletimiz başta olmak üzere israf ve tüketim ekonomisini terk edelim dedi…

Çifçi KKTC’nin yapısal sorunlarına dikkat çekerek bazı öneriler getirdi. Çifçi şunları söyledi ;KKTC’de tespit ettiğimiz temel yapısal sorunlar var.

Öncelikle büyük bir yatırım ve emekle ülkemize akdenizin altından getirilen temiz suyun verimsiz dağıtımı. Küresel ısınma ile temiz su kaynakları hızla tükenirken bizler gelecek adına güçlü bir imkâna kavuştuk.

Fakat dünyada temiz suyun dağıtımında kayıp kaçak oranı ilen bizde P’yi geçiyor. Bu sorun küresel ısınma göz önüne alınırsa biran evvel çözülmesi ve toprağa karışan temiz suyumuz da israf bitmelidir. Hızlı bir Yerel Yönetim Yapılandırılması ile şebekeler yenilenmeli.

İktidara gelir germez bu konu önceliklerimiz arasında olacaktır. Evlere dağıtırken temiz suyun yarısından fazlasının heba olmasına göz yumamayız. Bu su ile nitelikli tarımsal üretim yapmak varken, “Nasılsa Türkiye’den geliyor! Bir ücret de ödemiyoruz!” aymazlığı devam edemez dedi.