Çözüm olmazsa Kıbrıs huzurlu bir yer olmayacak

Cumhurbaşkanı Akıncı, Ercan Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının 1950 enosis plebisitinin okullarda anılmasıyla ilgili kararı düzeltmemesi halinde ada üzerinde iki devletin kökleşeceğini söyledi. Akıncı "Eğer bu (Çözüm) olmuyorsa KKTC ortadan kalkacak değil. O zaman iki bölgede iki ayrı devlet gerçeğini elinde sonunda kabul etmek durumunda kalacaklardır. Hem onlar hem de yanlışa göz yuman tüm taraflar" şeklinde konuştu.

Kıbrıs'ta çözüme Kıbrıslı Rumların da ihtiyacı bulunduğunu kaydeden cumhurbaşkanı, tarafların anlaşamaması halinde Doğu Akdeniz'deki doğal gaz yataklarının gerginlik alanları haline gelebileceğini anlattı.

Müzakereleri tehlikeye sokacak ikinci riskin de 2018'de Kıbrıs Rum tarafında yapılacak başkanlık seçimleri olduğunu, enosisin okullarda anılması kakarı ile güneyde seçim havasına girildiğinin anlaşıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Akıncı, 2016 bitmeden çözüm üzerinde ısrar etmesinin nedenlerinin bunlar olduğunu ifade etti.

Akıncı, çözüm adına Kıbrıs Türk tarafının atılması gereken adımları attığını, sıranın Kıbrıs Rum tarafında olduğunu söyledi. Akıncı, Kıbrıs Türk tarafı adım atarken Kıbrıslı Rumların duygularını düşündüğünü, bunları zamanı geldiğinde açıklayacağını ancak Kıbrıs Rum tarafının mobil telefon ve elektrik bağlantılarında adım atmadığı gibi bir de enosis anması kararını meclisinden geçirdiğine işaret etti.  

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rum tarafındaki yetkililerin "enosis kararının" yanlış olduğunu yarım ağızla söylediklerini, yapmaları gerekenin yanlışı düzeltmek olduğunu, bu yapıldığı anda hemen masanın yeniden kurulabileceğini aktardı.

Kıbrıslı Rum lider Niklos Anastasiadis'ten tarihi değiştirmesini talep etmediklerinin altını çizen Akıncı, "Hedef sonucun yaşamasını sağlamak, sürdürülebilirliğini sağlamak olmalıdır. 1963'te bu anlamda ciddi bir deneyimimiz var. Oradan çıkarılması gereken dersler var" dedi.

"Azınlık olduğumuz halde bize imtiyaz verildiğini söylüyorlar. Bunu şiddetle reddediyorum" diyen Akıncı, asıl imtiyaz sahibinin 1963'te Kıbrıs Türk halkının hakkını gasp ederek, 2004 referandumunda 'hayır' demelerine rağmen tek başına AB'ye üye yapılan Kıbrıs Rum tarafı olduğunu dile getirdi.

Akıncı, "Biz imtiyaz değil siyasi eşitlik istiyoruz. Federasyonlarda siyasi eşitlik imtiyaz değil vazgeçilmez bir prensiptir. Siyasal eşitlik her oranda sayısal eşitlik de değil. Böyle bir talebimiz de yok. (...) tüm kurumlarda bu mümkün değil. Sayısal eşitliğin olmadığı organlarda siyasal eşitlik kaçınılmazdır. BM parametrelerinde, sayısal eşitlik olmayan yerlerde, siyasi eşitlik kararlara etkin katılımı gerekmektedir" şeklinde konuştu. Akıncı, Kıbrıslı Rumların hala daha bunu kabul etmeye yanaşmayarak yanlış tutumlarını devam ettirdiğini söyledi.