CTP Eğitim Çalışma Grubu’ndan eğitim kayıplarının giderilmesine yönelik 14 öneri
GÜNDEMCumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Çalışma Grubu, eğitim kayıplarının giderilmesine yönelik öneri hazırlayarak, “Öncelik, sürecin sıkıntılarını farkında olarak eğitim kayıplarını planlı ve programlı şekilde gidermek” açıklamasında bulundu.
CTP Eğitim Çalışma Grubu, “Yapabileceğimiz en büyük hatalardan biri geç kalmak, sorunların daha da büyümesine yol açmaktır” uyarısı yaptı.
Bu hataya düşülmemesi için bu yönde yapılacak her türlü çalışmaya katkı koymaya hazır olduğunu belirten CTP Eğitim Çalışma Grubu, konuyla ilgili yazılı açıklamasında, “Salgın, sağlık, ekonomi, eğitim ve pek çok başka alanda ciddi sorunlar yaratmıştır. Sorunların giderilmesinde kullanılabilecek yöntemler ve yapılması gereken düzenlemeler bir an önce tartışmaya açılmalı, gerekli hazırlıklar ve planlamalar hızla yapılmalıdır. Bu önerilerimiz bu yöndeki tartışma ve hazırlıklara katkı yapmak amacıyla ortaya konulan ilk çalışmamızdır. Bu yöndeki çalışmalarımız devam edecek, kamuoyuyla paylaşılacaktır” ifadelerine yer verdi.
CTP Eğitim Çalışma Grubu’nun eğitim kayıplarının giderilmesine yönelik14 maddeden oluşan önerileri şöyle:
“
Eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleşmesi önlenmelidir. Bu süreçte bölgeler (köy-kent) ve/veya okullar (resmi-özel) arasındaki farkların daha da büyümesi önlenmelidir. Katılımcı bir anlayışla eğitim-öğretim uygulamalarının merkezi koordinasyonu sağlanmalıdır.
Eğitim-öğretim programlarında (müfredatta) belirlenmiş olan hedefler yeniden ele alınarak seyreltilmeli ve programlarda öngörülen öncelikli hedefler, kritik davranış ve beceriler belirlenmelidir.
Ölçme-değerlendirme etkinlikleri daha çok araştırma-inceleme, proje çalışmaları, ürün dosyası gibi yöntemlerle yürütülmelidir. Buna bağlı olarak öğrencilerin kolay erişebilecekleri web tabanlı akademik metin tarama ve indirme olanaklarının listesinin hazırlanması ve sunulması çalışmaları yapılmalıdır.
İçinde bulunduğumuz (2019-2020) öğretim yılının nasıl tamamlanacağı öğrencilerin ‘seneye hangi okula, hangi sınıfa gideceğim?’ kaygısını giderecek şekilde, uygun bir sınıf geçme ve mezun olma mekanizması çerçevesinde belirlenmeli, bir sonraki öğretim yılına geçişler yeniden düzenlenmelidir. Bu kapsamda; ‘Kolej Giriş Sınavı’, ‘Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi Yerleştirme Sınavı’, ‘Güzel Sanatlar Lisesi Giriş Sınavı’ gibi merkezi sınavların durumunun ne olacağı, bu sınavların en sağlıklı biçimde hangi tarihlerde ve kapsamda yapılabileceği öğrencilere duyurulmalıdır.
Yeni bir akademik takvim oluşturulması çalışmaları hemen başlatılmalıdır. Bu bağlamda, 3 dönemli bir öğretim yılı dikkate alınmalıdır (1. Dönem: 2019-2020 öğretim yılının tamamlanması, 2. Dönem: 2020-2021 öğretim yılının güz dönemi, 3. Dönem: 2020-2021 öğretim yılının bahar dönemi).
2020-2021 öğretim yılında eğitim kayıpları yaşanmaması için, ilgili tüm taraflarla işbirliği içinde, öğretmen nakil ve istihdamlarının belirlenmesi, ders kitabı ve diğer eğitim materyallerinin temini, okulların bina-bakım onarımı, okullarda ve sınıflarda sosyal mesafenin korunması gibi konulardaki hazırlık çalışmaları bugünden başlatılmalıdır.
Eğitim kayıplarını gidermeye yönelik destek programının bir parçası olarak BRT ve/veya diğer yayın kuruşları ile işbirliği halinde eğitim yayınları gündeme alınmalı, uzaktan eğitim yapısının ilk adımları atılmalıdır.
Farklı nedenlerle bu süreçten daha fazla etkilenebilecek öğrenciler okul yöneticileri yardımıyla belirlenmeli, bu öğrencilere ve ailelerine yönelik alternatif eğitim destek programları hazırlanmalıdır.
Sunulması öngörülen olanaklara ve uzaktan eğitime içinde bulunduğu koşullar nedeniyle erişemeyen, erişme imkânı olsa bile yine içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uzaktan eğitim araçlarını etkin izleyemeyen öğrenciler olabilir. Bu öğrenciler ve benzer şekilde özel gereksinimi olan öğrenciler için de farklı destek programları belirlenmelidir.
Eğitime verilen aranın ardından örgün eğitimde yaşanabilecek olası sorunlardan biri de okula uyum, motivasyon ve devamsızlıktır. Bu konulara yönelik geçiş sürecinin ve uygulamaların nasıl olabileceği belirlenmeli, uzman desteği alınmalıdır.
Salgının öğretmen, öğrenci ve veli üzerindeki moral bozukluğu ve motivasyonsuzluğu artırma riski dikkate alınmalıdır. Uzaktan eğitim uygulamalarında motivasyonu artırmaya da odaklanılmalıdır.
Ülkemizde nitelikli bir uzaktan eğitim yapılanması bulunmamaktadır. Ön hazırlık ve eğitimler verilmeden bir anda zorunlu olarak uygulama başlatılmıştır. Uzaktan eğitim, öğretmenler, öğrenciler ve veliler için bir kültürel dönüşüm gerekliliğini de içermektedir. Bu kültürel dönüşümün en sağlıklı biçimde yapılabilmesi için uzman desteği alınarak bir uzaktan eğitim ilkeleri kılavuzu oluşturulmalıdır.
Üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin, öğretmen sendikalarının, derneklerin, okul aile birliklerinin, yayın kuruluşlarının, vb. katılımıyla ‘Uzaktan Eğitim Platformu’ oluşturulmalıdır.Eğitim sistemi genel amaçlarına bağlı olarak kurulacak ‘Uzaktan Eğitim Platformu’ aracılığıyla, çocuk, ergen, genç ve ailelerin bilişsel ve psikolojik gelişimlerini destekleyecek denetlenebilir paylaşımlar yapılması sağlanmalıdır.”
İlginizi Çekebilir