CUMHURBAŞKANI AKINCI, NTV’DE KONUŞTU
GÜNDEMCumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslı Türklerin arzu ettiği güvence ve statünün korunması anlamındaki garantilerin, AB kapsamında sağlanamayacağını çünkü AB’nin böyle bir mekanizmasının olmadığını söyledi. Kıbrıs Rum tarafına makul ve gerçekçi olmaları çağrısı yapan Akıncı, sıfır asker-sıfır garanti tavrının referandumda onay almayacağını vurguladı. Akıncı, Rumların aşırı taleplerine işaret ederek, en aşırısının çözüm olmadan bütün askerlerin adadan ayrılması olduğunu, bunun mümkün olmadığını yineledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakereleri konusunda İstanbul’da NTV’nin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, “Uluslararası bir güç önerisi var. Ama diğer taraftan Türk tarafının, Kıbrıslı Türklerin güvenliği konusunda Ankara’nın özellikle belirli bir hassasiyeti var. Türk askerinin varlığı konusunda ısrarcı mısınız?” sorusuna Akıncı, sadece Ankara’nın değil, Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerinin de aynı şekilde olduğunu belirtti. “Söz konusu olan 2 konu var” diyen Cumhurbaşkanı, bunlardan birinin güvenlik meselesi, diğerinin de statünün korunma meselesi olduğuna dikkat çekti.
“ÖNERİMİZİ YAPTIK AMA KARŞILIK BULAMADIK”
“Kıbrıslı Türkler güvenliklerinin de, statünün korunma meselesini de yabancı güçlere havale etmek istemiyorlar” diyen Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu 2017’ye adapte etmek demek, bir araya gelip bunları öncelikle konuşabilmek demekti ve bu başladı. Bu konuşuluyor. Bu modellerden bir tanesini biz beyin jimnastiği çerçevesinde Rum tarafına sunduk. Gerekli açılımı görmediğimiz için de daha ileri gidemedik. Bu sunduğumuzu daha önce açıkladım ama Türk kamuoyuna çok fazla yansımadı. Diyelim ki 1963’te yaşadıklarımız yeniden cereyan etti. Neydi o dönem yaşadıklarımız? Anayasanın bize verdiği haklar vardı. Rumlar bu Anayasada 13 maddede değişiklikler talep ettiler ve bu taleplerin birçoğu Kıbrıslı Türklerin haklarını içeriyordu ve giderek oradaki haklarımızdan gaspa uğradık ve Rumlar tek başına bütün devletin sahibi konumuna yükseldiler. Dolayısıyla eğer kurduğumuz federasyon Rumların tavrı yüzünden yine çatırdarsa, yine oradaki haklarımızı gasp etmeye yönelirlerse, bütün emniyet sibopları bir bir geçtikten sonra, son çare olarak, Kıbrıslı Türkler kendi parlamentolarında geçirecekleri bir kararla bu gidişe dur diyebilecek tek bir güç görüyorlar. Türkiye’nin gücünden yararlanmak. Önce biraz anlayışlı davrandılar. Sonra Rum lider bunun 1960’taki sistemden daha kötü olduğunu, iki ayrı devleti, konfederasyonu çağrıştırdığını söyleyince, biz de dedik ki, o zaman bunu istemiyorsanız 1960’taki devam eder. Daha kötüyse eğer, eskisi yerinde kalsın.”
“YENİ BİR İTTİFAK OLABİLİR”
“Türk askeri tamamen çekilsin değil. Belli bir sayıda yine kalsın. Yine adı değişebilir ittifak anlaşmasının. Yunanistan’ın önerdiği ‘Dostluk Paktı’ ismi var. Ama içi boş. Adına böyle diyebilirsiniz. Ama Türkiye, Yunanistan ve ilerde oluşturacağımız devletin kendi aralarında atfedebilecekleri bir dostluk anlaşması çerçevesinde, belirli bir sayıda Kıbrıs’ın dışa karşı savunmasına katkıda bulunacak bir yeni ittifak olabilir” diye konuşan Akıncı, kurulacak yeni sistemde iki kurucu devletin kendi bölgelerinin sahibi olacaklarını söyledi.
“AB’NİN GÜVENLİK MEKANİZMASI YOK”
Kıbrıs Türk tarafının ayrı meclisinin, hükümetinin, mahkemelerinin olacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Ayrı polis gücümüz de olacak. Dolayısıyla kendi iç güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız. Bir de federal polis olacak. Bunun da silahlı gücü eşit sayıda olacak. Bunlar hep karara bağlanmış hususlardır” dedi.
Akıncı, olası Anayasal statünün tehlikeye girmesi durumunda da ne olacağını şöyle açıkladı:
“Kıbrıs Türk kurucu devletinin çerçevesinde kalacak bir müdahale hakkını Türkiye’ye verelim. Ama tehlikeye girersek bu çağrıda bulunalım.
Unutmadan da söylemem lazım; müdahale hakkı sadece Türkiye’nin değildir. Hem Yunanistan’ın hem de Birleşik Krallık’ın ayrı ayrı tek başlarına müdahale hakkı vardır, eğer statü tehlikeye girerse... Şu anda söyledikleri sıfır asker, sıfır garantidir; onu da bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Mont Pelerin’de iki gün süren teknik çalışmalar yapıldı.
Orada bu sorular soruldu. Orada ortaya çıkan nokta çok açık ve net. Kıbrıslı Türklerin arzu ettiği güvence ve statünün korunması anlamındaki garantilerin AB kapsamında sağlanamayacağı çok net olarak ortaya çıktı. Çünkü AB’nin böyle bir mekanizması yok.”
“RAKAM ÜZERİNDE MUTABAKAT SAĞLANABİLİR”
Kıbrıslı Rumların en aşırıdan daha aşırıya giden talepleri olduğunun altını çizen Akıncı, “En aşırısı, çözüm olmadan bütün askerlerin dışarı çıkmasıdır. Bu mümkün değildir. Bize söylenen bir kaç yıl içerisinde sayısının sıfırlanmasıdır. Bir çözüm durumunda zaten 40 bin askerin orada durmasına gerek yok. Belli bir rakama ineceği aşikardır. Bu rakam üstünde uzlaşma sağlanabilir. 1960’ta 650’ye 950 diye mutabakata varılmıştı. Buna benzer bir rakamı Sayın Erdoğan da seslendirdi. Ancak bunun üzerinde bir mutabakat sağlanabilir. Bu rakam o kadar da büyük bir olay değil. Yeter ki varlığı üzerinde bir mutabakat sağlansın” diye konuştu.
Rumlara, bu noktada daha makul ve gerçekçi olmaları gerektiği çağrısını yapan Akıncı, sıfır asker-sıfır garanti tavrının referandumda onay almayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı ayrıca, “Ben,‘bunu nasıl yapabiliriz, nasıl adapte edebiliriz ki Rum tarafı için de kabul edilebilir hale gelsin’, bunu arıyorum. Türkiye de buna sıcak bakıyor. Sayın Çavuşoğlu’nun söylemlerinde de var. Biz bir tarafın güvencesini istiyoruz ama diğer taraf için de tehdit olmasın” dedi.
İlginizi Çekebilir