Davutoğlu: Kıbrıs başta olmak üzere, birçok davada, Zorlu’nun izlerini takip ettik
GÜNDEMGelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun anıt mezarlarını ziyaret etti. Davutoğlu, “Dışişleri Bakanı olarak selefim Fatin Rüştü Zorlu’yu, Kıbrıs davamız olmak üzere birçok davada onun ayak izlerini takip ettik” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun anıt mezarlarını ziyaret etti.
Ziyaret sonrası Davutoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, eski Tümgeneral Mehmet Dişli açıklamasının ardından kendisinin FETÖ ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ama bu göz ardı edilerek FETÖ gibi alçak bir örgütle bizi irtibatlandırmaya çalışırlarsa, bize de kendimizi savunmak düşer” diye konuştu.
“DEMOKRASİMİZ ZARAR GÖRMÜŞTÜR”
27 Mayıs'ta devlet geleneğinin zarar gördüğünü vurgulayan Ahmet Davutoğlu, 15 Temmuz'a kadar uzanan süreçte TSK içindeki yapıların darbe için uygun zaman kolladığını söyledi.
Davutoğlu, “Devlet geleneğimiz ve zarar görmüştür çünkü. Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Başbakan bütün kadrolar son derece haksız bir ithamla yerlerinden edilmişler Meclise ve Milli iradeye açık bir darbe vurulmuştu. Demokrasimiz zarar görmüştür çünkü ondan sonra her aşamada demokrasi üzerine vesayet oluşturan çevreler bu vesayetlerini cuntalar üzerinden harekete geçirmeye çalışmışlardır. En sonuncusu 15 Temmuz olmak üzere Silahlı Kuvvetlerimizin içinde örgütlenen yapılar demokrasimize en büyük darbeyi kurmak için uygun anı beklemişlerdir” dedi.
“TÜRKİYE’NİN TAM VE DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİ NİTELİĞİNE KAVUŞMASI ESASTIR”
Bir kez daha acı tecrübeler yaşanmaması için Türkiye'nin tam ve demokratik bir hukuk devleti niteliğine kavuşmasının öneminin altını çizen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir daha hukuk sistemimizin böyle cuntalara vesayetlere alet edilmemesi için Türkiye’nin tam ve demokratik bir hukuk devleti niteliğine kavuşması esastır. Bir daha böyle bir alçaklığa zulme alet olunmaması için de Silahlı Kuvvetlerin itibarını korumak ve demokrasimize her şartta sahip çıkmak esastır.
Bu vahim cunta ve darbe teşebbüsünün ilk kurbanları olan, Başbakan olarak selefim Adnan Menderes ki demokrasi mücadelemizin öncüsüdür. Onun ayak izlerinden yürüyerek biz bugünlere geldik onun hatırasının hiçbir zaman silinmesine izin vermeyeceğiz.
Yine Dışişleri Bakanı olarak selefim Fatin Rüştü Zorlu’yu, Kıbrıs davamız olmak üzere birçok davada onun ayak izlerini sürerek onun ayak izlerini takip ettik.
Hasan Polatkan şehidimize, rahmet diliyorum. Onların demokrasi emaneti bizim omuzlarımızın üzerindedir.
Kim Türkiye’de demokrasiye Milli Egemenliğe karşı harekete geçerse bilsinler ki millet olarak karşısında dimdik duracağız. 27 Mayıs benzeri bir olayın 12 Eylül benzeri 12 Mart benzeri 28 Şubat benzeri 15 Temmuz benzeri bir olayın Türkiye’de yaşamasına asla izin verilmeyecek.
Ancak bunun yolu demokrasiyi güçlendirmekten geçiyor özgürlüklerden geçiyor. Her gün darbe söylentileri üzerinden darbecilerin gündemde tutulması doğru değil”
İlginizi Çekebilir