Dayatma politikaların farkında olmak gerek

Ziyarette TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, KTOEÖS’ün yeni Başkanı Selma Eylem ve ekibine görevlerinde başarı diledi ve gündemdeki konulara değindi.

Özyiğit: Deniz ötesinden enjekte edilen ideolojiler var

Özyiğit, eğitimin uzun vadede ülkeyi şekillendirecek, toplumu ayağa kaldıracak ve çağdaş uluslar seviyesine getirecek kavram olduğunu söyleyerek, meslek örgütlerinin başında olmanın hem toplumsal hem de örgütsel sorunları irdelemeyi gerektirdiğinin altını çizdi.

Cemal Özyiğit, ülkeye dışarıdan bir takım müdahaleler olduğunu ve 1974 sonrasından AKP iktidarına kadarki bölümde “milliyetçiliğin”, şimdi ise dini inançlarla bir “ümmet toplumu” yaratılmak amacıyla deniz ötesinden enjekte edilen ideolojiler bulunduğunu anlattı.

Türkiye’deki 16 Nisan Anayasa referandumu sonrasında “tek adam” yönetimi yaratılmaya doğru gidiş olduğunu savunan Özyiğit, ayrıca TC Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un Kıbrıs Türk halkına yönelik sözlerini kınadığını ve bu sözlerin hakaret ve saygısızlık olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türkü’nün kendi ayakları üzerinde durabilecek hamleleri hayata geçirmesi gerektiğini ve bunun için tüm toplumun katkı koyması gerektiğini söyleyen Özyiğit, dayatılan politikaların kabul edilmeyeceğinin ortaya konması gerektiğini ifade etti.

“Haklar ve sendikalaşma için daha çok ses”

KKTC halkının laik¸ demokratik, ayakları üzerinde durabilen ve iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm hedefine inanan bir toplum olmayı hedeflediğini belirten Özyiğit, ülkede “Göç Yasası” ile geriletilen haklar için Meclis’e öneri sunduklarını ve 1 Mayıs’ta hem bu haklar için hem de özelde sendikalaşma adına daha çok ses vereceklerini ekledi.

Eylem: Dayatma politikaların farkında olmak gerek

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de konuşmasında, TDP’nin eğitimde yaşanan sorunlara ve toplumu dönüştürme çabalarına karşı duyarlı olmasının sevindirici olduğunu söyledi.

Eylem, ilahiyat kolejlerinin her bölgede açılması hedefi bulunduğunu aktararak, dayatma politikaların farkında olunmasının önemine işaret etti; bunun sadece öğretmen sendikalarını değil toplumun tümünü yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

Ülkedeki toplumsal ve kriminal olayların hiç iç açıcı olmadığını anlatan Eylem, Başbakan’ın halen “ben yaparım olur” zihniyetiyle hareket ettiğini, hükümetin de “3 maymunu oynadığını” savundu.