Devlet Tiyatroları ile ilgili yasal değişiklik üzerinde tüm kurum ve siyasi partilerle çalışmaya hazırım

Halkın Partisi Girne Milletvekili ve Meclis İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Jale Refik Rogers, kişisel soyal medya hesabı üzerinden paylaşım yaparak, Devlet Tiyatroları ile ilgili yasal değişiklik üzerinde tüm kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve siyasi partilerle birlikte çalışmaya hazır olduğunu söyledi.

Rogers’in paylaşımı şöyle:

“Üzülerek görüyoruz ki hangi alana baksak, yasal düzenlemelerin güncelliğini kaybetmiş olması ülkede birçok kararın sağlıklı alınmasına engel olabiliyor. Çağdaş, zamana uyan yasalar yapmak için biz milletvekillerine büyük görev düşüyor. Elimizi çabuk tutmamız gerektiği de şüphesiz. Bakanlıklar ve sivil toplum örgütleri ile el ele çalışarak ülkeyi yasal anlamda daha iyi bir noktaya hep birlikte taşıyabiliriz. Tiyatro konusunda da kararı tiyatro konusunda uzman olan kişilere bırakmamız gerektiği aşikardır. Ben Devlet Tiyatroları ile ilgili yasal değişiklik üzerinde tüm kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve siyasi partilerle birlikte çalışmaya hazırım. Eminim birçok milletvekili arkadaş da bu yasaya katkı koymaya hazırdır. Buna ek olarak, bu oyun ile ilgili karar, yapılan açıklama ve haber, ve sonucunda yükselen tartışma ortamı ile ilgili bir gözlemimi de belirtmeden geçemeyeceğim. Bu tekrar tekrar olmakta, bu olay sadece bir örnek. Gerek yasal, gerek yönetimsel o kadar eksiğimiz noksanımız varken, kişilerin her bir kurul veya kişinin aldığı kararda, tüm yürütüme veya yasamadaki kişilere saldıran üsluplarını yadırgıyorum. Bir kurul bir karar aldı diye tüm hükümet bu kararı onaylıyor diye bir şey yoktur. Daha olay netleşmeden, süreç tamamlanmadan (belki de karar geri çekilecek), genel olarak tüm hükümete saldıran bu üslup neye hizmet eder emin değilim. Ülke olarak mükemmelden çok uzaktayız. Sanırım bu noktada hem fikir olmayan yok. Yasalarımız çok ilkel, çağı yakalaması gerek. Eksiğimiz çok ve bu eksiklerin hepsi bir günde tamamlanmayacak. Bu yasaları hızlıca yapmak, yönetsel eksikleri tamamlamak için toplumsal bir birlikteliğe ve zamana ihtiyaç var. Her konuda asan kesen bu tutum hiçbir amaca hizmet etmiyor. Mükemmeli ararken iyiyi de feda ediyoruz. Bir birimizi demotive eden bu duruş yerine neyi nasıl daha iyi yapabilirizi konuşsak ve el ele verip yapsak olmaz mı? Bu ülkeyi daha iyi bir yere taşımak istiyorsak birlik içinde beraberlik içinde bunu yapabiliriz. Birlikten kuvvet doğar. Kolay olan klavye arkasında haklı veya haksız göz ardı etmeden saldırmak, zor olan neyi daha iyi nasıl yapabileceğimizi tartışmak ve yapmak için el ele verip çalışmaktır. Bireysel değil toplumsal düşünerek düzlüğe çıkacağız veya bireysel çıkar çatışmaları arasında yok olup gideceğiz. Yok olmak istemiyorsak uyanma zamanıdır, el ele verme zamanıdır.”