Dinçyürek'den gündem yaratacak sözler...
GÜNDEMDinçyürek, elektriğin yarı fiyatına mal edilebileceğini ancak KIB-TEK’in buna mani olduğunu söyledi.
Hakan Dinçyürek, kendi dönemlerinde Teknecik’e filtre takılması konusunun da var olduğunu ancak Kıb-Tek’in, “ben takmayacağım” dediğini ifade etti. Elektrik maliyetlerinin yarı fiyatına düşürülmesi olasılığının olduğunu ifade eden Dinçyürek, “bunu KIB-TEK yönetimi başta kendileri olmak üzere biliyor ve bu yönde adım atılamıyorsa o zaman bunun KKTC tarafından ve her vatandaş tarafından sorgulanması lazımdır. Hem ben size zam yapacağım, hem kötü yakıt kullanarak sağlığınızı da bozacağım ama ipler sadece benim elimde olacak, işte bu olmaz” şeklinde konuştu.
Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP-UG) Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin vaat edilenlerin aksini yapmak için şimdiden kolları sıvadığını savundu. “Hiçbir doğru gerekçe yasaların üzerinde olamaz. Bütün yasalar çiğnenerek yapılamaz. Siz iki tane yeni jeneratör alacaksanız, Çevre Etkilendirme Değerlendirme Raporu (ÇED) raporunu sağlamanız lazımdır.
Örneğin AKSA gibi. 2 yeni jeneratörü hayata geçirebilmek için ÇED raporu istedi. ÇED raporunda da bakanlık ‘siz ÇED raporunu alabilmeniz için filtrelemeyi yapacaksınız’ dendi. AKSA’da filtrenin devreye girmesinin altında yatan en önemli süreçlerden bir tanesi budur. Biz bakanlık olarak katı ve istikrarlı bir şekilde ‘filtreyi takacaksınız’ dedik. Bu yasanın bir gereğidir ve AKSA da buna uymuştur. Aynı süreci KIB-TEK yaşamak durumundaydı. KIB-TEK buna karşı çıktı sonra bakanlar kurulunda kendi taahhütte bulundu. Sonradan ‘ÇED sürecini başlatmayacağım’ dedi. Biz de yasal durumları uygulamayacağımızı belirttik. KIB-TEK de bunu bildiği için önce müracaatta bulundu. Sonra, ‘ben tekneciğe filtre takmayacağım’ dedi. Sözde reform hükümetidir. Hükümet programına yazmış, filtreyi taktıracağım diye. Hükümet programında 28. Sayfa 11. Maddede Teknecik ve AKSA Elektrik Santrali’ne kaliteli yakıt kullanımı sağlayacağız yazıyor. Bunu yazarak mevcut yazılı olan kararları iptal ediyorlar. Yüzde 1’lik yakıta geçme karar var fakat bu kararı onlar almadı, benim bakanlığım dönemindeki önergeyle alındı. Mevcut kararları ortadan kaldırıyorlar” dedi.
“ÇED raporuyla ilgili müracaat formatını aldılar fakat iki tane yeni jeneratör aldık diye kamuoyunda açıklamada bulundular”
KIB-TEK yönetiminin yüzde 1 oranındaki yakıtı alma noktasında kendi bakanlığı döneminde söz verdiğini belirten Dinçyürek, gelinen noktada hükümet değişikliğinden yararlanıldığını ve kurumun istediği gibi hareket ettiğini ifade etti. Dinçyürek, “Dönemimizde bütün bu süreci çok iyi bildiğimiz için Çevre Etkilendirme Değerlendirme Raporu (ÇED) sürecini başlatmaları konusunda zorladık, ÇED raporuyla ilgili müracaat formatını aldılar fakat iki tane yeni jeneratör aldık diye kamuoyunda açıklamada bulundular” şeklinde konuştu. İki yeni jeneratörün kapasiteyi artırmak olduğuna dikkat çeken Dinçyürek, “Kapasitenin artması da ÇED raporunu tamamlamadan o iki jeneratörü devreye sokamazsınız demektir” şeklinde konuştu.
“Hükümet, yasanın dışında proje olarak bunu koymuyor”
Dinçyürek, sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlık dönemimde bizden gelip ÇED raporuyla ilgili formatı aldılar fakat hükümet değişikliği fırsat bilinerek hem o iki jeneratör devreye kondu, hem de hükümet programına yazılarak devletin yaptığı yatırımlarda ÇED raporu sürecine uyacağız denildi. Bunun hükümet programına yazılmasına gerek yok, yasalar bunu söylüyor zaten. Hükümet, yasanın dışında proje olarak bunu koymuyor.”
“Vatandaş tarafından sorgulanması lazımdır”
Katıldığı TV programında KKTC halkının elektriği şuanda ödediği bedelin yarı fiyatına ödeyebileceği seçenekler olduğunda yapan kişinin arkasında olacağını vurgulayan Dinçyürek, “Madem ki çok kısa sürede elektrik maliyetleri KKTC insanına, işyerlerine ve sanayisine yarı fiyatına sunabilme olasılığı vardır ve bunu KIB-TEK yönetimi başta kendileri olmak üzere biliyor. Fakat bu yönde adım atılamıyorsa o zaman bunun KKTC tarafından ve her vatandaş tarafından sorgulanması lazımdır. Yapabiliyorsa KIB-TEK yönetimi kendi yapar. Hem benim üzerime kalacak hem ben size zam yapacağım hem kötü yakıt kullanarak sağlığınızı da bozacağım ama ipler sadece benim elimde olacak, işte bu olmaz” şeklinde konuştu.
“Uzun yıllar içerisinde bizim tüketimimiz ve maliyetimiz üç aşağı beş yukarı bellidir”
Türkiye’den kablo ile elektrik getirmenin maliyetinin belli olduğunu ifade eden Dinçyürek sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun yıllar içerisinde bizim tüketimimiz ve maliyetimiz üç aşağı beş yukarı bellidir. Tüketimde yılda ortalama yüzde 5-6 civarında her yıl beklenen bir artış vardır. Bunlar uzun soluklu ve planlanabilir durumlardır. Kilowatt (KW) başına o yatırımın toplamda 20-30 seneye kablo ile elektrik getirmenin maliyeti bellidir. kW başına 1-2 kuruştur. Bunlar dışında diğer maliyetlerde koyulduğunda kim yaparsa yapsın 10 kuruşun altında bir maliyetle KKTC’ye elektrik gelebilir. Türkiye’de üretim maliyeti, bizdeki üretim maliyetinin yarı fiyatının altındaysa ve bu söylediğim artı rakamlar ilave edildiğinde bile halen biz kablo ile elektriği Türkiye’den getirdiğimizde ürettiğimizin yarı fiyatına mal edeceksek KKTC bunun nesini hala daha tartışıyor?”
“CTP’nin iç dengelerinin kurbanı olduk”
Her siyasi partinin kendi iç dengeleri olduğunu belirten Dinçyürek, “O zaman üretimde çalışması gereken personel sayısı azalması gerekeceği için oradaki çalışan personeli ne yapacağınıza çare üretmeyerek bütün KKTC’yi bu zihniyete teslim etmek mi çaredir? Kurumlara, KKTC’ye ve kendi varlığımıza sahip çıkmak demek bu mudur? Her siyasi partinin kendi iç dengeleri vardır. Biz KKTC olarak Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) kendi iç denge ve yönetim anlayışının kurbanı olduk. Eğer MYK içerisinde yer alan ve etkin biri olarak siz aynı zamanda KIB-TEK yönetim kurulu başında olursanız, MYK’dan bir karar almadan bir karar üretemiyorsa o kapıya gittiğiniz zaman oradaki başka dengelerde oraya devreye giriyor. O zamanda işte sizin söylediğiniz açmaz, çıkmaz ve KKTC’nin teslimiyeti ortaya çıkar” dedi.
“Halkın menfaatine doğru olan neyse bu uygulamayı yapacaksınız”
KKTC’de üretilen ve tüketilen elektriğin yüzde 60’ın AKSA’da olduğunu vurgulayan Dinçyürek sözlerini şöyle tamamladı: “Zaten yarısından fazlasını vermişsiniz. Neyi konuşuyoruz? Benim savunduğum bir tek şey var:
halkın menfaatine doğru olan neyse bu uygulamayı yapacaksınız. Bunu denetleyen, kontrol eden ve vanaları elinde tutan devlet olacaktır. Devlet kontrol mekanizmasından asla çekmeyecek. Dünyanın bunun birçok örnekleri vardır. Ülkedeki stratejik noktaları devlet elinde tutacaktır. Eğer elektriği yarı fiyatına veren başka biri varsa ya kuruma ‘siz ne yaparsanız yapın maliyetleri buraya çekin devam edin yada siz bunu yapamıyorsanız daha uygun yapacak’ deyin. Hem ben yapacağım hemde bütün KKTC teslim olacak diye bir durum olmamalıdır. Birçok yaşlı insan var ve son günlerde bu tartışmalardan dolayı beni arıyorlar ‘evimde klimam var çalıştıramıyorum ve bu sıcakta dayanamıyorum. Bir şey yapın’ diyorlar. Bir şey yapacak olan hükümet ve KIB-TEK’tir.”
İlginizi Çekebilir