"Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum"
GÜNDEMTC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 12. Büyükelçiler Konferansı’nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yılki teması “Milli Egemenliğin 100. Yılında Türk Diplomasisi: Gelenekten Geleceğe” olarak belirlenen 12. Büyükelçiler Konferansı kapsamında hitapta bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
‘Dünya ile beraber ülkemizi de etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle sizleri bu sene Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde istediğimiz tarzda ağırlamak mümkün olmadı. İlk çevrimiçi Büyükeler Konferansı olması dolayısıyla ilk resmi programdır.
Büyükelçilerimiz bu sene olağan görevlerinin yanında son asrın en büyük sağlık krizi olan Covid-19 salgını ile de mücadele etmek zorunda kaldı.
Ekonomik bakımdan çok güçlü ülkelerin sağlık altyapılarının ne kadar zayıf olduğunu bu süreçte görmüş olduk. Türkiye bu sınavda başarılı bir sınav vermiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği avantajları en verimli şekilde kullanarak kaynak israfına fırsat vermeden süreci yönettik.
Yurt dışındaki 233 vatandaşımızı ambulans uçaklarla ülkemize getirdik. Türkiye’den memleketlerine dönmek isteyen 90 ülkeden 38 bin yabancıya da destek sunduk. Dost kara günde belli olur anlayışı ile Türkiye’den destek talep eden ülkelere tıbbi yardımda bulunduk.
Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezimizin birçok ülke ve uluslararası kuruluşların örnek aldığı bir mekanizmaya dönüşmesi bizim için önemli bir referanstır.
Bayrağımızın dalgalandığı 248 yurt dışı temsilciliğimizi hem vatandaşlarımız hem de zorda kalanlar için güvenli bir liman kıldığınız için her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Hastalığın bir süre daha bizimle olacağı belli oluyor. Tüm dünyada vaka ve vefat sayılarının ürkütücü boyutlara ulaştığını görüyoruz. Türkiye olarak bu dönemi de yine kendi özgün politikalarımız çerçevesinde yönetmeye çalışıyoruz.
Suriye’de sadece teröristleri sınırlarımızdan uzaklaştırmakla kalmadık. 411 bin Suriyeli kardeşlerimizin de memleketlerine dönüşünü temin ettik.
Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine bir avuç azınlığı, fakir yerine zengini koruyan mevcut küresel sistemin devam etmesi mümkün değildir.
Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik eğilimi ve bölgeselleşme giderek önem kazanıyor. Tedarik zincirlerinin yeniden paylaşıldığı, üretim ve lojistik merkezlerinin tekrar belirlendiği, yeni bölgesel ittifakların kurulduğu, siyasi ve ekonomik arenanın yeniden şekillendiği bir kavşaktayız.
Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bugün Libya’da siyasi çözüm umutları yeniden yeşermişse, bunda Türkiye’nin zamanında yaptığı müdahalenin çok ciddi katkısı bulunuyor.
Doğu Akdeniz’deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına rıza gösteremezdik.
Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum.
Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz.
Şuşa’nın işgalden kurtarılmasıyla sevincimiz ve umutlarımız artmıştır. Karabağ’daki işgal bitene kadar mücadele bayrağı inmeyecektir.
İslam düşmanlığı devlet başkanlığı seviyesinde teşvik ediliyor, destekleniyor. İslam düşmanlığıyla mücadele etmek, hem inancımızın hem de yurt dışındaki vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir.
Türkiye’nin sınır dışı ettiği yabancı terörist savaşçıların Batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak eylem yapmalarını anlayamıyoruz.’
İlginizi Çekebilir