Dolar 3 liranın altında!
EKONOMİABD`de büyüme rakamlarının hayal kırklığı yaratmasının ardından dolar frene bastı. Açıklama öncesinde 3.02`ye yakın seyreden dolar/TL 3 liranın altına çekildi. Böylece kur 15 Temmuz`daki darbe girişiminin ardındanilk kez 3`ün altını gördü.
ABD'de büyüme rakamlarının hayal kırklığı yaratmasının ardından dolar frene sert bastı. Açıklama öncesinde 3.02'ye yakın seyreden kur 2.9940'a kadar çekildi. Böylece 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından kur ilk kez 3'ün altına geriledi.
Dolar/TL saat 18:17 itibariyle 2.9887 seviyesinden işlem görüyor.
ABD ekonomisinde büyüme oranı 2. çeyrekte büyük hayal kırıklığı yarattı. İkinci çeyrekte mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle GSYH geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 1,2 büyüdü. Ekonomistler ise 2. çeyrekte GSYH'nın yüzde 2,6 büyümesini bekliyorlardı.
ALB Forex Araştırma Uzmanı ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk, konuya ilişkin UZMANPARA'ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"ABD’de yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme verisinin yüzde 2.5 olan beklentilerin bir hayli altında yüzde 1.2 açıklanmasının ardından doların global bazda değer kayıpları yaşadığını görmekteyiz. Hafta ortasında para politikası toplantısını gerçekleştiren Fed’in faiz artırım konusunda yılın geri kalan bölümüne ilişkin net sinyal vermemesinin ardından doların global bazdaki değer kayıpları başlamıştı. Olumsuz gelen verinin ardından bu eğilim devam etmekte.
'MAKRO VERİLERİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Dolar kuru 15 Temmuz’da yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından 3,09 seviyesi üzerini test etmiş ancak gerek Merkez Bankası gerekse diğer kamu kurumlarından gelen likiditeyi düzenleyici önlemler sayesinde TL cinsi varlıklarda değer kazanımları görülmüştü. Yurtiçinde siyasi tansiyonun da giderek azalması bu değerlenme sürecine katkıda bulundu. Fed’e ilişkin faiz artırım beklentilerinin azalmasıyla birlikte kurda 3,00 seviyesinin altına kadar gerileme söz konusu oldu. Buna ek olarak gelişen ülke para birimlerinin genelinde dolar karşısında pozitif görünüm olduğunun altını çizmekte fayda var.
ŞİMDİ GÖZLER ENFLASYONDA
Önümüzdeki süreçte makro verileri takip etmeye devam edeceğiz. ABD tarafında önümüzdeki hafta açıklanacak olan istihdam piyasası verileri önemli olacaktır. Kuvvetli veriler açıklanmaması durumunda doların global bazda değer kayıplarına devam etmesi beklenebilir. Yurtiçinde iseenflasyon verisi ön planda olacaktır. Gerek gıda ve tütün fiyatlarında artış beklentisi gerekse kurdaki oynaklık nedeniyle önümüzdeki dönemlerde enflasyon kanadında artışlar söz konusu olabilir. Bu durum ise TL’deki değerlenme sürecini sınırlayabilir.
Teknik açıdan bakıldığında kurda aşağı yönlü yapı devam etmektedir. Bu aşamada 2,98 seviyesi önemli bir eşik. Bu desteğin kırılması durumunda 2,95’e kadar gerileme söz konusu olabilir. Yukarıda ise 3,02 direnci takip edilmelidir. Veri akışlarıyla birlikte bu seviye kırılırsa alım tarafında kuvvetlenme görülebilir."
ABD 2. ÇEYREK BÜYÜMESİ VE ALT KALEMLERİ HAKKINDA...
KapitalFX Araştırma Uzmanı ve UZMANPARA yazarı Enver Erkan ise şöyle konuştu:
"ABD ekonomisi, 2. çeyrekte yüzde 1,2 oranında büyüme kaydetti. Söz konusu oran, beklentilerin oldukça altında olmakla beraber, önceki oranların da aşağı yönlü revize edilmiş olması önemli bir ayrıntıdır. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 1,1 olarak açıklanan büyüme hızı de yüzde 0,8 olmuştur. ABD’de açıklanan ilk 2. çeyrek rakamları ekonominin beklenenden daha yavaş büyüdüğüne işaret etmektedir. Söz konusu rakamların küresel büyüme üzerinde endişeleri tetikleme ihtimali bulunması beklenebilir. Bu durum açıkçası ABD ekonomisinin pozitif ayrıştığına yönelik kanıları da zayıflatacaktır.
Büyümeye giren en önemli kalemlerden bir tanesi kişisel tüketim harcamalarıdır. Hali hazırda Fed’in yüzde 2 hedefinin altında seyreden enflasyon açısından da önemli bir gösterge. Tüketim harcamalarının büyümeye katkısı biraz daha optimal düzeyde diyebiliriz. Dayanıklı tüketim malları yüzde 8,4, dayanıksız tüketim malları yüzde 6, hizmetler de yüzde 3 oranında büyüme kaydederek GSYH’ye katkıda bulunmuş. Böylece de yüzde 4,2 oranında çeyreklik bazda tüketim harcaması büyümesi kaydedildiğini gözlemliyoruz. Kişisel tüketim harcamaları, geçmiş yılların 2. çeyreklerini karşılaştırdığımız zaman son 10 yıldaki en yüksek büyümeyi göstermiş. Büyümeye katkı, ekonominin 2/3’sini oluşturan tüketim harcamalarından gelirken, normalde eleştirilere konu olan kalemlerden stokların bu sefer büyümeyi aşağı çektiğini görmekteyiz.
Büyümenin nelerden olumsuz etkilendiğine bakacak olursak; özel yerel yatırımlardaki ve hükümet harcamalarındaki daralmayı gösterebiliriz. Özel yatırımlarda yüzde 9,7 oranında küçülme söz konusu, global resesyon döneminden sonraki en kötü daralma. Büyümeye genelde yüksek oranda katkı veren hükümet harcamaları da yüzde 0,9 daraldı.
Verinin yaratacağı etkiye gelecek olursak; bir de Fed’in eli faiz artırımı konusunda biraz zayıfladı. Bu zayıf büyüme görünümü ile Fed’in faiz artırımı konusunda piyasaları ikna etmesi de daha zor olacaktır. Tabii, bu veri revizyona da uğrayacak elbette. Zayıf büyüme küresel büyüme konusunda ümitleri biraz daha azaltacaktır, bir anlamda dünyanın ABD ekonomisine bel bağlamasının da sonuna gelinir. Ekonomi yaklaşımında risk, piyasa yaklaşımında ise fırsat söz konusu olabilir.
Dolayısıyla zayıf ABD büyümesi gelişmekte olan ülke piyasalarında olumlu yönde bir eğilim yaratacaktır. Küresel merkez bankaları nezdindeki genişleme furyasından henüz umduğumuzu bulabilmiş değiliz, ancak Fed’in faiz artırımı noktasından uzaklaşması yine de EM’ler için iyi haberdir. Bu haber USDTRY’yi de 3’ün altına itti ve TL’deki iyimser havaya katkıda bulundu. Tabii kısa vadede tahmin için şu anda zor bir pozisyondayız. 3 lira altının kalıcı olup olmayacağına ilk etapta bakacağız."
İlginizi Çekebilir