Ege, Kenar Kuşak, NATO şemsiyesi...

Yunanistan Başkanı Miçotakis, halktan desteğini kaybettikçe milliyetçilik duyguları üzerinden iç siyasete malzeme yaratmak ve hanesine oy eklemek için; NATO şemsiyesi altında Türkiye'ye Ege'den sopa gösteriyor. Tarihsel olarak Türk-Yunan çekişmesi, Ege merkezli deniz hakimiyet alanı ve adalar sorunu, Kıbrıs konusuna bakış açılarının farklı olması; Ege Denizi'nin bu aralar pek ısınması sonucunu doğurmuş durumda.

Yunanistan adeta ABD karakolu olmuş iken; NATO üyesi Türkiye'nin bu süreçte ABD ile NATO'da birlik/ortaklık samimiyetini masaya yatırması bu aralar yine, yeniden elzem bir konudur. ABD destekli İsveç ve Finlandiya üyeliği Türkiye tarafından şartlı olarak olumlu karşılanması, yeniden bu iki ülkenin üyeliğine dair olumlu tavır için konulan şartları ele almayı zorunlu biçimde kendiyle getirecektir.

ABD, Atlantikçiliğe karşı; Atlantik coğrafyasını çevreleyen, kenar ülkelerini karakol haline getiren işbirliği politikası sayesinde Türkiye'nin bölgedeki çıkarlarını göz ardı etmiş durumda.

Yunanistan, NATO şemsiyesi altında Türkiye'ye sopa sallıyor ise; önce NATO'nun başını çeken ABD'nin samimiyetsiz yaklaşımı, sonra ise Atlantik dünyasının var olması için bugünün Rusyasının girişimleri iyice incelenmelidir.