© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

EL-SEN: Kurulum gücümüzün artırılması elzemdir

El-Sen Genel Sekreteri Ersan Kaşif, enerji ihtiyacının karşılanması için kuruma yatırım yapmak yerine, AKSA ile sözleşmeyi yenileyerek ya da yeni bir ihaleye çıkılarak elektrik fiyatlarının düşemeyeceğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Sekreteri Ersan Kaşif, enerji ihtiyacının karşılanması için kuruma yatırım yapmak yerine, AKSA ile sözleşmeyi yenileyerek ya da yeni bir ihaleye çıkılarak elektrik fiyatlarının düşemeyeceğini kaydetti.

“Kurulum gücümüzün artırılması elzemdir” diyen Kaşif, ülkedeki elektrik fiyatlarının AKSA nedeniyle yüksek olduğunu savunarak, şirketle sözleşmesinin Mart 2024’te sona ereceğine işaret etti.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Ersan Kaşif,  “Kuruma yatırım yapılmaması AKSA veya bunun gibi yabancı sermaye şirketlerle daha kötü şartlarda yeni sözleşmeler sonucunu getireceği gibi, arzulanan enerji fiyatlarındaki indirimin de önüne geçileceğini ve toplum nezdinde Kıb-Tek’in kötülenip itibarsızlaştırılması devam edecek” dedi.

Haklı davalarından hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini ve yasakların kendilerini bezdiremeyeceğini belirten Kaşif,  son gelişmelerle ilgili bugün saat 13.00’te Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nda  (KTÖS) basın toplantısı düzenleyeceklerini de duyurdu.

Kaşif, yazılı açıklamasında şu hatırlatmalarda bulundu:

“El-Sen’in 27/11/2019 tarihindeki grevi kamuoyunda birçok farklı tartışmaya yol açtı. Sendikamız ülkenin enerji politikalarıyla ilgili 2018 Eylül’ünden itibaren yoğun çalışmalar yaptı, ucuz, kaliteli ve çevre dostu enerji tüketimi için üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. 4’lü koalisyon döneminde Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami’ye yatırımlarla ilgili çalışmalarımızı sunduk, biran önce gerekli adımın atılması konusunda uyarılarımızı yaptık. O zaman da süreç bakan tarafından sekteye uğratılmış ve kablo hayaliyle yapılması gereken yatırımlar yapılmamıştı. Bunun üzerine sendikamız zamlar ve yatırımlarla ilgili bir günlük uyarı grevi yapmış ve ihaleye çıkılması konusunda karar üretilmiştir.”

Kaşif, süreçle ilgili bilgi verdiği açıklamada ihale için hazırlanan teknik şartnamenin Merkezi İhale Komisyonu (MİK) tarafından ODTÜ’ye gönderildiğini de hatırlattı ve şunları ekledi:

“Yatırımın gereksiz olduğu yönünde kimin hazırladığı belli olmayan ısmarlama bir rapor hazırlatıldı, süreç tekrardan çıkmaza girdi.  Hükümet bozuldu, UBP – HP göreve geldi. Sendikamız çalışmalarını Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ile paylaştı, yatırımların önemini ve gereklerini rapor halinde bakana sundu. Taçoy’un da kablo, güneş enerjisi ve kombine çevrim santral yatırımları konusunda alternatifleri masaya koydu.”

Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın alternatiflerinin enerji fiyatlarına düşüş değil pahalılık getireceğini savunan Kaşif,  “Toplumun bir zam daha kaldıramayacağını üstüne basa basa söyledik ama buna rağmen hiçbir adım atmadı” dedi.

Yatırımların yapılmamasının kurumu ve toplumu zarara uğrattığını kaydeden, bu nedenle 5 ve 6 Eylül tarihlerinde greve gittiklerini belirten  El-Sen Genel Sekreteri Ersan Kaşif, bakanlık ve sendika arasında protokol imzalandığını, protokole bakanlık adına Taçoy’un, sendika adına da Kubilay Özkıraç’ın imza koyduğunu söyledi.

Kaşif şunları da ekledi:

“Protokolde dört maddenin 45 günlük süre zarfında sonuçlanması belirtilmişti.  Protokol gereği Enerji Yatırım Komitesi kurulacak ve yatırım modeli konusunda çalışmalarını belirtilen süre zarfında tamamlayıp hazırlanacak Teknik Şartname 46’ncı gün MİK’e gönderilecek ve uluslararası ihale süreci başlayacaktı. Bu oluşacak komite El-Sen’in önerilerine karşılık alternatif yatırım modelleri konusunda çalışmalar yapacak ve enerji fiyatlarında düşüş sağlayacak modeli masaya yatıracaktı.”

Gelinen noktada hiçbir veriye ve bilgiye dayanmadan gazete ve makalelerle görüş savunan bir komite süreci yaşandığını savunan Kaşif, şunları da belirtti:

“Bir alt komite daha oluşturuldu, bu komite gerekli araştırmaları yapıp bunları üst komiteye getirecekti. Sendikamızın temsilcileri hazır olmalarına rağmen, diğer komite üyeleri bu toplantının yapılmasının anlamsız olacağını ortaya koydu. Bunu üzerine Enerji Yatırım Komitesi toplandı, genel enerji politikası açısından enerji arzında çeşitlilik ve daha çevre dostu modeller üzerinde çalışmaların sürdürülmesi yönünde görüş birliğine vardı. Bakan’ın ısrarla yapılmasını istediği yatırım modelleri ile ilgili olarak yeterli bir bilgiye sahip olunmadığı ve bunun maliyetler üzerindeki belirsizliği sonucuna varıldı.”

Süreçle ilgili hatırlatmada bulunmaya devam eden, protokolde belirtilen süre aşıldığını, 80’nci güne gelindiğini, bakanla görüşmelerinin sürdüğünü, yatırımların yapılması konusunda sözlü uzlaşıya varıldığını da söyleyen Kaşif, şunları da ekledi:

“Uzlaşı sağlanmasına rağmen süreç bir türlü başlatılmadı ve bakanın zamana oynadığı ortaya çıktı. 2020 Nisanı’nda Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak ve 60 gün öncesinden yani Şubat 2020 tarihinde seçim yasakları yürürlüğe girecek. Bu nedenle sendikamız sürecin seçim yasaklarına takılmaması için uluslararası ihaleye çıkılması yönündeki son tarihin Aralık başı olması konusunda ısrarcı oldu. Bakan Teknik Şartnamedeki eksiklikler konusunda sendikamızdan yardım istedi ve sendikamız gerekli çalışmayı tamamlayıp dosya halinde Bakana sundu.”

“Tüm hazırlıklar tamamlanmışken neden Hasan Taçoy ihale sürecini başlatmadı?” diye soran Kaşif, Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın zamana oynadığını öne sürdü.

Kaşif, şunları ekledi:

“Sendikamızın savunduğu yatırım modeli olan 4 adet Jeneratörün kapasitesi 60-70 MW olup, Teknecik’te bulunan 2x60 MW Termik Santrallardan 1 ünitesinin durdurulup daha ekonomik olan jeneratörlerin devreye alınması ile sağlanacak olan yakıt tasarrufu yapılarak yılda yaklaşık 10 milyon dolar tasarruf ile kendi kendini ödeyebilen, ayrıca doğal gaza geçildiği taktirde büyük oranda enerji fiyatlarında düşüş sağlayacağı rakamlar ile de ortaya konmuştur.

Diğer yatırım modellerinin tamamı Güneş enerjisi (CSP) olduğu taktirde yatırım maliyetleri yüksek olması, 2 jeneratör ile geri kalanının (CSP) modeli olması da gerekli tasarrufun yapılamayacağı ve maliyet artırıcı yatırım olması nedeni ile benimsenmedi.

Geldiğimiz noktada KIB-TEK’in geleceği ve toplumun ucuz, kaliteli ve çevre dostu bir enerji tüketimi sağlamak için son çare olarak grev hakkımızı kullanmak kaçınılmaz olmuştu.”

El-Sen Genel Sekreteri Ersan Kaşif,  “Kuruma yatırım yapılmadığı taktirde AKSA veya bunun gibi yabancı sermaye şirketleri daha kötü şartlarda yeni sözleşmelere sebep olacak, arzulanan enerji fiyatlarındaki indirimin önüne geçecek, toplum nezdinde Kıb-Tek devamlı olarak kötülenip itibarsızlaştırılacak” dedi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER