Ercan’da hata yapıldı
EKONOMİKIBRIS TV’ye konuşan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, ek sözleşmeyle Ercan Havalimanı ana şartnamesinin kurallarının değiştirilmeye çalışıldığını ve büyük bir yanlışa imza atıldığını söyledi:
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, ülke gündemini uzun süre meşgul eden Ercan Havalimanı’ndaki kontrolörlük anlaşmasıyla ilgili süreci yeniden gündeme taşıyarak, “Ercan’da hata ve yanlış yapıldı. Haksız yere suçlandım” dedi. Ertuğruloğlu, Ercan’ın işletmesini alan T&T yetkililerinden Emrullah Turanlı’ya vaat edilen, onun sorumluluğu olan, ihale şartnamesinde imzalanan ve ana sözleşmede yer alan şirket sorumluluklarının ek sözleşmeyle ortadan kaldırılmaya çalışıldığını söyledi. Ertuğruloğlu, “O günün koşullarında, işin içinde olanlar T&T şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmak için ek sözleşme yaptı. Mükellefiyeti yerine getirmesi için adım attığımda, o ekip ayaklandı ve böyle bir sorumluluk yok dendi” dedi. Ertuğruloğlu, Ercan konusunda haksızlığa uğradığının altını çizerek, Meclis’te kurulan araştırma komitesinin her şeyi ortaya çıkarmasını temenni etti. KIBRIS TV’de KIBRIS Gazetesi Haber Müdürü Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” adlı programa konuk olan Bakan Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı, dış temsilcilikler, Kıbrıs sorunu ve müzakere süreciyle ilgili soruları yanıtladı. “Komplo organize edilip, üzerimize saldırı gerçekleştirildi” Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, eski bakanlığına döndüğü için mutlu olduğunu belirterek, geçmişte başbakanlık müsteşarlığında bile görevinin Kıbrıs konusu olduğunu söyledi. Ulaştırma Bakanlığı’nda da sekiz ay boyunca, konular yeni olmasına rağmen yoğun şekilde çalıştığını ifade eden Ertuğruloğlu, geçmişten gelen yanlışları düzeltme yönünde adımlar attıklarını belirtti. Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı’ndaki kontrolörlük anlaşmasına işaret ederek, “Çıkarlara dokunmuş olacağız ki; komplo organize edilip, üzerimize saldırı gerçekleştirildi. Zaman her şeyin ilacıdır. Objektif, tarafsız bir meclis araştırması yapılırsa, nerelerde hatalar yapıldığı, kimlerin bu hataları yaptığı ortaya çıkar” dedi. “Şirket sorumlulukları, ek sözleşmeyle ortadan kaldırılmaya çalışıldı” Ercan konusunda haksızlığa uğradığını belirten Ertuğruloğlu, Meclis’te kurulan araştırma komitesinin her şeyi ortaya çıkarmasını temenni etti. Bakan Ertuğruloğlu, Ercan’ın işletmesini alan T&T yetkililerinden Emrullah Turanlı’ya vaat edilen, onun sorumluluğu olan, ihale şartnamesinde imzalanan ve ana sözleşmede yer alan şirket sorumluluklarının ek sözleşmeyle ortadan kaldırılmaya çalışıldığını iddia etti. Esas hatanın bu olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, ek sözleşmenin yazılış şeklinden dolayı amaçlananın yapılamadığını ortaya koyduğunu belirtti. Bakan Ertuğruloğlu, Başsavcı yardımcısının toplantılarda CTP koalisyonundayken, şartnamede görevli şirketin sorumluluğu olduğunu ama ek sözleşmeyle bunun ortadan kalktığını söylediğini ifade etti. “O günün koşullarında, işin içinde olanlar T&T şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmak için ek sözleşme yaptı. Mükellefiyeti yerine getirmesi için adım attığımda, o ekip ayaklandı ve böyle bir sorumluluk yok dendi” diyerek süreci hatırlatan Ertuğruloğlu, burada Ombusman’ın devreye girdiğini belirtti. Ertuğruloğlu, “Orkestra gibi her gün aynı şeyi söylediler. Devleti soyuyormuşum gibi yansıtıldı. Bakanlar Kurulu bana, kontrolör firma işinde KKTC hükümetine maddi külfet yaratmadan hizmet satın alma yetkisi verdi” dedi. “Denetlenen parayı öder” İhale Tüzüğü’ne göre hareket ettiğini, devletin bir kuruş ödemeyeceği harcamada tüzük kurallarının uygulanmadığını belirten Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, denetlenecek firmanın, denetleyecek olan firmayı tespit etmeme koşulunun esas olduğunu söyledi. Denetleyecek olanın işi devlet adına yapacağını anlatan Ertuğruloğlu, “Bunu ben yaratmadım. Bu ihale şartnamesinde var. Avrupa ve Türkiye’de de uygulanıyor. Denetlenen, parayı öder. Devletin denetleme veya T&T şirketine ödeyecek mükellefiyeti yok” dedi. “Ombudsman, kendi yasasını ihlal etti” Ombusman’ın yetkisi dışında hareket ettiği için eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Bakan Ertuğruloğlu, Ombudsman Yasası’nda, Ombudsman’ın Bakanlar Kurulu kararı konusunda yetkisi olmadığını söyledi. Ertuğruloğlu, yetki alanı dışında açıklama yaptığı için Ombudsman’ı eleştirdiğini ifade ederek, Ombudsman’ın aldığı duyumu, yargıya vermekle yükümlü olduğunu, görev sahası olmamasına rağmen buna dikkat etmediğini belirtti. Ombudsmanın kendisine aktarılan bilgileri, yargıya havale ettirmediğini ve haber ajansına bilgi verdiğini anlatan Ertuğruloğlu, “Bana herhangi bir şekilde yazı yazıp, soru sorulmadı. Bakan olarak benden bilgi talep edilmedi. Kıdemli bir yargıç olan Ombudsman, kendi yasasını ihlal etmek adına duyumlar neticesinde açıklamalar yaptı. Olması gereken şekliyle ele almadığı için duruma tepkiliyim” dedi. “Hesabı umarım sorulur” Ek sözleşmeyle ana şartname kurallarının değiştirilemeyeceğini söyleyen Ertuğruloğlu, burada büyük yanlışlık olduğunun altını çizdi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, şartname koşullarının, ihaleye katılan şirketler için belli olduğunu belirterek, şartnameleri idarenin belirlediğini, mükellefiyetleri belirlediğini ve buna göre teklif verildiğini söyledi. İhaleye giren şirketlerden birinin ihaleyi kazanıp, sözleşmeyi imzaladığını anlatan Ertuğruloğlu, idarenin ana sözleşmenin hilafına ek sözleşme yapmaya nasıl yetkisi olabileceğini sordu. Ertuğruloğlu, Meclis’te yapılacak Ercan konusundaki araştırmayla “hesabı umarım sorulur”diyerek ek sözleşmeyle ilgili amaçlananın da yapılamadığını belirtti. Ertuğruloğlu, “Bu haksızlığın ortaya çıkmasını, benim üzerime haksız şekilde gelindiği kanıtlansın” şeklinde konuştu. “Emrullah Turanlı’nın ciro paylaşımına gideceğini düşünmüyorum” T&T Şirketinin, Ocak 2017 itibariyle devletin kâr payını vermeye başlaması gerektiğini ifade eden Bakan Ertuğruloğlu, Emrullah Turanlı’nın ciro paylaşımına gideceğini düşünmediğini savundu. Ertuğruloğlu, şöyle dedi: “Sürekli devlete dava açarak, teşvik eden, nemalanan, çıkar sağlayan bir yapı içerisindeyiz. KDV mecburiyetini bile mahkemede kaybederek ödedi. İhaleyi kazandığında dönemin maliye bakanı KDV ödemesini istendiğinde, altı ay sonra ödemesi için bakandan izin istedi. Bu hak tanındı ancak ödemeyi, mahkemeye gittikten sonra yaptı. Havaalanı projesini bitiremediğinden bir dava daha açtı, 93 milyon Euro’luk… Hiçbir şey yapmadan, terminal binasındaki rötuşlarla bir şeyler yaptığını gösteriyor”. “Devlete iyi niyetli davrandığını düşünmüyorum” Ercan Havalimanı’nın ihale süreci bittiğinde Türkiye’deki tanıdıklarının, şirketle ilgili kendisine iyi yorumlarda bulunmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Şirketin projeleri alıp bitirmediği imajı vardır Türkiye’de” dedi. Ertuğruloğlu, şirketin taahhütlerini yerine getirdiği açıklamasının da doğru olmadığını ifade ederek, şirketin (T&T Şirketi), devlete iyi niyetli davrandığını düşünmediğini belirtti. “Emrullah Bey’e KDV davasını kaybettiğinde de söyledim. Bizimle uyumlu olacağınıza neden davalaşıyorsunuz. O da bana ‘hakkımı aramak için PKK’ya mı gidiyorum, sizin mahkemelerinize gidiyorum’ dedi. Bu ilişki sağlıklı değil” diyen Bakan Ertuğruloğlu, sekiz aylık Ulaştırma Bakanlığı döneminde, Ercan’da inşaata yönelik projenin ilerlemesine yönelik hamleler yaptığını, yeni havaalanını devlete kazandırmak istediğini ancak bunun da bazı kimselere dokunduğu için neredeyse suç olarak gösterilmeye çalışıldığını söyledi. “Özelleştirmede, Ercan örneğinden ders çıkartılmalı” Yapişletdevret veya kamuözel ortaklığının “peşkeş” çekmek anlamına gelmediğinin altını çizen Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dünyada uygulanan bir yapıyı reddetmenin ne kadar doğru olduğunu sordu. Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı’nı örnek göstererek, yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini ifade etti. “Memur zihniyetiyle, ekonomik kâr güden işletmelerin kazançlı olacağını düşünmüyorum. Bu konuda ne hükümet ne de belediyelerin başarılı tarihçeleri var” diyen Ertuğruloğlu, Ercan’dan yanlış yapıldı diye, doğru modelden kaçıp da, ambargolar altındaki ekonomiyi hantal devlet yapısına devretmenin doğru olmadığını belirtti. Ertuğruloğlu, hata yapılacak diye, doğrudan kaçmanın ne kadar doğru olduğunu sorguladı. “Ercan bizimdir” “Ercan’ı T&T Şirketi’ne koçanlamadık. Ercan devletindir. Devletin, ciddi yanlışlar olacaksa ihaleyi iptal etme, kayyum atama, başka birine devretme hakkı var. Yaratılmaya çalışılan tablo yanlıştır. ‘Ercan’ı kaybettik’ söylemi yanlıştır. Ercan bizimdir” diyen Ertuğruloğlu, yanlışlardan ders çıkarılıp, hassas olunması gerektiğini söyledi. Ertuğruloğlu, Ercan’ın, yapı veya mali yapısının denetlenmediğini belirterek, “Kim denetleyecek?” sorusunu yöneltti. Bütçe sıkıntısı Dışişleri Bakanlığı’nın genel bütçedeki yerinin yüzde bir olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu, dış temsilciliklerdeki sorunları çözmek için uğraştıklarını söyledi. Ertuğruloğlu, bütçedeki sıkıntı nedeniyle gerekli desteği dış temsilciliklere sağlayamadıklarını ifade ederek, “Dışişleri Bakanlığı, yemeiçmegezme bakanlığı değil, özveriyle çalışan insanlar vardır” dedi. Özel kalem ve müsteşar değişti Bakanlığa döndüğünde en güzel yeniliğin arşiv olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, dijitale aktarılan bilgilerin, çağdaş bir arşiv sistemi yarattığını söyledi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümet değişimlerinde en az etkilenen bakanlığın Dışişleri olduğunu ifade ederek, kadro özel kalem ve müsteşarını değiştiğini belirtti. Müsteşarın bakanlık içinden olsaydı değişmeyeceğini, dıştan biri olduğu için görevden aldığını ifade eden Ertuğruloğlu, diğer müdürlerin görevine devam ettiğini söyledi. “Güney’deki siyasi partilerin hedefi aynı” Güney Kıbrıs’taki seçim sonuçlarına şaşırmadığını söyleyen Ertuğruloğlu, Güney’deki siyasi partilerin Kıbrıs konusunda farklılık arz ettiğini düşünmediğini belirtti. Bakan Ertuğruloğlu, Güney’deki siyasi partilerin hedefinin aynı olduğunu savundu. KKTC’deki bazı kişilerin güneydeki bazı partileri ‘çözüm yanlısı’, ‘çözüm karşıtı’, ‘aşırı’ olarak nitelemesini tasvip etmediğini belirten Ertuğruloğlu, “Hepsinin hedefi, Rumların egemen olduğu bir Kıbrıs yaratmak. Kıbrıs Türkü’nü kendilerine eşit görmeyen bir düşünce. ‘Burası Helen adasıdır’ diyen, ‘Kıbrıs Türkleri de burada misafirdir’ diyen bir yapı var” dedi.Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun ne olduğu konusunda bile Rumlarla mutabakat sağlayamadıklarını belirterek, “Rumlarla ortaklığı bırak, kendi içimizde de sorunun tarifinde farklıyız. Çözüm şeklinde de farklı olacağız. Keşke çözüm olsa ama aldatma bir anlaşma değil” diye konuştu. “Rumlar, dini ibadet hakkını istismar etti” St. Mamas, Apostolas Andreas ve St. Barnabas Kilisileri haricindeki kiliselerde yılda bir kez ayin yapılması kararına tepkiler olduğu hatırlatılan Ertuğruloğlu, Rumların dini siyasete alet ederek, dini ibadet hakkını istismar ettiğini, ‘ayin hakkı’ diyerek siyaset yapmalarına karşı olduklarını söyledi. Ertuğruloğlu, Mağusa’da Ay.Georgios Kserinos Kilisesi’nde 1974 öncesi hiç ayin yapılmadığını ifade ederek, 2015’te burada 11 ayin düzenlendiğini, 2016’da dört kez yapıldığını, beşinci için de müracaatta bulunulduğunu söyledi. 2013’te Barış Gücü’nden gelen toplam ayin talebinin 47 olduğunu, 38’ine izin verildiğini, 2014’te 107 ayin talebinin 71’ine izin verildiğini, 2015’te 128 talepten 96’sına izin verildiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Benden önce de reddetmeler vardı ayine… İlk ben yapmışım gibi davranıldı. İdare bizsek, olumluolumsuz yanıt verme hakkı bize aittir” dedi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, ayin izinlerinde bazı kriterler bulunduğunu ifade ederek, bölge halkının itirazına önem verdiklerini söyledi. Ayin yapılacağında ikon getirme talebi olduğunu ancak zamanında gelmedikleri için sorunlar yaşandığını belirten Ertuğruloğlu, bundan polisin de rahatsız olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, Barış Gücü’ne, Amerikan elçiliğine kararı bildirdiklerini ifade ederek, ayinlerin istismar edildiğini yineledi. Ertuğruloğlu, “Dini ayinler, sosyal aktiviteye dönüştü. Buna çanak tutmayız. Üç büyük kilise hariç yılda bir kere ayin yapma hakkı var” dedi. “Akıncı’nın iyi niyetini karşı taraf hak etmiyor” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın çözüm için çok uğraştığını, iyi niyetini karşı tarafın hak etmediğini düşünen Ertuğruloğlu, 2016’da çözüm planının çıkmasını ve referanduma gidilmesini temenni etti. Ertuğruloğlu, “Kalıcı anlaşma olacaksa olsun, olmayacaksa konu kapansın” diyerek görüşmeler ışığında ortaya plan çıkmamasının kendisini üzeceğini belirtti. Plan çıkmamasının sürecin mevcut şekliyle devam etmesi açısından daha büyük tehlike olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, “Türkiye’nin garantisi, takvimlendirilmiş müzakere süreci şarttır. Bu temel konuları içerecek maddelerin içinde olduğu anlaşma ortaya çıkar ve referanduma gidilir. Bunları içermeyen bir metni Sayın Akıncı, nasıl imzalayıp referanduma sunacak? Önü açık müzakere süreci Rum’un işine gelir. Bu kadar iyi niyetle tavizler içeren yaklaşımla anlaşmayı sağlamaya çalışmayı, bu iyi niyeti karşı taraf hak etmiyor” dedi.
İlginizi Çekebilir