© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Erdoğan'dan kabine mesajı! Meclis'ten isimler...

24 Haziran seçimlerinin ardından ilk kez AK Parti grubunda kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı, yeni döneme geçişin detaylarını açıkladı. Pazartesi günü gerçekleşecek yemin törenine yurt dışından 22 ülke lideri gelecek, ilk kabine toplantısı Cuma günü yapılacak. Ankara'ya gelecek isimler arasında Rusya Başbakanı Medvedev de var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilere, kabinede Meclis'ten isimlerin de olabileceğini söyledi. Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev, yemin töreni için Pazartesi günü Ankara'ya geliyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip  Erdoğan, "Milletimiz Mecliste AK Parti'yi yine birinci parti yapmış, zafer elde  etmesini sağlamış ama hedefinin de gerisinde bırakmıştır. Milletimizin sandıkta  yaptığı bu hassas ayarı doğru değerlendirmeliyiz." dedi. 

Erdoğan, Meclise gelişinde, TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından  askeri törenle karşılandı.

Daha sonra partisin grup toplantı salonunu geçen Erdoğan, gündemdeki  konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına, bugün yemin ederek resmen göreve başlayacak 27. Dönem  milletvekillerini tebrik ederek başlayan Erdoğan, yeni dönemin ilk AK Parti Grup  Toplantısı'nın parti ve ülke için hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, 24 Haziran'da AK Parti listelerinden milletvekili seçilen 295  kişinin her birini ayrıca tebrik ederek, "Milletvekillerimize önümüzdeki 5 yıl  boyunca bu kutlu çatı altında yapacakları çalışmalarda başarılar diliyorum. 23  Nisan 1923'ten beri Meclis çatısı altında görev yapmış tüm milletvekillerini  saygıyla, hürmetle yad ediyorum. Kurulduğu günden bugüne kadar AK Parti Grubunda  görev almış tüm arkadaşlarımıza, onlarla birlikte çalışan tüm kardeşlerimize  ülkemize ve milletimize yaptıkları hizmetler için şükranlarımı sunuyorum."  ifadesini kullandı.

Salonda bulunan milletvekillerine "Hizmet yarışında bayrağı bu defa  sizler devraldınız." diye seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:

"İçinizde daha öce bu sıralarda oturmuş olanlar var, ilk defa bu  görevi üstlenenler var. Karşımdaki manzarayı tecrübeyle yeniliğin, birikimle  azmin, metanetle heyecanın mükemmel bir sentezi olarak görüyorum. Yapacak çok  işimiz bulunuyor. Her birinizin enerjisine, kabiliyetine, çalışkanlığına,  üretkenliğine, mücadeleciliğine ve sadakatine ihtiyacımız var. Bunun için tek bir  anımızı bile boşa geçirmeye hakkımız yok. Hep birlikte çok çalışacak ve  milletimizin teveccühüne layık olmaya gayret edeceğiz. Rabbim bizi milletimize  mahcup etmesin."

"Milletimiz öyle mesajlar verir ki hayran olmamak mümkün değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili seçimlerinde yurt dışı ve  gümrükler dahil aldıkları 21 milyon 338 bin 693 geçerli oy ile yüzde 42,56'lık  bir oran elde ettiklerini hatırlattı.

Teveccühünü Cumhur İttifakı'ndan yana kullanan her vatandaşa ayrı ayrı  teşekkürlerini ileten Erdoğan, şunları söyledi:

"Mecliste bu dönemde sayısı 600'e çıkan milletvekili koltuklarının  yüzde 49'unu elde ederek, çoğunluğu sağlayamasak da en büyük grup durumundayız.  Cumhur İttifakı olarak baktığımızda ise toplam 344 milletvekili sayısıyla MHP ile  Mecliste yüzde 57'lik bir çoğunluğa sahibiz. Tabii biz, 7 Haziran 2015 hariç  Mecliste hep tek başımıza çoğunluğa sahip olarak yasama faaliyetlerini yürütmüş  bir partiyiz.

Bu seçimlerde gerek oy oranı gerek milletvekili sayısı bakımından  hedeflerimizin gerisinde kalmış olmamız, daha çok çalışmamız, daha çok gayret  göstermemiz gerektiğine işaret ediyor. Bizim milletimiz, dünyada eşine ender  rastlanır bir ferasetle, sezgiyle öyle mesajlar verir ki hayran olmamak mümkün  değildir. Seçimlerin sonuçlarını bu yaklaşımla okumamız gerekiyor."

 "Şimdi yapmamız gereken, yine milletimize bakmak"

Önlerindeki tabloya işaret eden Erdoğan, "Milletimiz, Cumhurbaşkanlığı  seçiminde 26 milyon 330 bin 823 geçerli oy ve yüzde 52,56 oy oranıyla en yakın  rakibimizin 11 milyon üzerinde bir farkla bize teveccüh göstermiştir. Buna  karşılık milletimiz Mecliste AK Parti'yi yine birinci parti yapmış, zafer elde  etmesini sağlamış ama hedefinin de gerisinde bırakmıştır. Milletimizin sandıkta  yaptığı bu hassas ayarı doğru değerlendirmeliyiz." diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti'yi milletle kurduklarını, bugüne kadar  karşılaştıkları tüm badirelerin üstesinden de milletin desteğiyle geldiklerini  dile getirdi.

İktidarlarının ilk döneminde vesayetle mücadeleyi bu sayede  gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"İkinci döneminde büyük kalkınma hamlemizi bu şekilde başarıya  ulaştırdık. Üçüncü dönemimizde bize kurulan tuzakları bu sayede bozduk. Dördüncü  dönemimizde yaşadığımız yol kazasını yine aynı şekilde telafi ettik. 15 Temmuz  darbe girişimi gibi  tarihimizin ve dünyanın en alçak ihanetlerinden birini yine  milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattık. Yönetim sistemimizi değiştiren  adımları milletimizle birlikte attık. 24 Haziran seçimlerindeki sonuca da bu  şekilde ulaştık.

Şimdi yapmamız gereken iş yine milletimize bakmak, onun gösterdiği  istikamette yürümektir. Kendisini milletin üzerinde, milletimizin bize emanet  ettiği o büyük davanın üzerinde, AK Parti'nin üzerinde görenlerin bu mesajı  alması mümkün değildir. Çünkü onların gözleri artık görmez, kulakları duymaz,  dilleri doğruyu söyleyemez, kalpleri hakikate yönelemez olmuştur. Biz her zamanki  gibi milletimizle ve onun değerlerini, hedeflerini, hassasiyetlerini,  beklentilerini paylaşanlarla birlikte yürümeyi sürdüreceğiz. Buradaki kadronun bu  vasıflara sahip arkadaşlarımızdan oluştuğuna inanıyorum.  Rabbimden niyazım  bizleri milletimize mahcup etmemesidir."

 Pazartesi günü yapılacak Cumhurbaşkanı yemin töreniyle Türkiye'nin  yeni bir döneme adım atacağını anımsatan Erdoğan, Meclisteki törenin ardından  Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhteşem bir göreve başlama töreni  gerçekleştireceklerini söyledi.

Törene 22 cumhurbaşkanı, 17 başbakan katılıyor

Erdoğan, şu ana kadar kesinleşen haliyle söz konusu törene 22  cumhurbaşkanı ile 17 başbakan, cumhurbaşkanı yardımcısı, meclis başkanı düzeyinde  katılım olacağını bildirerek, çok sayıda uluslar arası kuruluş başkanı, bakanlar,  diplomatik temsilcilerin göreve başlama törenine katılacağını kaydetti.

Ülke içinden de kurumlardan farklı mesleklere ve sivil topluma kadar  milletin her kesiminden temsilcileri törene davet ettiklerini anlatan Erdoğan,  "Böylece yeni yönetim sistemimize geçişimizin sevincini hem dünya ile hem de  halkımızla, milletin evinde paylaşmış olacağız." dedi.

MEDEVEDEV DE GELİYOR

Rusya Hükümeti Basın Servisinden yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putinin talimatı üzerine 9 Temmuzda Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın 9 Temmuzda düzenlenecek yemin törenine katılmak üzere Türkiyeyi ziyaret edecek denildi.

"Pazartesi saat 21.00'de kabineyi açıklayacağız"

Erdoğan, aynı gün yeni yönetim mimarisini ihdas eden ilk  Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ni de yayınlayacaklarına işaret ederek, yeni  sistemin ilk Cumhurbaşkanı sıfatıyla pazartesi akşamı saat 21.00'de de kabineyi  açıklayıp, hemen kolları sıvayıp çalışmaya başlayacaklarını vurguladı.

 Şahsının başkanlığında Mecliste milletvekilleriyle, Külliye'de  bakanlarla, genel merkezde yetkili kurullarındaki arkadaşlarıyla yakın iş birliği  ve dayanışma içinde ülkeyi yöneteceklerini dile getiren Erdoğan, "Böylece  ülkemizi yıllardır patinaj yaptıran, sürekli krizlere, kaoslara, müdahalelere yol  açan eski sistemi geride bırakarak yepyeni bir dönemin kapılarını aralamış  olacağız." dedi.

 "Siyasetteki büyüklerimiz bu işi başaramadılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

  "En büyük sevincim şudur; on yıllardır böyle bir yönetim sistemine  geçmenin kararlılığı içinde olan siyasetteki büyüklerimiz bu işi başaramadılar.  Ne kişisel ne kadrolarıyla. Ama bu işi başarmak hamdolsun AK Parti Grubuna nasip  oldu. İşin sistem bazında bu değişikliği yapmaktan öte şimdi asıl olan bunun  meyvelerini milletimize tattırmaktır. Bu adımı atarken de çok kararlı olacağız.  Burada enaniyetin olması asla kabul edilemez. Burada biz ortak akılla, kolektif  akılla hareket etmek suretiyle hedefe kilitlenecek ve neticeleri de alacağız.  Bütün mesele grup toplantısında, il başkanları toplantısında söylediğimi gibi biz  tevazuyu kendisine ilke edinmiş bir insanlar topluluğuyuz. Bundan taviz  vermemeliyiz. Kimseye tepeden bakamayız ve tepeden bakmacı bir anlayışla da  yürüyemeyiz. Bunu ayaklarımız altına alacağız ve bir kardeşler topluluğu olarak,  bir davanın mensupları olarak yolumuza devam edeceğiz.

  Bu hareketin içinde 'ben' olamaz. Bu hareketin içinde 'biz' var. Biz  bunu, bu şekilde değerlendirerek yolumuza yürüyeceğiz. Aksi takdirde bizden  öncekiler nasıl yerle yeksan olduysa bizde yerle yeksan oluruz. Kimse 'ben  bakiyim' demesin, hepimiz faniyiz. Hepimiz fani olduğuna göre bizler Rabb'imin  bizlere lütfettiği ömür çerçevesinde, 'baki kalan bu kubbede hoş bir sedaymış  meğer' anlayışıyla yola yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Aksi takdirde bedelini  ağır öderiz. Ve bunda da hakkımız yok."

"Önemli bir imtihan"

Erdoğan, 26 milyon kişinin, kendilerine bir güven bağışladığını dile  getirerek, bunun geçerli 50 milyon oyun içeresindeki 26 milyon olduğunu söyledi.  Erdoğan, bunun önemli bir imtihan olduğunu, bu imtihanı başarıyla vermeleri  gerektiğini ifade etti.

Salı günü devlet geleneğine uygun şekilde ilk yurt dışı ziyaretini,  dost ve kardeş ülkeler Azerbaycan ile KKTC'ye gerçekleştireceğini açıklayan  Erdoğan, günübirlik ziyaretle birlikte bu geleneği yerine getireceklerini  söyledi.

Erdoğan, çarşamba günü de Brüksel'e gideceğini, NATO Zirvesi'nde  Türkiye'yi temsil edeceğini, 2 günlük çalışmanın ardından yurda döneceğini  anlattı.

"Laf olsun diye değil"

Daha sonra buradaki çalışmaları yoğun şekilde sürdüreceklerini ifade  eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milletimiz bizim nasıl çalıştığımızı, 1994'te İstanbul Büyükşehir  Belediye Başkanlığına seçildiğimiz günden beri gayet yakından görüyor, biliyor,  takip ediyor. Seçimlerde gördünüz; bizlerle ilgili 'yorgun bir cumhurbaşkanı  adayı' gibi yakıştırmaları yapanların hali ortada. Biz azim ve kararlılıkla bu  yola devam ediyoruz. Bize yorgun yakıştırması yapanlar, bizim ne denli  antrenmanlı olduğumuzdan haberleri yok. Aslında onlar zihinsel yorgunluğun  içindeler. Bizler hamdolsun böyle bir durumun içinde değiliz. Çok daha güçlü  şekilde, çok daha güçlenerek bu yola devam ediyoruz. Bundan sonra inşallah yeni  yönetim sistemimizden aldığımız güçle daha çok çalışacak, daha etkin faaliyetler  yürütecek, daha hızlı ve kesin neticeler elde edeceğiz. Seçim kampanyamız boyunca  hep söylediğimiz gibi bizim hedefimiz güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü  Türkiye'dir. İnşallah hep birlikte, irade, erdem ve cesaretle Türkiye'yi  şahlandıracağız.

Biz bu kavramlarla milletimizin karşısına, başkaları gibi laf olsun  diye değil, yürekten inandığımız ve uygulamaya kararlı olduğumuz için çıktık.  2002'de 'Tek başına, iş başına' demiştik, Allah nasip etti, sözümüzü tuttuk.  2007'de 'Durmak yok yola devam' demiştik, yine mahçup olmadık. 2011'de, 'Haydi  bir daha' dedik ve daha güçlü şekilde yola devam ettik. Kasım 2015'te 'İlk günkü  aşkla' sözüyle milletimizin desteğini kazandık. 24 Haziran'da da yeni yönetim  sistemiyle milletimizin huzurundaydık. Biz sözümüzü tuttukça milletimiz de bizi  el üstünde tuttu. Hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi yeri geldi, gövdesini bize siper  etti. Böyle bir milletin hizmetkarı olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür.  Milletvekillerimizden bakanlarımıza, parti teşkilatımızdan belediyelere kadar tüm  AK Parti'lilerden, bizim milletten başka gücümüz ve milletten başka sığınağımız  olmadığının bilinciyle çalışmalarını bekliyorum."

 Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,  TBMM'nin, dualı bir Meclis olduğunu vurguladı.

"İstiklal harbine başlarken dualarla, salavatlarla, Kuran-ı Kerim'le  açılan bu Meclis, o dönemde çatışmaların tüm şiddetiyle sürdüğü dönemde dahi  faaliyetlerini sürdürmüştür." diyen Erdoğan, "Her ne kadar 1960 ve 1980  darbelerinde dağıtılmış olsa da Meclisimizin her zaman milletimizin umudu olmayı  sürdürdüğünü görüyoruz. Hatta 15 Temmuz'da bu Meclis cesaretiyle ve dirayetiyle  adeta tarih yazmıştır. Savaş uçakları tarafından bombalanıp, helikopterler  tarafından taranıp, tanklar tarafından taciz edilirken dahi içeride darbecilere  meydan okuyan bu Gazi Meclisi ne kadar güçlü tutarsak, millet ve devlet olarak  geleceğimize o derece güvenle bakarız." ifadesini kullandı.

Türkiye'yi, milli iradenin tecelligahı olan Meclisle iş birliği içinde  geliştireceklerini ve hedeflerine ulaştıracaklarını belirten Erdoğan, "İnşallah  cuma günü, Allah nasip ederse, ilk toplantımızı yapmadan önce Hacı Bayram'a cuma  için gideceğiz. Hacı Bayram'dan sonra dualarımızı yapacağız ve ondan sonra da ilk  kabine toplantımızı gerçekleştireceğiz." bilgisini verdi.

"TBMM ve AK Parti Grubuna önemli görevler düşüyor"

Yeni yönetim sisteminin ne getirdiğini anlamayan veya anlamak  istemediği için Meclisi tahkir ve tahrik etmeye çalışanların, aslında demokrasiye  olan inançsızlığını çok açık ortaya koyduklarının altını çizen Erdoğan, çünkü  demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olduğunu; yürütme  görevinin dün Başbakan bugün Cumhurbaşkanı tarafından ifa edilecek olmasının,  demokrasiye aykırı hiçbir yanının bulunmadığını bildirdi.

Erdoğan, "Tam tersine biz yeni sistemle, Meclisi, yürütmenin  tasallutundan kurtarıp, gerçek anlamda bağımsızlığına kavuşturduk. 27. Dönem  Meclisinin milletvekilleri belki her zamankinden daha çok ama aynı zamanda her  zamankinden daha etkili, daha yetkili bir şekilde görevlerini yapacaklardır."  dedi.

Yeni yönetim sisteminde TBMM ve AK Parti Grubuna çok önemli görevler  düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Her şeyden önce kanun çıkarma görevi, artık  hükümet tasarısı da olmayacağı için tamamen milletvekillerine, yani sizlere ait  bir yetkidir, bunu da özellikle bilmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı sadece bütçe  tasarısını Meclise sunacaktır, bunu kanunlaştırma görevi yine milletvekillerinin  takdirindedir." diye konuştu.

"Şimdi sıra sizlerde"

 Erdoğan, şunları kaydetti:

"AK Partinin kurulduğu günden beri en önemli alametifarikası yaptığı  reformlar olmuştur. Bizim reformlarımızın önemli bir kısmı kanun ve anayasa  değişikliği gerektirdiği için en çok milletvekillerimiz çalışmış, gayret  göstermiş, mücadele vermiştir.

'Kamil odur ki koca dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller  eser.' Meclis çatısı altında görev yapan her arkadaşımın gayesi, işte bu  olmuştur. Yeni dönemde her alandaki reformlarımızı kesintisiz bir şekilde  sürdüreceğiz. Yeni yönetim sistemimiz reform ihtiyacını daha da artıracaktır.  Dolayısıyla sizleri hem komisyonlarda hem de genel kurulda çok önemli gayretler,  çok büyük mücadeleler bekliyor. Bu grubun geçmişte başardıklarını şöyle bir  gözümün önüne getirdiğimde, yeni dönemde çıtayı çok daha yükseğe çıkaracağından  ben şüphe duymuyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır."  atasözünü hatırlatarak, "Hepimiz faniyiz. Önemli olan bu diyardan gittiğimizde  geride ne bıraktığımızdır. Sizlerden önce bu sıralarda oturanlar, geride  gerçekten çok önemli eserler bıraktılar. Şimdi sıra sizlerde. Ben, hepinize  güveniyorum, inanıyorum. İnşallah milletimize verdiğimiz diğer sözlerle birlikte  güçlü meclis taahhüdümüzü de hep birlikte hakkıyla yerine getireceğimize  inanıyorum. Mecliste yapacağımız çalışmaların şimdiden hayırlı olmasını  diliyorum." ifadelerini kullandı.

 Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK  Parti olarak vesayeti ve vesayetçileri, darbeyi ve darbecileri hiç mi hiç  sevmediklerini söyledi.

Önümüzdeki dönemde de en çok vesayete ve darbeye karşı dikkatli  olacaklarını ifade eden Erdoğan, "İster içeriden gelsin ister dışarıdan milli  iradeye gölge düşürecek, milletimizin emanetine halel getirecek hiçbir dayatmaya  rıza göstermeyeceğiz, gerekirse kendimizi ortaya koyacağız ama ülkemizi böyle bir  zillete maruz bırakmayacağız." diye konuştu.

Erdoğan, her şeyden önce terör örgütleriyle mücadelenin amansız  şekilde sürdürüleceğini vurguladı.

Bölücü terör örgütünün yurt içindeki yapılanmasının adeta belinin  kırıldığının altını çizen Erdoğan, yeni güvenlik konsepti gereği artık  saldırıları Türkiye sınırları içinde beklemediklerini, tehditleri kaynağında yok  etiklerini dile getirdi.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla ülke sınırları boyunca  oluşturulmaya çalışılan terör zincirini pek çok yerinden kırdıklarını aktaran  Erdoğan, şöyle konuştu:

"Münbiç'te ABD ile vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz.  Bu bölgeyi teröristlerden tamamen temizleyene kadar durmayacağız. Bir süredir  sessiz sedasız bir şekilde bölücü terör örgütünün ana karargahı olan Kandil ile  ülkemiz toprakları arasındaki bölgeyi de temizliyoruz. Bu operasyonda çok önemli  mesafe katettik. 1980'li yıllardan beri terör örgütünün cirit attığı yerlerin  önemli bir kısmı artık ülkemizin denetimi, kontrolü altındadır. Kandil'i ve  gerekirse Sincar'ı terör örgütünden temizleyene kadar bu operasyonumuz devam  edecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Irak hükümetinin hem de Kuzey Irak  yönetiminin bölücü terör örgütünden bıktığı ve usandığının anlaşıldığını söyledi.

Yapılan görüşmelerde bunun görüldüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'nin  operasyonunun, orta vadede Irak devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenlik  haklarının gerçek anlamda sağlanmasına katkıda bulunacağını anlattı.

Suriye'de Tel Abyad'dan Kamışlı'ya kadar olan bölgeyi terör örgütünden  temizlemekte kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölgede uzun süredir terör örgütüne destek veren güçlerin,  Türkiye'nin bu kararlılığını anladığını ve uzlaşma yollarını aradıklarını  görüyoruz. Yakında bu konuda da önemli gelişmeler bekliyoruz. Bölücü terör örgütü  sahada köşeye sıkıştıkça siyasi alandaki manevralarla ve sivilleri hedef alan  vahşetiyle kendine alan açmaya çalışıyor. Kendi güdümündeki siyasi partiyi her  alanda güçlü tutmak bölücü örgütün en önemli hedefidir. Ana muhalefet partisi,  bölücü terör örgütünün bu siyasi manevrasına bize göre meşruiyeti sorunlu olan  bir partiyi tam anlamıyla taşıma oylarla Meclise sokarak bir anlamda destek  vermiştir.

Türkiye'nin milli güvenliğini ilgilendiren bu tür meselelere  partilerin kendi iç işleri olarak bakamayız. Terör örgütünün yeniden sivilleri  infaza yönelmesinin gerisindeki en önemli saik, kendi güdümündeki partiye  sağladığı bu destektir. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde  terör örgütleriyle iltisaklı siyasi yapılara müsamaha gösterilmez. Buradan bir  kez daha CHP'yi bölücü terör örgütünün güdümündeki parti ile ilişkisini gözden  geçirmeye ve tercihini milletten yana kullanmaya davet ediyorum."

  FETÖ ile mücadele

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında FETÖ ile mücadeleye de değindi.  Mücadelenin kesintisiz ve kararlı şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, FETÖ  davaları yakından takip ettiklerini söyledi.

Bu davaların büyük bir bölümünün yıl sonuna kadar tamamlanacağının  anlaşıldığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

  "Temyiz aşamalarının da bitmesiyle mahkumiyet alan FETÖ mensubu  teröristler ülkemiz ve milletimize yaptıkları ihanetin bedelini, ömürlerini dört  duvar arasında tamamlayarak ödeyeceklerdir. Sadece ülkemizin değil belki de  dünyanın en sinsi terör örgütü olan bu ihanet çetesiyle mücadelenin öyle kolay  olmadığını özellikle belirtmek isterim. Bu yapı kendi gerçek militanlarını  gizlemek için çok sayıda insanı kalkan olarak kullanmaktan çekinmemiştir. Adli  boyutuyla hakim ve savcılarımız, idari boyutuyla olağanüstü hal işlemlerini  inceleme komisyonu titiz bir çalışmayla suçluları ve masumları ayırt etmenin  gayreti içindedir.

Yargıda suçlu bulunanlar ceza alırken masumlar beraat ediyor.  Komisyonumuz da kamu görevlileriyle ilgili işlemleri inceleyerek isabetli  görmediği ihraçlarla ilgili göreve iade kararı veriyor. Bu çerçevede attığımız  bir adım daha var, bunun altını çiziyorum; FETÖ ile mücadele kapsamında  tutuklanan ve mahkum olanlar ile ihraç edilenlerin bir kısmının eş, çocuk, anne  ve babalarının pasaportlarına idari işlemle ihtiyaten tahdit konmuştu. 15  Temmuz'dan sonra FETÖ mensupları aileleriyle birlikte yurt dışına kaçmaya  başlamıştı. Bu durumu engellemek için alınan tedbirlerden biri de pasaport  tahdidiydi. Artık soruşturmalar ve davalar belli bir aşamaya geldiği için 181 bin  500 kişiyle ilgili pasaport tahdidi şayet mani bir hal yoksa birkaç gün içinde  kaldırılacak. Böylece yakınlarının suçlarından dolayı pasaport alamayan  vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermiş oluyoruz. Mahkeme kararı ile konan  tahditler bu kapsamın dışındadır. Bu tür tahditler ancak yine mahkeme kararıyla  kaldırılabiliyor."

Erdoğan, FETÖ'nün, dünyanın dört bir yanında Türkiye aleyhinde  yürüttüğü faaliyetleri adım adım takip ettiklerini bildirdi.

Kaçarak kurtulduklarını sanan FETÖ üyelerini de birer ikişer  Türkiye'ye getirerek adaletin karşısına çıkardıklarını dile getiren Erdoğan,  Türkiye'ye çok ağır sosyal, siyasi ve ekonomik maliyeti olan FETÖ'nün kökünü  kazıyana kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

Yeni yönetim sisteminin, mücadeleyi daha etkin yürütme konusunda  kendilerine çok önemli imkanlar sağladığına işaret eden Erdoğan, "Hala kendini  gizlediğini sanarak sağda solda faaliyet yürüten veya yeniden harekete geçmek  üzere sinsice bekleyen FETÖ'cüler olduğunu biliyoruz. Milletimiz müsterih olsun.  Nerede olurlarsa olsunlar bunların hepsini de birer birer tespit edecek ve  gereğini yapacağız." dedi.

  "Ekonomideki yapısal sorunlarımızı çözerek çok daha ileri bir  seviyeye ulaşacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin, terörle mücadeleyle  birlikte yeni dönemdeki öncelikleri arasında yer aldığını da belirtti.

"Yapısal sorunları reformlarla çözerek, kasıtlı olarak kurulan  tuzakları birer birer bozarak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri  haline getirmekte kararlıyız." ifadesini kullanan Erdoğan, millete verdikleri bu  sözü tutmak için bu yola baş koyduklarını söyledi.

"Çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız"

Siyasi bağımsızlığın, savunma sanayisini geliştirmenin yanı sıra  ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Dün  IMF ile yolları ayırarak bu konuda önemli bir adım attık. İnşallah bu dönemde  cari açık, enflasyon, faiz başta olmak üzere ekonomideki yapısal sorunlarımızı  çözerek, çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız. Üretimi, ihracatı ve istihdamı  arttırmak için gereken her tedbiri alacak, her uygulamayı devreye sokacağız."  diye konuştu.

  Aynı şekilde Avrupa Birliği ile ilişkileri hakkaniyete dayalı bir  çizgiye oturtmak için gayret göstereceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Rusya ile ilişkilerimiz adeta katlanarak gelişiyor. Orta Asya ile  ilişkilerimizde yeni bir atılım dönemindeyiz. Azerbaycan, Kazakistan ve  Türkmenistan ile zaten çok yakın iş birliği içindeyiz. Özbekistan ile yeni bir  dönemin perdelerini açtık. Kırgızistan ile ilişkilerimiz de hassasiyetlerimize  kulak verildiği sürece hızla ilerleyebilecek bir yerde duruyor. Üçüncü bin yılın  yükselen yıldızı olarak kabul edilen Afrika'nın her köşesini adeta hallaç pamuğu  gibi atıyoruz. Afrika'yı her düzeyde ve her fırsatta ziyaret ederek siyasi,  insani ve ekonomik ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Güney Amerika'yı yeni açılım  alanımız olarak belirlemiştik.

Dünyanın ekonomik devi olan Çin, siyasi alanda da giderek güçleniyor.  En büyük ekonomik ortaklarımızdan biri olan Çin ile iş birliği potansiyelimizi  geliştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Nitekim şu anda yaklaşık 26  milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizi çok daha farklı rakamlara inşallah  kavuşturacağız. Kadim tarihi ilişkilerimizin de bulunduğu Güney Asya, asla ihmal  edemeyeceğimiz bir coğrafyadır. Kafkasya'yı, Balkanlar'ı, Ortadoğu ve Kuzey  Afrika'yı adeta canımızdan bir parça olarak kabul ediyoruz. Velhasıl yakın uzak  demeden dünyanın her köşesiyle sadece siyasi ve ekonomik olarak değil, çok güçlü  insani ilişkiler de kurmak için elimizdeki tüm imkanları kullanıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar  Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, Kızılay, Türkiye Maarif Vakfı gibi  kurumlar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuyla dünyanın her yerinde varlık  gösterdiklerini söyledi.

Erdoğan, "Türkiye'nin geçtiğimiz yıl dünyanın en çok insani yardım  yapan ülkesi konumuna gelmesi paramızın bolluğundan değil, gönlümüzün  zenginliğindendir. Bu işler için tahsis ettiğimiz kaynakla, inanın bana ülkemizin  içinde kaybettiğimiz veya ertelediğimiz hiçbir şey yok ama dünyada kazandığımız  çok şey var. Önümüzdeki dönemde bu çalışmaları çok daha iyi bir koordinasyonla  çok daha verimli bir şekilde sürdüreceğiz." dedi.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın başında milletvekilleri birbirlerini  tebrik etti.

Grup toplantısına izleyici alınmadı.

KABİNE AÇIKLAMASI

Erdoğan grup toplantısı sonrası gazetecilerin “Kabine Meclis dışı mı olacak?” Sorusuna “Sizin ters köşe olmanız için Meclis'ten de olur niye olmasın” yanıtını verdi

  

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER