© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

FETÖ’yle mücadele temel önceliklerden oldu

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, FETÖ operasyonları kapsamında 20’den fazla ülkeden 110’u aşkın örgüt mensubunun Türkiye’ye iadesinin sağlandığını ve bunların büyük çoğunluğunun KKTC’de kendilerini saklamaya çalışan örgüt mensupları olduğunu açıkladı.

Başçeri “Terörle mücadele yasası olmaması KKTC’de yapılan çalışmaların akıbeti açısından soru işaretleri yaratıyor” dedi.

Büyükelçi Başçeri, Türkiye ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasındaki ilişkilerde bir sorun olmadığını da söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Sözcüsü’nün yaptığı açıklamada da bu durumun açıklandığına işaret eden Başçeri, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın KKTC ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Akıncı’ya nezaket ziyareti gerçekleştirilemeyeceğinin çok önceden bildirildiğini kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN TAVRI YOK”

Başçeri, “Bunun üzerinden bir yorum yapmak gereksiz diye düşünüyorum. O mesajı ileten elçi olarak benim gönlüm müsterih. Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı herhangi bir tavrı yok Türkiye’nin…” dedi.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nde basın toplantısı düzenledi.

Günün anlam ve önemi üzerine konuşan TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

“251 ŞEHİT, 2 BİNDEN FAZLA YARALI…”

Konuşmasına “Bugün, 15 Temmuz ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün üçüncü yıl dönümü. Bu amaçla gerçekleştireceğimiz etkinliklerimiz hakkında bilgi paylaşmak ve üzerinden üç yıl geçen, Türkiye’nin maruz kaldığı en kanlı terör saldırısı niteliğindeki 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından özellikle Türkiye dışındaki faaliyetler hakkında konuşmak üzere sizlerle bir araya geldik” diyerek başlayan Başçeri “251 vatandaşımızın şehit olduğu, 2 binden fazla vatandaşımızın yaralandığı saldırıyı gerçekleştirenlerin sergilediği vahşetin ve hainliğin benzeri tarihimizde yaşanmamıştır” ifadelerini kullandı.

“Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaslı ailelerine bir kere daha sabırlar temenni ediyor, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum” diyen Başçeri, şöyle devam etti:

“Hepimizin hatırlayacağı gibi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, MİT Başkanlığı, Gölbaşındaki Polis Özel Harekât Merkezi, Emniyet binalarımız bombalanmış, sivil halkın üzerine tanklar sürülmüş, havadan bombalar yağdırılmış ve helikopterlerden ateş açılmıştı.

FETÖ terör örgütünün devletimize yönelik oluşturduğu büyük tehdidin bertaraf edilmesinde en büyük pay, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye hazır olduğunu ortaya koyan Türk halkına aittir”

“82 MİLYON VATAN EVLADI VATANIN İSTİKBALİNE GÖZ DİKENLERE ASLA MÜSAADE ETMEYECEK”

82 milyon vatan evladının 15 Temmuz 2016’da olduğu gibi bundan sonra da vatanın istikbaline göz dikenlere asla müsaade etmeyeceğini dile getiren Başçeri, şöyle devam etti:

“Zira bugün geçtiğimiz yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi hem derin kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan da dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz.

Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece Türk milleti cesareti, dirayeti ve mücadelesiyle Anadolu topraklarında Çanakkale ruhunun, Kuvayı Milliye şuurunun halen diri olduğunu ispat etmiştir. Bizim görevimizde bu gerçeğin unutulmaması ve her daim hatırlanmasını sağlamaktır.”

“FETÖ’YLE MÜCADELE TEMEL ÖNCELİKLERDEN OLDU…”

“Geçtiğimiz üç yıl içerisinde, devletimizin temel önceliklerinden biri yurt içinde ve yurt dışında FETÖ’yle mücadele olmuştur” diyen Başçeri, şu bilgileri paylaştı:

“Yurt içinde, öncelikle 15 Temmuz sorumlularının, hukukun üstünlüğü ilkesi temelinde, adalet önünde hesap vermeleri sağlanmıştır. FETÖ’nün devlet kurumları içerisindeki örgütsel yapılanması deşifre edilerek mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmıştır. Nihai tahlilde, örgütün ‘paralel devlet yapılanması’ çökertilmiştir.

Ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları dışındaki eğitim, medya, bankacılık sektörü ve ekonominin tüm alanlarına yayılan paravan oluşumları da ortadan kaldırılmıştır.

Bu süreçte, FETÖ önemli dönüşüm yaşamıştır. Türkiye’deki ana omurgasını kaybeden örgüt, yurtdışı yapılanmasıyla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye dışındaki FETÖ yapılarıyla mücadele daha büyük önem kazanmıştır.”

“FETÖ, FAALİYET GÖSTERDİĞİ DİĞER ÜLKELER BAKIMINDAN DA BİR GÜVENLİK RİSKİ YARATIYOR”

FETÖ’nün, faaliyet gösterdiği diğer ülkeler bakımından da bir güvenlik riski yarattığını dile getiren Başçeri, “1990’lardan itibaren yayıldığı ülkelerde FETÖ, Türkiye’dekine benzer yapılanmalar oluşturmuştur. Bulunduğu ülkelerin kanunlarını ihlal etmekten çekinmeksizin kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçlamış ve adeta bir istihbarat örgütü gibi çalışmıştır” dedi.

Başçeri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diğer taraftan, FETÖ terör örgütünün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçması ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla idari tedbirler alınmış ve adli süreçler yürütülmüştür.

Buna göre, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında, ilgili şahısların bulunduğu ülkelere iade taleplerimiz iletilmiştir. Çok sayıda örgüt mensubunun ülkemize getirilmesi sağlanmıştır.

İlaveten, FETÖ’ye karşı adımların eğitim alanında mağduriyet yaratmasını engellemek amacıyla, Maarif Vakfı dünya çapında faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye Maarif Vakfı (TMV) 18 ülkede FETÖ iltisaklı okulları devralmıştır. 36 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kursları sonlandırılmıştır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER