GREV CANA MALOLUR!
GÜNDEMKıbrıs Genç TV’de yayınlanan Yrd.Doç.Dr. Güven Arıklı’nın hazırlayıp sunduğu “Haftaya Bakış” programına konuk olan Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, “Tabipler Yasası bizim açımızdan bitti. Tıp-İş’in bu eylem hareketini duyunca kendilerini hemen toplantıya çağırdık. Özellikle sağlıkta grev kararı veya ameliyat yapmama cana mal olur. Bu gibi kararları almadan önce uygulanması halinde neler olabileceğini çok iyi anlamak lazım” dedi.
“Yargı, serbest çalışan hekimlerin 2 inci iş yasağıyla ilgili olarak üç yıldır gündemde olan konuyla ilgili kararını verdi ve dedi ki ikinci iş yasağı var. Ben de bir geçiş süresine ihtiyaç olduğunu söyledim. Kendileri 6 aylık bir süreyi doğru gördüler, bu süre içerisinde hem doktorlarımız hem Sağlık Bakanlığı kendi iç yapısını düzenlenmesi açısından. 50 yıldır devam eden bir sistemsizlik söz konusu” diye konuşan Sucuoğlu, sistemsizliğin yarattığı sıkıntılar nedeniyle bir çok özveriyle çalışan doktorun halk tarafından memnuniyetsizlikle karşılaşması durumu olduğunu belirterek “Biz açıkçası mahkeme kararından önce başlamıştık çalışmalara hem hükümet programında hem de Türkiye ile yapılan ekonomik programda 2017 tarihine kadar yapılacak şeklinde imzamız var. Yasalar şu anda bitti diyebilirim. Şu anda döner sermayenin son toplantısı yapılacak. Tabipler Yasası dediğimiz yasa bizim açımızdan bitti” ifadesini kullandı.
Mümkün olmayanı istiyorlar
Tıp-iş’in eylem hareketini duyunca kendilerini hemen toplantıya çağırdıklarını, özellikle sağlıkta grev kararı veya cerrahi müdahale yapılmamasının cana mal olabileceğine dikkat çeken Sucuoğlu, “Bu gibi kararları almadan önce uygulanması halinde neler olabileceğini çok iyi anlamak lazım. Açıkçası yasaları hazırlama sürecinde beraber çalıştığımız için neyin olup neyin olamayacağını bu arkadaşlar çok iyi biliyorlar. Yasal anlamda mümkün olmayan şeyleri bile bile istemeleri işi farklı yönlere itiyor. Yasal çerçevede ne gerekiyorsa yapıyoruz, eksikleri gidermeye çalışıyoruz ama yasal anlamda bize sıkıntı yaratacak konularda söz vermemiz bizi mahcup eder” dedi.
Hastalar özele kayacak
“Bu durum böyle devam ederse insanlar devletten özele kaymaya başlayacak ve devlet olarak da bizim pek istediğimiz bir durum değil bu. Bana göre meslektaşlarımın daha soğukkanlı olmaları gerekir. Ben yaptım oldu mantığı sağlıkta çok kötü sonuçlar doğurur ve halkı ciddi şekilde etkiler. Yapabileceğimiz ne varsa yapalım. Mesela altyapıda tarihimizde hiç olmadığı kadar düzenlemeler yaptık. Mesela yeni hastane, 3 senelik bir süre istiyoruz bunun için peki bu 3 sene greve mi gidilmeli demek. Birçok iyileşmeye imza attık, peki yeterli mi, tabili değil, ama biz de elimizden geleni yapıyoruz. Örneğin tüm doktorlar özlük haklarını istiyorlar ama mevcut durumda bütün doktorların özlük haklarının olamayacağını kendileri de biliyorlar” diye konuşan Sucuoğlu, konuyu şöyle açıkladı:
Mali yapıyı çok iyi biliyorlar
“Maliyeyle defalarca yaptığımız toplantılarda kendileri de bulundular ve durumu bizden daha iyi biliyorlar. Biz göreve geldiğimizde şunu demiştik 2011 den sonra göreve gelen ve 4 bin TL ile çalışmak zorunda kalan vatandaşlarımızın özlük haklarını düzenleyeceğiz. Tıp-İş’le de yolla çıkarken bunun için çıktık. 9-10 aylık süre içinde hedeflediğimiz 1.800 TL idi, 2.200 TL’ye çıkıldı. Eğer eskilere de kök maaşın üstüne aynı artışı isterseniz bunun olamayacağını zaten biliyorsunuz. Biz Tıp Fakültesi’ni bitirdiğimiz zaman Hipokrat yemini ederiz. Herşeyin önünde insan sağlığı gelir. Dolayısıyla bu yemini eden arkadaşlarımın yeminlerine sadık kalacaklarına hiç şüphem yoktur”
Sağlık öğretmenlik gibi değil
Arıklı’nın sorusu üzerine “Sağlık apayrı bir konudur. Sağlık direk hayattır. Ondan dolayı sağlıkla ilgili alınacak kararlarda bu sorunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin acil ameliyatlar dışında ameliyatlar yapılmayacak. Peki 3 tane ameliyat durumu geldi ve bunlara ameliyat yapmadınız. Bu hastalar da daha kötü duruma geldiler. Bu durumda siz ne yapacaksınız” diye soran Sucuoğlu, “Sağlık öğretmenlikle veya memurlukla aynı seviyede değildir çok daha üstündedir” vurgulamasında bulundu.
Hükümet uyumlu gidiyor
Arıklı’nın “Serdar Denktaş neden sık sık hükümette sorun olmadığını söyleme zorunluluğu hissediyor sizce” sorusu üzerine
Hükümet’in şu anda çok uyumlu gittiğini anlatan Faiz Sucuoğlu, “Zaman zaman belli odaklardan hükümetin bozulacağına yönelik gerçek dışı bilgiler aktarılıyor. Bundan dolayı da gerek sayın Denktaş, gerek sayın Özgürgün bunları açıklamak zorunda kalıyor” yorumunda bulundu.
40 yıllık maç ama gol yok
Programın sonunda Kıbrıs konusundaki müzakerelerdeki gelişmeleri değerlendiren Sucuoğlu, “Ben en başından beri söylüyorum, 2 ayrı dilin, 2 ayrı ırkın, 2 ayrı dinin mensuplarını siz bir araya getiremezsiniz. Görüyoruz ki olmuyor zaten. Çünkü Güney için avantaj olan, bizim için dezavantaj, bizim için avantaj olan, güney için dezavantaj. Siz toprak verirsiniz, daha çok isterler, hak verirsiniz, daha çok isterler. Düşünün ki iki tane oyuncuyu koyuyoruz sahaya zaman zaman top bizim ceza alanımızda zaman zaman onların ceza alanında ama hiç gol olmuyor. Bu şekilde oynansın gitsin durumu var. Tabii bu uzama bizim için dezavantaja dönüşüyor. Çünkü tanınmayan, ambargo uygulanan taraf Kuzey Kıbrıs, ama tanınmak da istedik mi gerçekten” ifadesini kullandı.
Gereğini yapmamız lazım
KKTC’nin ilan edildiğini ancak tanıtma aşamasına geçilmediğine dikkat çeken Sucuoğlu, “Gerçek anlamda KKTC’yi tanıtmak istedik mi, bunu tartışmak istedik mi? Artık halka KKTC ile yolumuza devam edeceğiz güvenini vermemiz gerek. Herkeste şöyle bir beklenti oluşuyor bu durumda “ya zaten bir anlaşma oluşucak dolayısıyla bekleyelim ne olacak ona göre planımızı programımızı çizelim” Yani biz bir cumhuriyet kurduk ama genel anlamda cumhuriyetimize ne kadar sahip çıkıyoruz orası soru işareti. Dolayısıyla burada bizim de aynaya bakmamız ve dememiz lazım ki artık nokta, bundan sonra başka bir yolda KKTC’nin tanınması için ilerleyeceğiz. Eğer bunu sağlam şekilde ortaya koyacak iradeyi de gösteremezseniz 41 yılda 39 tane hükümet değiştiren bir yapı ortaya çıkar, memnuniyetsizlik hat safhada olur, yabancı yatırımcıyı buraya çekmekte zorlanırsınız, yatırım yapmaya korkarsınız vs. En başından beri de şunu söylüyorum “Rum tarafı bizi istemiyor” bu kadar basit. Sizi istemeyen bir toplumla nasıl anlaşmaya varacaksınız. Lefkoşa’yı Girne'yi versen bile başka yerler isteyecek. O yüzden biz kendi cumhuriyetimize sahip çıkıp tanıtma faaliyetine başlamamız lazım. Eğer bir cumhuriyet olacaksak gereğini yapmamız lazım” şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir