Güçlü bir Türkiye ve Türk dünyası için EVET

GÜNDEM

KKTC'ye geçmekten korkuyorlar

"Bu tarafa geçmekten bile korkuyorlar, taşınmışlıklarını ortaya koyacağız diye korkuyorlar.Samimiyetsizler bu insanlar. Kişiler değişiyor fikirler hiç değişmiyor. Bu sahte gülüşlere bizim ihtiyacımız yok. Enosis kararırının meclisten çıkmasının yankılarını hep beraber yaşadık. Sayın Akıncı bile artık yeter dedi. Papaz bile Türkçe antlaşma yok dedi, ben o adamı ayakta alkışlıyorum çünkü çıkıp mertçe düşüncelerini ifade etti. Biz de at gözlüklerini takmışız hiç birşeyi göremiyoruz. Şimdi siz beni buraya konuk olarak aldınız benim yanlış bir hareketimi görseniz beni bir daha çağırır mısınız. Müzakere için toplanılmış, adam sigara içmek için dışarıya çıkmış. Bu çocuk oyuncağı mı. İki toplumun kaderini belli edicek bir toplantı yapılıyor orada. Bu saygısızlıktır, benim orada cumhurbaşkanım var, öldün mü sigara içmedinde. Dolayısıyla Eide'nin görüşme sonrasındaki gülücükler sahte gülücükler."

 

BM hangi yüzle hakemlik yapacak?

Programda "Ertuğruloğlu'nun BM'nin hakemlik yapması" hakkında görüşlerini de değerlendiren Güven Arıklı "Bu BM dediğiniz ülkeler kimdir, batı ülkeleri dediğimiz Avrupa ülkeleridir, peki bu BM değil miydi Rumlar'ı hayır demesine rağmen AB'ye alınmasına ses çıkarmayan, Avrupanın şımarık çocuğu haline getiren. Sayın Akıncı'nın Anavatan Türkiye'nin aklı yok mu da bunlar bize hakemlik yapıcak. Sayın Ertuğruloğlu çok doğru söylemiştir. Biz Türk milletiyiz, Türk milleti özgüveniyle, çalışkanlığıyla, örfüyle, adetiyle, asaletiyle örnek bir millettir, dolayısıyla sayın Akıncı da bu milletin bir evladıdır. Türkiye ile ortak istişare ederek bu işi götürdüğü için de bizim kimsenin aklına ihtiyacımız yok" diyerek şöyle devam etti:

 

Haçlı zihniyeti devam ediyor

"Sayın Ertuğruloğlu'nun dediği 'bizim için intihardır' sözü kesinlikle doğrudur. Neden bu müzakereleri veya beraber yaşamak konusunda bu kadar ısrarcıyız, haçlıların olduğu yerde Müslümanların girmesine izin verilir mi? Hollanda'da anavatan Türkiyenin bakanına yapılan muameleye bakın böyle bir zihniyete sahip kişiler senin birliğine girmene izin verirmi? Şunu söyleseler ya Rumlar'a ve Anastasiadis'e.. “Sen Türk tarafıyla oturup bu işi çözeceksin, 6 ay içerisinde bu işi çözmezseniz ben KKTC'yi tanıyorum, direk uçuşları başlatıyorum, ondan sonra bakalım antlaşmaya varıyorlar mı varmıyorlar mı?"

 

Barbarlık Müzesi'ni göstereceğiz

Konuşmasında TBDD olarak İstanbul'daki Bahçeşehir Koleji'nden öğrenciler getireceklerini, 1 Mayıs ve 3 Mayıs’ta ortaokul öğrencileri getireceklerini, Kıbrıs'ın tarihi yerlerini ve milli mücadeleyi anlatacaklarını vurgulayan Güven Arıklı "Geldiklerinin ikinci günü çocukları Barbarlık Müzesi'ne götürecek ve onlara "burada Rumlar tarafından hunharca katledilen çocuklar sizin kardeşleriniz ve bunu yapanlar sınırın öteki tarafında yaşayan Rumlardır" diyeceğini vurgulayarak şöyle konuştu:

 

Rumlar'ın Türk düşmanlığı

"Bana çocuklara faşistçe bilgiler öğretiyorsun diyebilirler, Rumlar'ın ilkokul 1'den itibaren "Türkler'in kanını içeceğiz" diye antiçtirmiyorlar mı? Türkler'e karşı düşmanlığı hem okulda hem din eğitimlerinde vermiyorlar mı? Neden onlara bir şey denmiyor da, ben gerçeği anlatınca faşist oluyorum? Bir şeylerin görülmesi lazım, sorunu yaratan biz değil karşımızdaki ve dış güçler bu işleri uzatmanın anlamı yok, 16 Nisan'da Türkiye'de referandum var ondan sonra burada bazı değişiklikler olacaktır. Dolayısıyla müzakereler de bitecekse bitsin, herkes huzurlu şekilde yaşıyor, Kıbrıs değişiyor ve gelişiyor. Kimin sayesinde? AB değil, Türkiye'nin burada izlediği değişik politikalar sayesinde bu gelişme sağlanıyor"

 

AB bizi istemiyor

Programda Hollanda'da yaşanan skandal olayın ve seçim sonuçlarının KKTC'ye yansımalarını da değerlendiren TBDD Başkanı Arıklı, "Bence bir yansıması olmayacak, çünkü bizi AB'de görmek istemiyorlar. Benim tek korkum bu olayların Avrupa'da yaygınlaşması. Çünkü Hollanda'yı destekleyen bazı ülkeler var. Bu yaptırım haline gelirse bunun Türkiye'ye Türkiye'nin de bize bazı yansımaları olacaktır. Ben AB olarak bakmıyorum, dövizin yükselmesi, ithalat ihracat ve turizmin azalması Türkiye'yi bu konuda zayıflatma için güçleri yeter mi beni bu korkutuyor. Allah'tan diğer tarafta Rusya var bize bu konuda destek veriyor. Dünya artık kutuplaşmaya gidiyor, bu kutuplaşma içerisinde Türkiye'nin zayıflaması yaptırımlarla uygulanır mı benim korkum odur, çünkü anavatanın zayıflaması bizimde zayıflamamıza sebep olur" değerlendirmesinde bulundu.

 

Müzakereler sayfası kapanmalı

"Müzakere masası ne olacak, tekrar görüşülmeye başlanacak mı yoksa bu sayfa kapanacakmı?" sorusunu da yanıtlayan Arıklı "Ben bu sayfanın artık kapanması taraftarıyım, bunu söyleyince de insanlar Türkiye'ye mi ilhak olacağız diyorlar. Sayın Türkeş çok güzel açıkladı, "Bizim zaten 80 milyon nüfusumuz var 300 bine ihtiyacımız yok" dedi. Bu yanlış anlaşılmasın, canımsın, kanımsın, beraberiz ama ilhak diye bişey yok. Referandum olur daha sonra bakılır müzakere olacak mı olmayacak mı? Birkaç tane Türki Cumhuriyet ile anlaşılır, uçuşlar başlatılır, belki de böyle bir çözüm bulunabilir" dedi

 

Güçlü Türkiye, güçlü KKTC

Türkiye'de yapılacak referandum hakkında görüşlerini de açımlayan Arıklı "Türkiye düşmanlığının hortladığı bir Avrupa ortada, özelikle son yaşananlarla ilgili. Güçlü bir Türkiye güçlü bir KKTC, güçlü bir Azerbaycan, Ahıska Türkü, güçlü bir Kosova, Bosna Hersek demektir. Güçlenmek için de belli bir istikrar lazım. 14 yılda Türkiye'nin çehresini değiştiren, ekonomisini geliştiren şu anki mevcut hükümettir. Kimse benim babamın oğlu değil, kimseye yalakalık yapmak gibi bir derdimiz yok, hayır diyenlerin de hayırcılara yalakalık yapmak gibi bir derdi yoktur, dolayısıyla tabii ki EVET, kimler hayır diyor PKK, FETÖ, Hollanda, Avrupa hayır diyor. Ben onlarla aynı cenahta olabilir miyim? güçlü bir Türkiye olması için evet diyorum. Biz devletçilik anlayışıyla büyüdük ve devlet için yapılanlar ortada, gençlerin şu anı yorumlayabilmesi için 10 seneki önceki halini de bilmesi gerekir ki Türkiye'deki gelişmeyi görebilsin, bu gelişmenin mimarı da AK partidir" diye konuştu.

 

Başkanlık sistemi

Programın sonlarında "Başkanlık bize uygun olabilirmi?" sorusunu da değerlendiren Güven Arıklı "Biz mevcut sistemde ne yaptık ki başkanlıkta ne yaparız, düşünebiliyor musunuz CTP'nin dahil olduğu hükümetlerde Türkiye'nin verdiği parayı Türkiye'nin sağladığı kolaylıkları kabul etmeyip geri gönderdiği bir ortamdan bahsediyoruz. Yani ülkeye yatırım için gelen parayı neden geri gönderelim. Yollara baktığımızda yavaş yavaş düzelmeler var, tabii ki kazalar var ama bu her zaman vardı. Kim yaptıysa bunun cezasını çeksin, kişi alkolü veya telefonla uğraşıyor ve kaza yapıyor, burada hükümetin suçu ne?" diye sorarak şunları söyledi:

 

Hükümetlerin ömrü 10 ay

"Cumhuriyet kurulduktan sonra 39 hükümet değişmiş.10 ayda bir hükümet. Bu istikrarsızlığı gösteriyor, biz daha parlamenter sistemi beceremiyoruz ki, burada 300 bin nüfus, 10 tane bakan var. Türkiye'de 80 milyon, en fazla 50 tane bakan var. Başkanlıkta bir lider olması gerekir, ülke içerisinde karşıt grupları birbirine düşürmek isteyen bir çok yapı olduğunu görüyoruz, dolayısıyla görüşmelerin had safhalarda olduğu dönemde başkanlığın konuşulmasından önce ülkenin çehresinin değişmesi gerekiyor. Liderlere ihtiyaç var, eğer bu liderle ortaya çıkarsa başkanlık konuşmaya başlarız, şu an bence hazır değiliz"

 

TBDD konferans düzenliyor

Programın sonunda Türk Birliği Dayanışma Derneği olarak yapacakları organizasyonlara değinen Arıklı, bugün Dışişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda 18 Mart'la ilgili bir konferansları olacağını belirterek "Ulaştırma Bakanı Sayın Kemal Dürüst, UBP milletvekili Zorlu Töre'nin de katılacağı konferansa Girne Amerikan Koleji lise öğrencilerinin hazır olacağını belirterek şöyle dedi:

 

Yoğun çalışma gündemi

"Prof.Dr. Oğuz Karakartal konuşma yapacak. Çanakkale anlatılıcak, Kıbrıs’la harmanlayarak anlatılacak. Ben buradan Dışişleri Bakanımız Sayın Tahsin Ertuğruloğlu'na çok teşekkür ediyorum, bize salonlarını tahsis ediyorlar. Sayın Kemal Dürüst'e teşekkür ediyorum bizi hiç yalnız bırakmıyor. Sayın Zorlu Töre bir hatip Türk tarihini çok iyi bilen bir insan. Ben özelikle Girne Amerikan Koleji'ne, öğrencilerine ve tabii ki Sayın Serhat Akpınar'a çok teşekkür etmek istiyorum. Bu etkinliğin ardından 1-3 Mayıs tarihleri arasında İstanbuldan Başakşehir koleji öğrencileri buraya gelecek. Girne Amerikan Koleji'yle bir kardeşlik protokolü imzalama durumları var. Turistik ve milli bilinci uyandıran bilgileri kendilerine vermek istiyoruz. Türk Birliği Dayanışma Derneği olarak 18 ile 24 Nisan arasında İtalya'da bir sempozyuma katılacağız. Hem KKTC yi hem Girne Amerikan Üniversitesi'ni hem de Türk Birliği Dayanışma Derneği'ni temsil edeceğiz. Mayıs'ın 19'unda da Alanya'da uluslararası sempozyum var. Aynı şekilde oraya da gidiyoruz. Onun dışında bir yaz okulu projemiz var. Yurtdışından değişik ülkelerden 750'ye yakın öğrenci ağırlayacağız. Sayın Büyükelçi'ye projemizi sunduk, bu kısa sürede bunları yapmaya çalışıyoruz umarım başarılı oluruz"