HAKSEN: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı bir an önce hedefe ulaşmalı
GÜNDEMKadına yönelik şiddet konusunda açıklamalarda bulunan Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAKSEN) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Bilgin Şenyurt Polatcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca 16 - 17 Mart 2017 tarihlerinde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı'nın sonrasında oluşturulan beş yıllık Ulusal Eylem Planının hedefe ulaşması için belirlenen adımların, zaman geçirmeden atılması gerektiğini söyledi.
HAKSEN Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Bilgin Şenyurt Polatcan, şiddetin ortaya çıkmadan önce yok edilmesi konusunda yapılacak çalışmaların ve şiddete uğrayan kadının ayakta durması, şiddetten korunması gibi konuların yasalarla kurallara bağlanmasına ihtiyaç duyulan en önemli konulardan biri olduğunu aktardı.
Polatcan, geçici önlemlerle ve protokollerle her zaman ortadan kalkabilecek sistem yaratma yerine, yürütülebilir mevzuat ve bu mevzuatı destekleyecek bütçe imkânlarının sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.
HAKSEN Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Bilgin Şenyurt Polatcan’ın açıklaması şu şekilde:
“Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı hedeflerini gerçekleştirmek için yürürlüğe girecek mevzuat ile ev içi şiddetle mücadele yöntemleri, kurumlar arası iş birliği, şiddet mağdurlarına adli yardım- destek hizmetlerinin sunulması ivedilik arz etmektedir.
Avrupa Konseyi'nin Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddeti Önleme ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Sözleşmesi, KKTC Meclisi tarafından 2011 yılında (58/2011) onay yasası ile kabul edilmişti. İlgili sözleşme gereği taraf ülkeye iç hukuk düzenlemelerini hayata geçirme zorunluluğu getirilmektedir. Sözleşme hükümlerinin hayata geçirilmesi yerel mevzuatın geliştirilmesi için kısa adıyla "İstanbul Sözleşmesi" olarak adlandırılan 'Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddeti Önleme ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Sözleşmesi'nin getirdiği yükümlülükler doğrultusunda devletin yükümlülüklerini hayata geçirmek için gereğini yapmasını talep ediyoruz. Devlete ait görevlerin yürürlükteki sözleşmelere rağmen yerel yönetimlerin, meslek kuruluşların veya sivil toplum örgütlerinin çabalarına havale edilmesini devletin sorumluluklarını yerine getirmekten uzak durmasını doğru bulmuyoruz.
Yapılacak düzenlemelerde mülteci kadınlar ile tutuklu ve hükümlü kadınların durumlarının da dikkate alınması anlamlı olacaktır. Her türlü şiddetle ilgili toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla bir eğitim müfredatının gözden geçirilmesi de faydalı bir girişim olarak görülmektedir.
61/2014 sayılı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın uzun yıllar önce yürürlüğe girmesine 2017 yılında "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı" hazırlanmasına rağmen gelinen nokta umut verici değildir. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi'nin hem personel hem de bütçe kaynağı yönünden güçlendirilmesini, konunun ana omurgası olması için desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Sendikamız HAKSEN Eşit Hak ve Adalet Sendikası; ilgili Bakanlıkların ve Dairelerin çalışmalarına katkıda bulunmaya, farkındalık etkinliklerini desteklemeye her zaman hazırdır. Konunun destekçisi ve takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
İlginizi Çekebilir