HİDROPOLİTİK KONGRESİ’NDE KKTC’Yİ KAÜ TEMSİL ETTİ
TEKNOLOJİTürkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği ev sahipliğinde TC Orman ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın destek verdiği, Çukurova Sulama Birlikleri Derneği, Sür-Koop, Hay-Koop, Tarım-Koop, Köy-Koop, Or-Koop, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği, Tarım ve Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Türkiye Milli Kooperatifleri Birliği başta olmak üzere Türkiye’nin 81 vilayetinden çeşitli tarım kredi kooperatifleri, ziraat odalarının iştirak ettiği, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin de geçen yıl işbirliği protokolü imzaladığı,Hidropolitik Akademi tarafından da desteklenen “Arazi Toplulaştırmasının Sulamaya Etkileri Sempozyumu” 4-8 Aralık 2016 tarihinde Antalya Side’de gerçekleştirilirken KKTC’yi Kıbrıs Amerikan Üniversitesi temsil etti. Tarımsal arazilerin ıslahında toplulaştırmanın ve kooperatiflerin önemi, Türkiye’de toplulaştırmanın dünü, bugünü ve sulamaya etkileri, Tarımsal su yönetimi ve toplulaştırma, İklim değişikliğinin etkileri ve toplulaştırma ilişkisi, Toplulaştırma ve tarımsal verimlilik, Sulama ve toplulaştırma projelerinin eşzamanlı yapılmasının önemi, toplulaştırmada karşılaşılan sorunlar, su ve toplulaştırma, çiftçilerin toplulaştırma sorunları ve çözümleri başta olmak üzere Türkiye ve KKTC’de tarımla uğraşan çiftçilerin sulama sorunlarının masaya yatırıldığı kongrede özellikle iklim değişiklikleri ve suyun verimli kullanılmasının önemine dikkat çekildi.
HİDROPOLİTİK KONGRESİ’NDE KKTC’Yİ KAÜ TEMSİL ETTİ
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği ve Hidropolitik Akademi’nin özel davetiyle toplantıya katılan KAÜ Yakındoğu Stratejik Araştırmalar ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ulvi Keser kongrede “KKTC’de Tarım İşletmeleri ve Sulama” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Devlet Planlama Örgütü tarafından 20 Ocak 2015 tarihinde yapılan açıklamaya göre kullanılan tarım arazisinin 975.208 dönüm olduğunu, bu arazinin de ancak 852.665 dönümünün (% 60.9) ekonomik olarak kullanıldığını, arazinin ancak 72.532 dönümünün (% 8.5) sulu tarım arazisi olduğunu, GSMH’de tarımın payının 2000 yılında %10, 2008’de %7 ve 2016’da %6 olduğunu, bu durumun tehlike sinyalleri anlamına geldiğini, ayrıca bunun toplam istihdamda ancak % 3.5-4 civarında olduğunu, öte yandan tarım ve tarıma dayalı sanayi ürünü ihracatının KKTC toplam ihracatının %87’lik bir oranı oluşturduğunu belirten Keser anavatan Türkiye’de kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığı bir dönemde Türkiye’den su getirilmesinin muazzam bir avantaj olduğunu, bu durumun tarımsal girdi vasıtasıyla ekonominin güçlenmesi yanında KKTC’nin anıtılması ve tanınması bağlamında da diplomatik bir güç olduğuna işaret etti.
Konuşmasında KKTC tarım vizyonunu “temel ürünlerde kendine yeterli, markaya dayalı ihracat odaklı, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe sahip bir tarım sektörü oluşturmak” olarak açıklayan Prof. Dr. Keser KKTC’de suyla ilgili temel sorunun su kaynaklarının korunması ve suyun rasyonel kullanılması, toprak kaynaklarının korunması, yeraltı ve yerüstü suyu kullanımının tam kontrolünün sağlanması ve yasal düzenlemelerin oluşturulması, su kullanımını organize edecek üretici ve sulama birliklerinden entegre su yönetimi oluşturulması, su tasarrufuna yönelik sulama bilinci yaratılması, kurak ve yarı kurak şartlara uygun ürünlerin geliştirilmesi, arıtılmış atık suyun tarımda kullanılması, toprak, bitki ve su analizlerine dayalı gübreleme programlarının teşvik edilmesi, verimli toprakların amaç dışı kullanılmasının önlenmesi, tarımsal amaçlı kullanılan kimyasal girdilerin su ve toprak kaynaklarını olumsuz etkilememesi için sürdürülebilir üretim yöntemlerinin geliştirilmesi olduğunu belirterek KKTC’nin 50 yıllı su ihtiyacını karşılayacak KKTC Su Temin Projesi’nin 2.465.552 dönüm araziye sahip ve yıllık su potansiyeli 117.5 milyon metre küp olan ülkede 190-197 milyonluk ihtiyacı karşılamaya yeteceğini ve suyun %50 içme suyu, %50 de tarımsal sulama için kullanılacağını ekledi. Kongre sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinde sulama kooperatiflerin oybirliğiyle kabul ettikleri talepler ise;
1- Toprak ve Su Kaynakları Yönetimi tek bir kurumsal yapının yetki ve sorumluluğuna verilmesi
2- Sulama hizmetlerinin daha etkin bir kurumsal yapı ile yürütülebilmesi için toprak ve sulama hizmetleri birlikte ele alınması
3- Türkiye’nin tarımsal altyapı, tarımsal arazi kullanımı ve tarımsal ürün envanteri bir an önce çıkartılmalı ve sürekli güncellenmesi
4- Suyun daha verimli kullanılabilmesi için su iletim şebekelerinde kapalı sisteme ağırlık verilmelidir. Bunun için rehabilitasyon projelerinin uygulanması konusundaki sıkıntılar hızla çözülmesi
5- Arazi toplulaştırma hizmetlerindeki koordinasyon eksikliği giderilmeli toplulaştırmada askı süreleri kısaltılmalı ve arazi toplulaştırmasının 6-7 yıla kadar uzaması engellenmesi
6- ÇKS Belgesi için çiftçi su kullanım örgütlerinden onay alınması zorunlu tutulmalıdır.
7- Kuraklık yönetimi ve iklim değişimine uyum sağlama konularında su kullanıcı örgütlerinin de yer alacağı “Koordinasyon Kurulu” oluşturulması
8- Birbirlerine rakip olacak şekilde artan kooperatifler yerine kooperatiflerin etkinliklerinin arttırılması
9- Hazırlanmakta olan Yeni Kooperatifler Kanunu Tasarısı’nda kooperatiflerin Ticaret Odası’na şirket olarak kayıt yaptırma zorunluluğu yer almamalıdır. Yeni kanun tasarısında üst örgütlenme birimleri yetkilendirilmelidir.
10- Her yıl yapılan Sulama Kooperatiflerinin Bölge Birliği ve Merkez Birliğinin mali ve olağan Genel Kurullarının Tarım Kredi Kooperatifinde de olduğu gibi 4 yılda bir yapılması sağlanması
11- İklim değişiminin su ve toprak kaynakları ile tarımsal üretimimiz üzerine etkisi konusunda alınacak önlemler su kullanıcı örgütlerine iletilmesi
12- Arazi toplulaştırması ile kapalı sistem sulama projelerinin eşzamanlı yapılmasına önem verilmelidir.
13- Tarla içi basınçlı sulama sistemleri destekleri sürdürülmesi
14- Ülkemizde tarımsal alanda kullanılan kaçak elektrikten dolayı ortaklarımızın faturalarına yansıyan ilave elektrik ücreti kaldırılması
15- Su kullanıcı örgütlerinin en önemli sorunlarından birisi olan elektrik enerjisi ücretlerinden KDV ve diğer ilave yükler kaldırılmalıdır.
16- Elektrik enerjisi ücretleri sorununun nihai çözümü su kullanıcı birliklerinin kendi enerjisini kendilerinin üretmesidir. Bunun için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının teknik , idari ve finansman sağlanması konularda su kullanıcı örgütlerine yol göstermesi gereklidir.
Şeklinde sıralandı.
İlginizi Çekebilir