İlk 6 ayda 16 CAN

KKTC’de 2019’un ilk gününden 3 Temmuz’a kadarki sürede meydana gelen trafik çarpışmalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 16’ya yükseldi. İçinde bulunduğumuz haftada, iki kişi daha trafik çarpışmasında yaşamını yitirdi.

Trafikle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin yetkilileri, kazalarla ilgili değerlendirmelerinde yine “trafik güvenliği”, yine “eğitim” yine “denetim” dedi.

Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Mehmet Avcı, Trafikte Kazasız Yaşam Derneği (TRAKAYAD) Başkanı Atila Aypar ve Başkan Yardımcısı Hüseyin Sevay, ülkede trafik güvenliği sistemi oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Avcı, “Kuzey Kıbrıs’taki ölümlü kazaların meydana geliş şekilleri değişiyor… Yabancıların bilmediği yollarımız tuzaklarla dolu. Yolları bilmemek doğrudan kaza sebebi” açıklamasında bulundu.

Aypar ve Sevay, “Trafikte hayat kurtarmak ve ciddi yaralanmaları önlemek için toplum olarak ayağa kalkmalı ve ses yükseltmeliyiz. Başka çare yok. Aksi halde toplum olarak trafiğe verdiğimiz kurbanlarımızı saymaya devam edeceğiz” dedi.

TRAKAYAD: “DEĞİŞİME DİRENÇ GÖSTEREN BİR YAPI VAR… ‘BEN YAPTIM, OLDU’ ZİHNİYETİYLE YANLIŞLARA YENİ YANLIŞLAR EKLEMEKTEN ÖTEYE GİDİLEMEDİ”

TRAKAYAD Başkanı Atila Aypar ve Başkan Yardımcısı Hüseyin Sevay, trafikte hayat kurtarmanın ve ciddi yaralanmaları önlemenin tek formülünü “bilim ve etik temelli bir trafik güvenliği sistemi oluşturmak” olarak gösterdi,  “Bunu detaylarıyla sayısız kez anlattık, yazdık” dedi.

Aypar ve Sevay, “Topluma hizmet edecek trafik güvenliği sistemi yerine topluma hizmet etmeyen ve değişime direnç gösteren bir yapı oluşturuldu” değerlendirmesinde bulundu.

Derneğin kurucu ve onursal başkanı, Amerika Birleşik Devletleri’nde profesyonel trafik mühendisi lisansı sahibi Taner Aksu’nun da bireysel çabalarıyla trafikle ilgili formülü tüm KKTC yöneticileriyle paylaştığını anımsatan Aypar ve Sevay, “KKTC yönetimleri son 30 yılda topluma hizmet edecek trafik güvenliği sistemi oluşturmaya yönelik hiçbir ciddi adım atmadı” görüşünü dile getirdi.

KKTC yönetimlerinin dünyanın sunduğu tecrübe birikimini de yok saydığını kaydeden Aypar ve Sevay, “‘Ben yaptım, oldu’ zihniyetiyle yanlışlara yeni yanlışlar eklemekten öteye gidilemedi. Tüm uğraşlara rağmen eğitim, denetim, mühendislik alanlarında trafik güvenliğinde başarı sağlamış ülkeler takip edilmedi” dedi.

Toplumun kendisini acı dolu, kapkara bir tablonun karşısında bulmasının aslında sürpriz olmadığını kaydeden Aypar ve Sevay, “Trafik sistemi yol kullanan, araç ve yol bileşenlerinden oluşuyor. Tüm sorumluluğu yol kullanana yükleyip onu suçlayarak kendini sürekli aklamaya çalışan sistemden kimse çözüm beklemeli” diye konuştu.

TOPLUMA ÇAĞRI: “AYAĞA KALKARAK SESİMİZİ YÜKSELTMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ KALMADI”

Aypar ve Sevay şunu ekledi:

“Zihniyeti insan hayatı kurtarma ve ciddi yaralanmaları önleme olmayan bir sistemin sürdürülmesine katkı koymakta olanlar insan odaklı düşünüyor olamaz. Gerçek uzmanları yok sayanlar, toplumun trafik güvenliğini düşünüyor olamaz. Bir başka deyişle, sürekli çaresizliği pekiştirerek toplumun çaresizliği öğrenmesini sağlayanlar topluma hizmet ediyor olamaz. Belli ki, çözümler bilimi ve etiği yok sayanlardan çıkmayacak. Dolayısıyla çağrımız toplumadır; trafikte hayat kurtarmak ve ciddi yaralanmaları önlemek istiyorsak, ayağa kalkarak sesimizi yükseltmekten başka çaremiz kalmadı. Aksi halde toplum olarak trafiğe verdiğimiz kurbanlarımızı saymaya devam edeceğiz.”

AVCI: “YOLLAR TUZAKLARLA DOLU”

TKÖD Başkanı Mehmet Avcı,  trafik güvenliği uygulanmadığı sürece ülkedeki münferit kazaların önlenmesinin zor olduğunu kaydederek, “Eğitim ve denetim şart” dedi.

“Kuzey Kıbrıs’taki ölümlü kazaların meydana geliş şekilleri değişiyor” diyen Avcı, kazalara karışanların yabancı olduklarına işaret etti.

Mehmet Avcı, “Ülkedeki yollar tuzaklarla dolu. Biz çukurların nerelerde olduğunu ezberledik, virajların keskinliğini bilebiliyoruz. Yayaların nerde yoğun olduğunu biliyoruz. Yolları bilmemek doğrudan kaza sebebi. Araçların sürücülere ait olmaması da bir etken. Yabancı sürücüler bu araçları hoyratça kullanmayı kendilerine hak görüyor” şeklinde konuştu.

Avcı, keyfi araba kullanmanın hat safhada olduğunu söyleyerek, sürücülerin araçları kontrol edememesi nedeniyle meydana gelen kazalara işaret etti, “Ehliyet alım sistemi yetersiz” dedi.

“SÜRÜŞ EĞİTİMLERİNİN MÜFREDATI YOK”

Mehmet Avcı, “Ehliyet sınavına girenlerin yüzde 99,5’u sınavı geçiyor. 10 dersin yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Sürüş eğitimlerinin müfredatı yok. Şoför okullarının eğitim kitapları yasal değil. Sevindirici olan bu konuda Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışma başlatması” şeklinde konuştu.

Uyuşturucunun ve alkolün trafik kazalarında etken olduğunu hatırlatan, bu konuda denetimin yetersiz olduğunu belirten Mehmet Avcı, emniyet kemeri kullanılmamasının da ölü sayısının artmasına yol açtığını ifade etti.