İş Dünyasındaki Konfor Alanı Araştırmasından Çıkarılacak Önemli Sonuçlar
YAŞAMVerilere göre Türkiye’de çalışan beyaz yakaların sadece ’si firmalarını daha ileriye götürecek yenilikçi projeleri hayata geçirmek için kendilerini motive hissediyor
Diğer bir deyişle, 100 kişilik bir firmada 88 kişi kendisini bu konuda motive hissetmiyor. Genel olarak baktığımızda tüm beyaz yakaların W’si konfor alanında, ’si heyecan alanında, ’i ise kaygı alanında bulunuyor. Güzel haber ise, süreçlerin doğru yönetilmesi durumunda ’lik bir grubun heyecan alanına katılabileceğini görüyoruz. İçinde bulunduğumuz konjonktürü düşündüğümüzde, harekete geçebilen kitleleri barındıran bu sihirli alanın olabildiğince büyümesi gerektiğine inanıyoruz.
“Başarma duygusu”, maddi motivasyonların önünde
Türkiye’nin Konfor Alanı Haritası Araştırması’na göre beyaz yaka çalışanlar kendilerini başarılı hissetmek için çalışıyor. Kadınlarda bu ana motivasyonu “bir grubun parçası olma”, erkeklerde ise maddiyat ve statü ile ilgili konular takip ediyor. Maalesef bu noktada, ülkemizdeki sosyolojik etkenlerin ve iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğinin tortularını görebiliyoruz.
Heyecan alanına geçmek için nelere ihtiyaç duyuyoruz?
Analizlerimiz beyaz yaka çalışanların daha kolay harekete geçebilmek için farklı unsurların etkilerini ortaya koyuyor. Bunlardan ilk üçü ne derseniz; vizyon, cesaretlendirme politikaları, ödüllendirme konularının öne çıktığını söyleyebiliriz.
Araştırmamız çalışanları harekete geçirebilecek bir vizyon nasıl olmalı sorusuna da cevaplar sunuyor. Buna göre, beyaz yakalar uğruna emek verdikleri vizyondan memnun olmak, onu anlamlandırabilmek istiyor. Bu vizyonun klasik tanımlardan uzaklaştığını da belirtmek gerekiyor. Beyaz yakalar insana değer katan, alışılagelmiş vizyon-misyon anlayışından farklı bir amaç (purpose) için çalışmak istiyorlar.
Cesaretlendirilen insan daha kolay harekete geçiyor
Araştırmamız çalışanların; daha iyiye gitme, yeni şeyler deneme yolunda firmalarının kendilerini desteklemesini istediğini ortaya koyuyor. Bu yola adım atan çalışanlarınsa, firmadaki daha tecrübeli yöneticiler tarafından yönlendirilme ve takip edilme ihtiyacı olduğunu görebiliyoruz. Katılımcılar bu şekilde stres kontrolünü daha iyi yapabiliyor ve kaygı alanından heyecan alanına geçebiliyorlar.
Adil ödüllendirme
Şu bir gerçek ki; ödüllendirme politikaları her zaman eleştiriye maruz kalır. Zira, ana motivasyonu “başarılı hissetmek” olan bir kitle, başkasının ödüllendirilmesinden pek mutlu olmayabilir
İlginizi Çekebilir