© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Kadını fotoğraftan tanıdı

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen kürtaj davasında, Ada Hospital’de aşçı olarak çalışan H. K. hastanede sonlandırma ameliyatı olan ve Türkiye’de yaşayan kadını fotoğraftan tanıdı

Kamuoyunda “kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davaya Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün de devam edilirken, iddia makamı mahkemeye 3 tanık daha dinletti.

İddia makamının dünkü tanıklarından biri olan Ada Hospital’de aşçı olarak çalışan H. K.’nin şahadeti dikkat çekti. Soruşturma amaçlı Türkiye Cumhuriyeti’nden gönderilen bir şüpheli annenin fotoğrafına bakan H. K., “Ben bu kadını tandım. Hastaneye geldi ameliyat oldu. Ben ona yemek servis ettim” dedi.

Bir diğer tanık M. S. ise “Ada Hospital’de stajyer hemşire olarak çalışıyordum. Stajyer olduğum için poliklinik işlerini yapıyordum. Fahri Karagözlü’nün yaptığı sonlandırma ameliyatları deftere “kistomani olarak yazılıyordu” dedi.

İddia makamının dünkü son tanığı Ada Hospital’de temizlik görevlisi danışmanı olarak çalışan F. İ. de bir kadının ameliyata alındıktan 3 gün sonra hastaneden ayrıldığını, hastanede yatırken odasına temizliğe girdiği zaman odada bebek görmediğini vurguladı.

Fatma Şenol’un başkanlığında Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seran Bensen’den oluşan Girne Ağır Ceza

Mahkemesi Heyeti’nin baktığı “yasadığı kürtaj” davasını, İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç

Akyener yürütürken, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanıklar Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Avukat Ömer Başay temsil ediyor.

M. S.: Ameliyatlar deftere “sonlandırma” diye yazılmazdı

İddia makamının dünkü dördüncü tanığı M. S. oldu. M. S. iddia makamının sorularının ardından 6 sanık avukatının sorularını yanıtladı.

M. S. dün şunları söyledi:

“Ada Hospital’de stajyer hemşire olarak çalışıyordum. Kürtaj işlerini sanık Fahri Karagözlü’nün, DNC kodlu sonlandırma ameliyatı yaptığını duymuştum. Fahri Karagözlü’nün yaptığı sonlandırma ameliyatları deftere ‘kistomani’ olarak yazılıyordu. Verda Tunçbilek ise tüp bebek işleriyle uğraşıyordu. Ben genelde ameliyattan sonra ikinci gün nöbetçi kalırdım, sabah hastanede olmazdım. 2015 Aralık veya 2016 Ocak ayında böyle bir olayla karşılaştım. Saat 17.00 gibi hastaneye geldim. İçeri girdiğimde sekreter A. G. ve Z. N. isimli hemşire ile karşılaştım. Bir ameliyatla ilgili konuştuklarını duydum. Onların yanında durmadım arkaya geçtim. Temizlikçi bir kadını ‘bebeğin hasta olduğunu ve onun için alındığı’ şeklinde konuşurken duydum. Nöbet defterine birinci gün ne yazıldıysa, tıbbi terimleri bilmediğim için ikinci gün de aynı şeyleri yazdım. Ameliyatlar nöbet defterine ‘sonlandırma’ diye yazılmazdı. Ben de birinci gün yapılan ameliyatın ne olduğunu bilmediğim için ikinci gün de aynı şeyleri yazardım. Sonlandırma ameliyatına Dr. Fahri bey, anestezist Rasiha hanım, Ayşegül hemşire ve Lefkoşa’dan Taner bey de gelip girerdi. Bir defasında Ayşegül İşbilen’in sonlandırma ameliyatı için hastayı hazırladığını ve içeri alıp dışarıya çıktığını gördüm. Ameliyatlara Mehmetali bey ve Verda hanımın girdiğini görmedim. Hastalar sonlandırma işleminden sonra hastanede 2 gün kalırdı. Hastanede bir dönem de poliklinik hemşiresi olarak da çalıştım.”

Daha sonra M. S. iddia makamının sorusu üzerinde, hemşire defterinde kendi el yazısıyla yazdığı yazıları mahkemeye gösterdi.

H. K: Kadınlar iki gün kalır çıkardı

Hastanede aşçı olarak çalışan H. K., iddia makamının dünkü bir başka tanığıydı.

H. K.’nin mahkemede anlattıkları şöyle:

“Ben hastanede aşçı olarak çalışırdım. Bazen 6-7 aylık hamile kadınlar görürdüm. Hastanede 2 gün kalır çıkarlardı. Bir gün yine hamile bir kadın ve yanında bir adam gördüm, onların yanında sanıklar Fahri Karagözlü ve Ayşegül İşbilen vardı. Özellikle bu kürtaj olaylarıyla ilgili hastanede bir huzursuzluk vardı. Personel kendi aramızda konuşuyorduk. Bir gün Ayşegül İşbilen’e dedim ki ‘Yapmayın. Yarın bir gün sen de anne olacaksın’. Bana ‘sen karışma’ dedi.

Toplantıda yönetim, ‘Bu hastanede olanlar, burada kalacak. Kimse dışarıda böyle konuşmayacak’ denildi. Başka bir gün yemekhanede sanıklar Mehmetali Tunçbilek ve Fahri Karagözlü’yü konuşurken duydum. Mehmetali bey Fahri beye, ‘Abi bu hastanenin buna ihtiyacı yok, yapmayalım’ dediğini duydum. Fahri bey de, Mehmetali beye ‘karışmayın’ diye cevap verdi. Sanıklar Rasiha Serdaroğlu ve Taner Okburan’nı da hastanede gördüm, Fahri Bey’in yanında otururlarken onlara kahve servis ettim. Bir defa ise yanında asker olan hamile bir kadın gelmişti, o kadınla çay içtim. Bir çalışan sürekli hastanede beddua ediyordu. Toplantıda kimsenin beddua etmemesi için de uyarı yapıldı.

H. K. ayrıca, iddia makamının emare yapılan bir kadına ait fotoğrafa bakarak “Bu kadını gördüm, hastanede yatırken ona yemek servisi yaptım” diye cevap verdi. Daha sonra H. K., “Fahri Bey ile diğer anestezi uzmanı O. A. hiç anlaşmazlardı. Hatta bir keresinde O. A.’nın Fahri Bey’e “katil” dediğini kulaklarımla duydum” dedi.

F. İ.: Sezaryenden sonra kadının yanında bebek yoktu

Kıdemli Savcı Erdinç Akyener’in dünkü son tanığı Ada Hospital’de temizlik görevlisi olarak çalışan F. İ. oldu. İddia Makamı’nın 10’uncu tanığı olan F. İ., iddia makamının sorularından sonra savunma avukatların sorularını yanıtladı.

F. İ. mahkemede, “Ada Hospital’de temizlik görevlisiydim” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Ameliyathane ve kat temizliği yapıyordum. Bir gün karnı burnunda bir bayan geldi, sezaryen var dediler. Ameliyathane temizliği bendeydi. Sezaryen oldu sonra kat temizliği bende olduğu için ameliyathaneyi temizlemeye girdim. Etrafı kan içerisinde görünce fena oldum ve diğer arkadaş yerime gelip temizlik yaptı. Ameliyata Fahri bey, Ayşegül hanım ve Taner beyin girdiğini gördüm. Bir defasında anne ve baba olduğunu sandığım kişileri Fahri beyin odasında gördüm. Türkiye’den geldikleri çok belliydi” dedi.

Tanık F. İ. daha sonra avukatların sorularını yanıtladı. Tanık F. İ., “Hastanede bir başka görevli kadın vardı. Büyük bebeğin alınması nedeniyle çok beddua ettiğini duydum. Bir seferinde Fahri Karagözlü, hastalara izaz ikramda bulunmam için bana seslendi. Ancak hastalar bir şey istemedi. Odada çıkarken Fahri Karagözlü’nün hastaya, ‘sezaryenle alacağız’ dediğini duydum. Kadın ameliyata alındıktan 3 gün sonra hastaneden ayrıldı. Hastanede yatırken odasına temizliğe girdiğim zaman, yanında bebek falan görmedim. Avukat Emre Kadri, “Bunları Fahir Karagözlü’dür yapan değil mi?” şeklinde sorması üzerine, F. İ., “yani” diye yanıt verdi.

Tanığın, savunma makamının sorularına cevap vermesinin ardından dünkü duruşma sona erdi. Davanın Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmesine bugün devam edilecek.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER