© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

KALYONCU ÖZELLEŞTİRME ve SU KUYULARI HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI

Başbakan Ömer Kalyoncu, Türkiye’den temin edilen suyla ilgili hükümetler arası anlaşmada 13 noktada yapılan değişiklik için “Olumlu bir noktadadır” ifadelerini kullandı.

Anlaşmanın Bakanlar Kurulu tarafından Meclis’e gönderildiğini vurgulayan Başbakan Kalyoncu, suyun fiyatının henüz belirlenmediğini ancak halkın bugün içme ve kullanma suyu için ciddi bedeller ödediğini söyledi.

Su konusunda akiferlerin korunmasının önemi üzerinde duran ve kuyuların kapatılması konusunda direnç beklediklerini ifade eden Başbakan Kalyoncu, sisteme dahil olmayacak belediyelerin başkanlarının ise vatandaşların tepkisiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

KIB-TEK’in özelleştirilmesine karşı olunduğunu ancak Telekomünikasyon Dairesi’nin mevcut yapısıyla gelişemeyeceğini ifade ederek, dairenin bir ortak bulması gerekeceğini söyleyen Başbakan, Ercan Havalimanı konusunda Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın raporuna ve gelişmelere de atıfta bulunarak, “Şartnamede diyor ki, bu şirketin bu havaalanının inşaatını denetleyecek ve işletme de bunu ödeyecek. Geldi şirketler ihaleye girdi, ondan sonra bir sözleşme var orta yerde ve bu maddenin oradan kaldırıldığı iddia ediliyor. Sözleşmede böyle bir şey yoktur iddiası doğruysa, Ombudsman’ın yapması gereken bu sözleşmeyi imzalayanlara gelin buraya bakalım siz nasıl bir fesat karıştırıyorsunuz ihaleye de şartnameye aykırı işlem yapıyorsunuz? Önce bunu sormalıydı. Bu ne demektir, açık söylüyorum fesat karıştırmaktır”dedi.

Kıbrıs Postası'ndan Meryem Ekinci'nin haberine göre Başbakan Ömer Kalyoncu, Radyo Gazetesi programında başta Türkiye’den temin edilen suya ilişkin hükümetler arası anlaşma olmak üzere Türkiye ile imzalanacak ekonomik ve mali işbirliği protokolü, KIB-TEK, limanlar ve Telekomünikasyon Dairesi’yle ilgili öngörüler, Kamu Görevlileri Yasası’ndaki değişiklik ve Yüksek Yönetim Denetçisi’nin Ercan Havaalanı’yla ilgili raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Kalyoncu, öncelikle suyun Türkiye’ye ait olduğunu ve KKTC’nin bu suya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Bugün Güzelyurt’tan Lefkoşa’ya, Mağusa’ya gelen su tuzludur. Böyle bir ortamda yapıyoruz bu tartışmaları” dedi.

BAKANLAR KURULU MECLİS’E GÖNDERDİ

13 noktada yapılan değişiklik için “Olumlu bir noktadadır” ifadelerini kullanan Başbakan Kalyoncu, hükümetler arası anlaşmanın Bakanlar Kurulu tarafından Meclis’e gönderildiğini, 5 kişilik bir komite oluşturulacağını, komite üyelerinin 3’ünün KKTC’den 2’sinin TC’den olacağını ve komitenin anlaşmayı ele alacağını kaydetti.

“EN ÖNEMLİ DİRENÇ KUYULARLA İLGİLİ OLACAK”

Sonrasında ise DSİ’nin ihale gerçekleşinceye dek suyu vermeye başlayacağını vurgulayan Başbakan Kalyoncu, fiyatın ise henüz belli olmadığını, bu yöndeki görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

Türkiye’nin fiyatı belirlememesindeki etkenin “o aşamaya gelinmemesi” olduğunun da altını çizen Kalyoncu, “İşletmenin yönetiminde Belediyeler Birliği’nden bir temsilci olacak, şartname bizim tarafımızdan gerçekleşecek. Bundan sonrası kendi akiferlerimizi nasıl zenginleştireceğimiz olmalı. O kadar çok su çektik yer altından ki... Bu süreci nasıl yöneteceğimiz; en önemli konu budur. En önemli direnç, kuyularla ilgili olacak diye düşünüyorum” dedi.

“İNSANLAR SUYA BÜYÜK MİKTARLAR ÖDÜYORLAR”

Başbakan Kalyoncu, suyun fiyatının önemli olduğunu ancak halkın su kullanımı için harcadığı bedel düşünüldüğünde, bu bedelin temin edilen suyla birlikte azalacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bana sorarsanız toplamda bu suyun fiyatı ne olursa olsun, halkın cebinden her yıl harcanan paradan daha fazla değil... Tankerler dolaşır kış aylarında bile bu memleketin içinde. İçme sularına ödediğimiz para... Bunları topladığınızda suya ödenen para, bu su geldikten sonra düşecek. Şu anda insanlar büyük miktarlar ödüyorlar suya.”

“VATANDAŞ BELEDİYE BAŞKANINA İZİN VERMEYECEK”

Başbakan Kalyoncu, sisteme dahil olmayacak belediyeler konusunda ise vatandaşın buna izin vermeyeceğini ifade derek, şöyle dedi:

“Hiçbir vatandaş belediye başkanı istedi diye içilebilir olan suyun sisteme girmeme konusunda izin vermeyecek diye düşünüyorum belediye başkanına.”

“BU KUYULAR KAPATILACAK”

Başbakan Kalyoncu tarımda kullanılacak su, suyun fiyatı ve üretim konularında ise suyun fiyatının belirlenmesinde üreticinin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi ve suyun kullanılacağı zirai alanlar olarak ise Güzelyurt ve Meserya’nın düşünüldüğünü kaydetti.

Güzelyurt bölgesinde suyun tarımda kullanılmasının tuzlanmaya yol açtığının da altını çizen Kalyoncu, “Kuyulardan su çekilmeyecek. Bu su gittiği takdirde bu kuyular kapatılmak durumundadır. Aksi takdirde akiferleri zenginleştirmek, adamızın geleceğini korumak mümkün olmayacaktır” dedi.

Kalyoncu çalışanlar konusunda ise, “Bu alanda çalışacaklar sisteme katılan belediyelerin çalışanları olacak” dedi ve durumun anlaşmada belirtildiğinin altını çizdi.

“TELEFON DAİRESİ FONKSİYONUNU YİTİRDİ”

Başbakan Kalyoncu, ekonomik protokol, KIB-TEK, limanlar ve Telekomünikasyon Dairesi konularında ise şöyle konuştu:

“KIB-TEK’le ilgili bir durum önümüze gelmedi ama gelecek diye düşünüyorum. Geçmiş protokolde de var olan ve şimdiki protokolde de yazılacak olan yap-işlet-devret veya kamu-özel ortaklığı içerisinde Telefon Dairesi için bir çalışma olabilir. Çünkü Telefon Dairesi şu anda fonksiyonunu yüzde yüz yerine getirecek bir pozisyonda değil. Bu konuda hızlı bir gelişmeye ihtiyacımız var ve telefon dairemiz bunun altından kalkacak pozisyonda değil. Çünkü mesele sermaye meselesidir. Telefon Dairesi özel ortak alabilir.

Limanlarda aslında özel olmayan bir şey yoktur. Mağusa veya Girne limanında romörkör işlemleri dışında her şey zaten özeldir. Onu geliştirmek ve limanlarımızın kapasiteleri de yeterli değeildir. Hiçbirine cruise gemileri yanaşamaz.

Ama elektrik kurumuyla ilgili olarak çeşitli tartışmalar var. Şunu belirtmek isterim Rum tarafı da aynı modelle üretim yapıyor ve bizden daha ucuz değildir. KIB-TEK’in şimdiki durumda kalması bizim tercihimizdir, parti olarak tercihimizdir ve hükümet programında da yazılıdır. Karşı taraf tabi ki bizden şunu talep edebilir, fonksiyonlarına ayrıştırın. Ama özelleştirme konusunda bizim hem fikir olabileceğimizi sanmıyorum.”

“MUHAFAZAKARLIK PAÇAMIZDAN AKAR”

Başbakan Kalyoncu, Kamu Görevlileri Yasası’nın hala ilgili komitede olması konusunda ise yasaya ilişkin görüş belirten tarafların bakış açısı olduğunu ifade ederek, çeşitli sivil toplum örgütleri ve tarafların belirttiği görüşler ışığında, “Görebildiğim kadarıyla muhafazakarlık paçamızdan akar” yorumunu yaptı.

Başbakan şöyle konuştu:

“Reform şeklinde olmaması için yasanın gelip görüş verenler ellerinden geleni yapıyorlar. Üçlü kararnamelerden dolayı siyasilaşmış, liyakat sistemi bozulmuş, hafızası neredeyse köreltilmiş bir devlet dairelerinden bahsediyoruz. Bunun yeniden oluşabilmesi için bu Kamu Görevlileri Yasası’nın düzgün şekilde geçirilebilmesi lazım. Çok ısrar ediyoruz bu yasanın geçmesi için ama... İşte halimiz budur. Taraflar değişmesini istemiyor. Toplum sadece bunu biliyor; bu yasa bu kadar aydır, iki koalisyon hükümeti değişti ve Meclis’in ilgili komitesindedir ve bu kadar aydır geçmedi.”

“AÇIK SÖYLÜYORUM FESAT KARIŞTIRMAKTIR”

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın Ercan Havalimanı’yla ilgili sorularına yanıt alamadığı şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine ise Kalyoncu, konunun Meclis’teki Ombudsman Komitesi’nde görüşüldüğünü anımsatarak, “Burayı alan bu şirket ansızdan gerekli parayı toplayıp, tası tarağı da toplayıp kaçabilir diyor bazı çevreler. Peki sz ne istersiniz? Denetlenmesin bu havaalanı. Bir de yanlış yapıldı. Şartnamede yazılı oaln bir şart; herkes ihaleye çıkıyor. Şartnamede diyor ki, bu şirketin bu havaalanının inşaatını denetleyecek ve işletme de bunu ödeyecek. Geldi şirketler ihaleye girdi, ondan sonra bir sözleşme var orta yerde ve bu maddenin oradan kaldırıldığı iddia ediliyor. Sözleşmede böyle bir şey yoktur iddiası doğruysa, Ombudsman’ın yapması gerkeen bu sözleşmeyi imzalayanlara gelin buraya bakalım siz nasıl bir fesat karıştırıyorsunuz ihaleye de şartnameye aykırı işlem yapıyorsunuz? Önce bunu sormalıydı.

Ben böyle bir işlemi yapan taraf değilim. Bu işlem Ulaştırma Bakanlığı’nındır. Ben ne zaman öğrendim, Ombudsman bu meseleyele ilgili açıklama yaptığında. Ben Başbakan olarak açıklama yapmaktan geri durdum. Önce bir araştırma yapılsın, Ombudsman sonuçları açıklasın. Bu ne demektir, açık söylüyorum fesat karıştırmaktır. Kazanana ondan sonra özel bir şey sağlayamazsınız. Ben Ombudsman’dan bunu bekledim. Şartnamede yazıyordu. O zaman öyle yorumlanmayacak sözleşme.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER