KAMU-İŞ 31 YAŞINDA…

Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ) 31’inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle yarın etkinlikler gerçekleştirecek.

KAMU-İŞ’ten yapılan açıklamaya göre, saat 09.30’da Atatürk büstüne, saat 10.10’da  Dr. Fazıl Küçük’ün anıtına ve 11.30’da Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın kabrine çelenk konulacak.

KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu, kuruluş yıl dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıkalamda, KAMU-İŞ’in kuruluşundan bugüne Kuzey Kıbrıs’ta, sendikal misyonu üstlendiğini, işçi haklarında, tüm sendikalar ve çalışanlar arasında birlik ve beraberlik ile dayanışmayı sağlayarak lokomotif görevi yaptığını ve birçok  başarılara imza attığını kaydetti.

Serdaroğlu, ülkede  uygulanan çalışma hayatıyla ilgili mevzuatta, başta toplu iş sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası, İş Yasası ve Sosyal Güvenlik yasalarında ve daha birçok yasalarda, çalışanların haklarını korumada, KAMU-İŞ’in  büyük katkıları olduğunu belirtti.

Serdaroğlu açıklamasında, “Ekonomik paketlerde işçi haklarının geriletilmesi ile ilgili birçok kararlara göğüs germiş, sosyal güvenlik menfaatlerini, ihtiyat sandığı yatırımlarını, çalışanların kıdem tazminatı haklarını ve daha birçok işçi haklarının geriletilmesine karşı demokratik savaş vermiş ve bugün 2016 yılının sonuna kadar bu haklar başarı ile korunmuştur.” ifadelerini kullandı

Serdaroğlu, KAMU-İŞ’in  yıllardan beri müzakeresi yapılmakta olan Kıbrıs barış görüşmelerine de katkıda bulunduğunu ve tüm liderlerin barış görüşme müzakerelerini desteklediğini vurgulayarak, “Şu anda da müzakeresi yapılmakta olan Kıbrıs barış görüşme müzakerelerini destekler, iki lidere de başarılar dilemektedir.”dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin “bölgede  kaynayan  volkanın etrafında olmasının Türk lirasının  yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesine neden olduğunu”,  bunun da  çalışan kesimlerin hayatlarını olumsuz bir şekilde etkilediğine dikkat çeken Serdaroğlu şöyle devam etti:

“Enflasyon artıyor, pahalılık parmak ısırtıyor. Hatta önümüzdeki günlerde devalüasyon dahi bekleniyor. Çalışanlar her geçen gün fakirleşiyor. Bütün bunlara karşı güçlü, bilinçli bir şekilde demokratik mücadele açmak gerekiyor. Bunu da ancak güçlü örgütler yapabilir.

Bu bakımdan, yöneticiler birlik beraberlik ve dayanışma içerisinde, üyeleriyle birlikte pahalılığa, ülkemizin gelişmesine, ekonomiyi güçlendirmeye, çalışanların haklarının korunmasına, alt yapının düzenlenmesine ve Kıbrıs barış görüşmelerinde, iki bağımsız devlet esasına dayalı, iki kesimli siyasi eşitlik ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine dayalı adil bir çözümün bulunmasına katkı olarak, demokratik mücadeleyi başlatmalıyız.”