Kanada Huawei yöneticisini tutuklamanın faturasını ağır ödüyor

Kanada, Çinli teknoloji devi Huawei'in Mali İşler Direktörü (CFO) Meng Wanzhou'yu ABD'nin talimatıyla tutuklatmanın faturasını ağır ödüyor.

Merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Kriz Grubu, 2017'den bu yana Kuzeydoğu Asya danışmanı olan eski 

Kanadalı diplomat Michael Kovrig'in Çin'de gözaltına alındığını açıkladı.

Kanada Dışişleri Bakanlığı da, eski Kanadalı diplomat Michael Kovrig'in pazartesi günü (10 Aralık) Çin'de hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tutuklandığı bilgisini paylaştı.

Başbakan Justin Trudeau olayla ile  ilgili, Çin makamlarıyla doğrudan temas halinde olduğunu söyledi. 

BİR TUTUKLAMA HABERİ DAHA

Dışişleri bakanlığı sözcüsü Guillaume Berube çarşamba günü (12 Aralık) geç saatlerde Kanada ve Kuz

ey Kore ile kültürel alışverişlerde bulunan bir işadamı olan Michael Spavor'un Çin tarafından muhtemelen gözaltına alındığını ve kendisiyle temas kurulamadığını duyurdu.

Çin basınında Spavor'un Çin Devlet Güvenliği Dandong bürosu tarafından gözaltına alındığı bilgisi aktarıldı.

Berube Çin hükümeti ile temas halinde kalarak Spavor'un akıbeti ile ilgili bilgi almaya çalıştıklarını söyledi.

HUAWEİ MİSİLLEMESİ Mİ?

Çin'in gözaltı kararları, Huawei Mali İşler Direktörü Meng Wanzhou'nun Washington yönetiminin talebi üzerine İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle Kanada'da yakalanması sonrası ''misilleme'' olarak yorumlanıyor.

Çin Wanzhou'nun kefaletle serbest bırakılmasına ilişkin davanın görüldüğü esnada Çin, Kovrig'i tutukladı. Wanzhou'nun 10 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmasına rağmen, bir diğer Kanadalı Spavor'dan da haber 

alınamaması, Çin'in Kanada'ya bedel ödetme konusunda kararlı olduğunu gösteriyor. 

Kanada Kamu Güvenliği Bakanı Ralph Goodale Kovrig'in tutuklanmasının ardından, ''Bu olayı bir misilleme olarak göremiyoruz. Açık bir işaret değil. Çünkü Huawei yöneticisi Wanzhou'nun kefaletle serbest bırakılması karara bağlanmıştı.'' dedi.

Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı Çin'e yapılacak seyahatler konusunda vatandaşlarını ''tutuklanma tehlikesini'' gerekçe göstererek uyardı