KİM BU ERMAN ÇİTİM?
GÜNDEMMilliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Genel Başkanı Buray Büsküvütçü son günlerde ülke gündemine gelen Türkiye Cumhuriyeti adına görevli olduğunu iddia eden Erman Çitim hakkında açıklama yaptı.
Büsküvütçü, kamuoyunda konuşulan ve partimize de çok sayıda şikayette bulunulan Erman Çitim’in Türkiye Cumhuriyeti adına veya bağlı kurum ve kuruluşlarında herhangi bir görevinin olmadığını, bu sıfatları kullanarak çok kişiyi dolandırdığı ve mağdur ettiğini açıkladı.
Büsküvütçü, Türk İslam Kültür Cemiyeti’ni ele geçirmek için uzun zamandır uğraşan Erman Çitim isimli şahsın Cemiyet yöneticileri etki altına almak için farklı yöntemlere başvurmuş, aracına bayrak ve çakar lamba takarak devlet görevlisi süsü vermeye çalışmıştır.
Büsküvütçü açıklamasında şu ifadeleri kullandı.
Toplumsal yapımız her geçen gün zayıflamakta, insanlar her geçen gün daha maddiyatçı olmakta ve değerlerimizden uzaklaşmaktadır. Bu bağlamda, sadece para kazanabilmek için her türlü işe girişenler, kendilerine kamu görevlisi, devlet görevlisi süsü vererek insanları aldatmakta ve kandırmaktadır. Üzücü tarafı ise, maalesef devlet kademesinde görevli olan gerçek devlet görevlilerinin de bu tarz dolandırıcılara yardımcı olmasıdır.
Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde kamuoyuna çağrı yaparak, kendisine Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nin çalışanı ya da, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ankara’nın temsilcisi veya Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs Özel Temsilcisi gibi sıfatlarla tanıtarak, her türlü işin içerisine giren, haksızlık yapan ve bu işlerden menfaat elde eden Erman Çitim isimli şahıs hakkında kamuoyunu uyarmıştım. Sosyal medya hesabıma yapmış olduğum bu çağrıya vatandaşlarımızdan çok yoğun talep gelmiştir. Çok sayıda vatandaşımız sayısız mesaj atarak bu şahıstan zarar gördüğünü mağdur olduğu belirtmişlerdir. Bizim çağrımız, polise giderek şikayetçi olmalarıydı. Fakat gelen mesajlardan anladığımız kadarıyla, Erman Çitim tek başına hareket etmemekte, beraber iş yaptığı insanlarında olduğu yöndedir. Devletimizin kurum ve kuruluşlarında beraber iş yaptığı insanlar mevcuttur. Bu kişilerle, kandırılan hakları gasp edilen vatandaşlarımıza, bu adamdan uzak durun şeklinde telkinler yapılmaktadır.
Emniyetin içerisinde çürük elmalardan bir kısmı iş yaptığını tespit etmiş bulunmaktayız. Daha hazin olan, devletimizin savcılığına yapan hatta başsavcı yardımcıları konumunda bulunan insanların da bu kişiyle çıkar ilişkileri bulunduğudur. Erman Çetin tarafından mağdur edilen bir vatandaşımız kendisine dava açmış davanın bir türlü mahkemeye gelmemesi üzerine savcı ile konuşmak istemiş, savcıyla görüşürken savcının, Erman Çitim Ankara'nın adamıdır benden sana tavsiye bu adamdan uzak dur, onunla ilgili görüşeceğini bilseydim seni kabul etmezdim şeklinde konuşmuş ve vatandaşı odasından göndermiştir.
Bu vatandaşımızın gidecek başka neresi vardır?
Diyelim ki gerçekten Ankara'nın yetkili bir görevlisi olmuş olsun . Adalet karşısında hiç kimsenin üstünlüğü yoktur. Türkiye Cumhurbaşkanı görevlisi değil Türkiye Cumhurbaşkanının bizzat kendisi dahi olsa adalet karşısında eşit terazide yargılanmalıdır. Bizler Fatih Sultan Mehmet Han’ı huzuruna çağıran Kadı’nın adaletini devam ettirdiğimiz inancındayız. Yargıya inancımız bu noktada tamdır. Ancak yargı içerisinde bahsettiğim örnekteki gibi insanlar yuva yaparsa, o zaman vatandaşımız çareyi nerede arayacaktır.
Bu şahsın son dönemlerde, Türk İslam Kültür Cemiyeti’ne el attığı, Derneği kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı, derneğin kurucuları tarafından açıkça söylenmektedir. Fakat ilgilenmesi gerekenler bu duruma kulaklarını tıkayarak konuyu kapatmaya çalışmaktadır.
Polis içerisinde çıkar ilişkisi kurduğu, birkaç tanığı vasıtasıyla yada Ankara’da aynı kendisi gibi para için her şeyi yapan birkaç kişiyle kendilerine devlet süsü veren dolandırıcılara vatandaşlarımız, müsemaha göstermesin. Kanunlarımız bu konularda açıktır. Devlet görevlisi olsa dahi hiç kimse bu yöntemlerle iş yapamaz. Üstelik görevli olmadığı halde devletin gücü kendisinin gücüymüş gibi göstererek devlet görevlisi maskesi takanlara karşı çok uyanık olması lazım. Başsavcılığı ile Polis Genel Müdürlüğü'ne acil göreve davet ediyoruz. Vatandaşlarımız, bu şahıslarla ilgili polise ifade vermeye çekiniyorlar. Çünkü içeride onların adamlarının olacağını ve şikayet yapmaları halinde kendi başlarına sıkıntı oluşacağı endişe taşımaktadırlar.
Erman Çetin'in siyasi ve bürokratlarla da ilişki vardır. Kendine gibi, paraya tamah eden siyasi ve bürokratları bulmuş, onlarla her türlü işi çevirmektedir.
Erman Çitim geçmiş dönemde Dışişleri Bakanlığı'na hangi sıfatla misafir olarak ağırlandı?
Hangi eski Dışişleri Bakanı ile ne gibi bir ilişkisi vardır?
Eski bakanın kol kanat germesiyle, Dışişleri Bakanlığı içerisinde yapmış olduğu görüşmelerde kimlerden neler talep etmiştir? Kimlere hangi telkinlerde bulunarak, nelerden uzak tutmuştur?
Bunlar basit bir dolandırıcılık hadisesi olarak görülmemelidir. Bu olaylar insanımızın devlete olan inancını zedelemektedir. O yüzden bu tip konularda açıklama yaparken, bu insanları aynı sıfatla adlandırıyorum. Bunlar devlet kemirgenleridir. Bunlar kendisini devlet görevlisi olarak tanıtıp, bu devletin aşığı, bu milletin hizmetkarı gibi göstererek maddi ve manevi değerlerimize sömürmektedir.
Bu kişileri, gerçekten devlet sevdalısı, devlet çalışanı sanan vatandaşlarımız, devlete olan inancını yitirmektedir.
Devletin asli görevi güvenliğini sağlamaktır. Devlet kendi adını kullanan bu kişilere karşı en sert tedbirleri almalı ve en yüksek cezaları vermelidir.
Aksi halde bu kişiler çoğalarak devletimiz ile milletimizin arasını açmaktadır.
Bu kişiler o kadar ileri gitmişlerdir ki, araçlarına bayraklar asarak çakar lambalarla geziyorlar. Hangi sıfatla bunları yapıyorlar? Gerçekleri bilemeyen bilmeyen vatandaşlarımız ise aracı gördüklerinde doğal olarak devlet görevlisi sanıyor.
Polis bu araçlara neden müdahale etmiyor?
Arabada özel şoför kapısını açmak da, araçta bayraklar telsiz antenleri, çakar lambalar gördüğünüz zaman, sanki gerçekten de bir polis müdürünün arabası olduğunu düşünürsünüz. Polis bu kişilere müdahale etmediği için vatandaşlarımız doğal olarak yanılmaktadır. İşin gerçeğini vatandaşlarımız nereden bilsin.,
Erman Çitim’in bayraklı, antenli ve farklı plakalı araba ile gezmesine göz yuman, yumduran polis yetkilileri kimlerdir? Bu kolaylıkları ne karşılığında sağlamaktadırlar?
Bu şahıs modern Tavuri’dir. Tavuri’den farkı, daha fazla donanıma ve imkana sahiptir. Nasıl ki vatandaşlarımızı Tavuri’ye karşı uyardı uyardıysak, modern Tavuri’ye karşı uyarmaya da devam edeceğiz.
Düne kadar kimlik ve kültürümüzü korumak için toplumsal duruş sergileyerek, var oluşumuzu sürdürdük. Bu gün ise bu tip dolandırıcı ve haramilere karşı, direniş sergilemezsek, yarın varlığımızı sürdüremeyiz. Bu vesileyle dünkü toplumsal direnişimizin şartlarının değiştiğini, fakat varoluş mücadelemizin hala sürdüğünü, kamuoyuna bir kez daha hatırlatır değerlerimizi çalanlara karşı uyanık olmaya davet edelim.
İlginizi Çekebilir