Kiralık kalemler: Gezeteciliğin geldiği nokta...

Gazeteci olduğunu ifade edip, oysa bu mercadan oldukça uzak insanları eleştirmeden önce; hukukçu ve TRT eski genel müdürü olan üniversite hocamın toplumsal konulara duyarlı olmam gerekçesi ile bana gazetecilik mesleğini düşün demesinden ve gazeteciliğin- haberciliğin öneminden bahsetmem gerekiyor biraz...

60 ve 70'li yılların gençlik hareketinin merkezinden gelmiş bu adam, bu yıllarda mesleğin önemini anlayacak derecede yaşanan olaylara canlı şahitlik etmişti. Belli bir süre gazeteciler ile yakinen çalışmış olan hoca beyin bana hukukçu olmak kadar gazeteci olmanın da aydınlık gelecek için ne kadar önemli olduğunu anlatması üzerine;  "bugün ülkemizdeki gazetecilerin bir bölümünün düştüğü durumu üzülerek izliyorum."

Yani hocamız gazeteciliği hukukçu olmak kadar ileri bir noktaya koyarken, şeffaf siyaset anlayışına araç olabilecek gazetecilik mesleğini tarumar eden zihniyeti basında söküp atmak gerekiyor...

Toplumsal olarak hem sosyal hem de ekonomik olarak zor dönemden geçtiğimiz bu günlerde doğru ve güvenilir bilgi arayışına daha yoğun biçimde girmiş iken; yıllardır ismi bilinen bazı gazetecilerin bilerek doğruyu söylemekten kendini alıkoyması ilginçtir...

Acı bir ifade ile bunlara "kiralık kalem" demek yerinde olacaktır. Halkın şeffaf siyaset isteğine hizmet edemeyen, kendi cebini düşünen gazetecilerin kendilerini vicdani muhakeme ile sorguya çekmesi gerekmekte...

Gazeteciliğin geldiği nokta ortada, işini hakikat ile yapanlara selam olsun...