KKTC, Moldova’ya dönüyor
GÜNDEMKamu-Sen Başkanı Atan “Tünelin sonu karanlık bir durumda. Bir ışık vardı görebiliyorduk ama ne yazık ki artık onu da göremiyoruz” dedi. Kamu-Sen Başkanı Metin Atan Ada TV’de Haluk Doğandor’un programına katıldı, önemli açıklamalarda bulundu. Atan “Artık freni tutmayan kamyon yokuş aşağı iniyor vaziyette ve buna da maalesef bizi yönetenler seyirci kalıyor. Bir taraftan döviz fırlamış hiçbir şekilde müdahale edilemiyor önlemler alınmıyor, bir taraftan akaryakıta son gelen bir okkalı zam var ve hiçbir tedbir yok. Artık tünelin sonu karanlık bir durumdadır. Önceden bir ışık vardı görebiliyorduk ama ne yazık ki artık onu da göremiyoruz” dedi
Üç maymunu mu oynayacaklar?
“İç sorunların bile çözülemediği bir noktada Kıbrıs konusunda konusunda ne yapacağız çok merak ediyorum o nedenle gerçekten karamsarım. Bunu üzülerek dile getiriyorum. Gönül isterdi ki çıkıp buradan her şey iyi olacak önümüz aydınlık gibi sözler söyleyebilelim ama görünen köy de kılavuz istemiyor” diye konuşan Atan “Şu aşamada hükümet ne yapacak, bir şeyler düşünüyorlar mı yoksa üç maymunu mu oynayacaklar onu da bilmiyorum” ifadesini kullandı.
Nereden tutsak elimizde kalıyor
Haluk Doğandor’un “Kamu-Sen başkanı olarak bu durumlara nasıl müdahale edilebilir ne gibi önlemler alınabilir bu konularda neler söylersiniz?” sorusunu yanıtlayan Atan “Bakın döviz konusunda bir takım önlemler alınabilir. Bunlar kısa ve uzun vadeli olacaktır elbette ki. Her kesin borcu döviz cinsindendir. Bunu yapılandırarak Türk Lirası’na çevirebilirsiniz. Hükümet bunu Merkez Bankası ile çalışarak yapabilir. Bir istikrar fonu var, bu fon böyle zamanlar içindir ve devreye girmesi gerekmektedir. Mesela akaryakıta zam gelmiş bu fonu kullanarak durumu dengeleyebilirsiniz. Ama gel gör ki hükümet bunu görmezden geliyor. Ya da bunu başka yerlere harcıyor. Yolsuzluklar gündemde, müşavirlik sıkıntıları gündemde, bunları konuşurken bile içim daralıyor. Yani sorunlar var, çözüm üretmesi gerekenler başka işlerle ilgileniyor. Anlayacağınız nereden tutarsak elimizde kalıyor” diye konuştu.
Eşitsizlik yaratmaya çalışılıyor
Programda “Başbakan’ın bir sözü var, hukuk zorlanıyor. Siz bundan ne anlıyorsunuz?” konusunu değerlendiren Kamu-Sen Başkanı “Tufan Erhürman’ın bu ülkeye gerekli bir insan olduğunu düşünüyorum. Ancak onda da bir sıkıntı var, bu dörtlü koalisyonda birbirlerine güven ve destek vermeyi amaç edindiler ve bununla ilgili bundan sonra yapılacak her girişimde birbirimize destek olacağız takoz koymayacağız demekteler. Ancak bu Müşavirlik Yasası konusunda eşitlik içinde eşitsizlik yaratmaya çalışıyorlar, bunu hukuksal açıdan söylüyorum” diyerek şunları kaydetti:
Haksızlığın daniskası
“Biz müşavirliğin kalkması gerektiğini başından beridir söylüyoruz. Mali protokollerde de bunu söylüyoruz. Dışarıda duran 120 kişilik bir grup var. Başbakan çıktı diyor ki onlar için bir şey yapamayız. Ben de diyorum ki nasıl yapamazsın? Bu haksızlığın daniskası oluyor. Biz bu konu ile mahkemeye gidip dava açacağımızı her platformda dile getiriyoruz ve bile bile lades olacaklar. Burada Kudret beyin baskısı var ve dedi ki bu yasayı geçirmezseniz ben bu hükümette yokum. Bunlar da ne dedi, biz bunu mahkemeye götürelim mahkemenin vereceği karara herkes saygılıdır. Yani ne şiş yansın ne kebap mantığı ile hareket ettiler. Bu doğru mu derseniz ben de size güven kalmaz derim. Bu yasa 5 defa teknik komiteye gitti. Neden biliyor musunuz hem eksiklik var hemde popülizim var. Herkes o senin adamın bu benim adamım kavgasında. Biz Barolar Birliği Başkanı ve hukukçularımız ile görüştüğümüzde hepsi bu yasanın geri döneceğinde hem fikir”
Herkes elini taşın altına koysun
Doğandor’un “Sayın Özersay da Erhürman da yeni müşavir yaratmayacağız açıklaması yaptılar fakat ortakları buna aykırı hareket etti.Bunu nasıl yorumlarsınız?” sorusunu yanıtlayan Atan “Son günlerde ne oluyor, emekliliğine çok kısa süre kalmış kişiler müdür olarak atanıyor. Niye çünkü o adamın 100 bin TL ikramiyesine 1.500 TL de maaşına zam getiriyorsun. Burada ahde vefa prensipini mi uyguluyorsun? Serdar Denktaş “bu olayın yanlış olduğunu ve mahkemeden döneceğini biliyoruz ama yine de olumlu oy vereceğiz” diyor. Bu söylem akla mantığa uyan bir söylem değildir. Neden çıkıp da hayır diyemiyorsun. Olumlu yönde oy vereceğiz diyorsun. İnanmadığın bir şeye nasıl evet diyorsun. Yani bizi yönetenler 3 maymunu oynuyor resmen. Bizler sendika olarak bir denge unsuruyuz bu ülkede. Bilmiyorsanız bize de sorun ya da çağırın danışın işbirliği yapalım ama hükümet sendikalardan korkuyor. Ben buradan çağrı yapıyorum bizlerden de görüş alın ne gerekiyorsa yapmamız gereken yapalım herkes elini taşın altına koysun” çağrısında bulundu.
KKTC, Moldova’ya dönüyor
Programda bir soru üzerine hayat pahalılığı ve Güney’den alışveriş konusuna da değinen Atan “En basit örnek olarak et fiyatları yarı yarıya nerdeyse, sen bu toplumu nasıl engelleyebilirsin. Halk artık darboğaza girmiş ve herkes kendini cebini düşünüyor” Bakın burası Moldavya’ya dönüyor. Burada bizi çok kötü günler beklemekte. Bunları bir sendikacı olarak söylemek istemiyorum ama halkın da bilinçlenmesi gerekmektedir. Hükümetin acil bir kriz masası oluşturması ve önlemler alması gerekmektedir. Eğer bunlar yapılmazsa çok büyük sıkıntılar bekliyor bizi. Basit bir örnek daha vereyim, Atlas Havayolları uçuşları sonlandırmıyormuş ama kısıtlamalar getiriyormuş sefer sayısını azaltacakmış, peki bu sıkıntı yaratmayacak mı fiyatları yükseltmeyecek mi tekelcilik olmayacak mı?” diye sorarak sözlerini şöyle tamamladı:
KTHY binası satılacak
“KTHY binasının satışı konusuna da değinmek istiyorum. Buradan Halis Üresin beyi tebrik ediyorum. Özdil beye teşekkür ediyorum. UBP hükümetinin katkıları da çok büyüktür fakat bitirme olayı bu hükümete kısmet oldu. Ama bizim için çalışanın mağduriyetinin giderilmesi önemli olan konuydu ve bunun mücadelesini verdik. Nisan sonuna kadar bu bina satılacak ve mali konularda çözülecek diye düşünüyorum”
İlginizi Çekebilir