KKTC'DE EVET ÇALIŞMALARI DÖRT KOLDAN DEVAM EDİYOR
GÜNDEMTürkiye Cumhuriyeti’nde referandum takvimi işlemeye devam ederken yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da oy kullanma işlemleri başladı.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da oy kullanma işlemleri başladı. Yüksek Seçim Kurulu tarafından alınan karar uyarınca gümrük kapılarında oy verme işlemi 27 Mart Pazartesi günü başladı ve 16 Nisan Pazar günü sona eriyor.
KKTC’de ise kurulan sandıklarda 5-9 Nisan tarihleri arasında TC vatandaşları oy kullanabilecekler.
AK PARTİ ADA GENELİNDE YOĞUN ÇALIŞIYOR…
İlk kez bu yıl KKTC’de AK Parti resmi temsilcilik açarak referandum sürecinde de yoğun bir çalışma içerisine girdi. #EvetKıbrısKazanacak diyerek sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla ses getiren kampanya ile, Güçlü Türkiye ile beraber kalkınan KKTC’ye dikkat çekiliyor.
KKTC genelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile bire bir çalışma yapan ve Anayasa Değişikliği ile Referandumu anlatan yetkililer, “Evet”in önemine dikkat çekiyor.
Geçmişten-günümüze Türkiye ile EVET diyen KKTC’nin referandumda da sandıktan çıkacak olan Güçlü Türkiye ile kopmaz bağları sonucu kalkınmasının devam edeceğine dikkat çekiliyor.
AK PARTİ KIBRIS TEMSİLCİSİ DEMİRCİ: “ İstikrarlı bir Türkiye ile Kıbrıs var olmaya devam edecektir”
AK Parti Kıbrıs Temsilcisi Mehmet Demirci Türkiye’deki referandum süreci ve Başkanlık sistemi hakkında yaptığı açıklamada istikrara dikkat çekti. Demirci; “Türkiye’de farklı koalisyon dönemlerinde KKTC’nin nerden nereye gittiğini hepimiz gördük yaşadık. Bir de AK Parti iktidarında kalkınan, büyüyen KKTC’yi gördük. Asrın Projesi ile yıllarca hasret kaldığımız can suyuna kavuşmamız, KKTC genelinde yapılan yollarımız, alt yapı çalışmalarımız, Türkiye’den adamıza gelen öğrenci sayısında ki artışın ve KKTC ekonomisi üzerindeki etkisini de asla unutmamalıyız. Reisimiz, Liderimiz Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs sevgisi ve Başbakanımız Sn. Binali Yıldırım’ın verdiği değer şüphesiz herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Türkiye’de ne varsa Kıbrıs’ta da olacak anlayışı ile çalışan, yatırımlar yapan AK Partimiz bugüne kadar Kıbrıs’tan gelen her talebe karşılıksız “EVET” demiştir. Şimdi Allah bize bu kez Türkiye için “EVET” deme şansını nasip etti. Türkiye’nin istikrarı ve güçlü yapısı KKTC için de son derece önemlidir. Kıbrıs’ta çok bilinen bir söz vardır, “ Türkiye Nezle Olsa Biz Kıbrıs’ta Zatüre Oluruz” bunu da asla unutmamalıyız. Gerek Kıbrıs gerek yurt dışında yaşayan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın Başkanlık sistemi ile kazanımlarını tekrar hatırlatmak gerekirse,
1) Başkanlık sistemi en demokratik yönetim şeklidir.
2) Başkan doğrudan halk tarafından seçilir.
3) Başkanlık sistemi yönetimde istikrar sağlar.
4) Başkanlık sisteminde hem meclisin hem de başkanın seçildiği meşruiyet zemini vardır.
5) Denetim mekanizmaları güçlüdür. Suistimalin ve görevi kötüye kullanmanın önüne geçilir.
6) Başkanlık sisteminde koalisyon diye bir seçenek yoktur.
7) Başkanlık sisteminde “federasyon” veya “eyalet” zorunluluğu asla yoktur.
8) Başkanlık sistemi devletin hızlı çalışmasını sağlar.
9) Dış siyasette etkin ve güçlüdür.
10) Sorumluluklar nettir, yetki karmaşasına neden olmaz “
dedi.
İŞTE 10 SORU İLE “NEDEN EVET”
1- BAŞKANLIK SİSTEMİ, CUMHURİYET’TEN BAŞKA BİR REJİME GEÇİŞİ GEREKTİRİR Mİ?
Başkanlık ve yarı başkanlık sistemini uygulayan bütün ülkeler cumhuriyet rejimine sahiptir. Parlamenter sistem uygulayan 76 ülkenin 28 tanesinde cumhuriyetle yönetilmemektedir. Bu durum, Cumhuriyet’in başkanlık sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir.
2- BAŞKANLIK SISTEMI DIKTATÖRLEŞMEYE YOL AÇAR MI?
Başkanlık sisteminde “kuvvetler (erkler) ayrılığı” ilkesi net bir şekilde uygulandığı için yasama ve yürütme yetkileri tek elde toplanmaz veya yetki temerküzü yaşanmaz. Sistemin potansiyel olarak taşıdığı “siyasî kilitlenme” (political gridlock) olgusu, kuvvetler arası uyumu ve uzlaşmayı teşvik eder. Buna karşılık parlamenter sistem uygulayan ülkelerde de geçmişte sık sık askerî darbelerin yapıldığı ve kısa veya uzun süreli diktatörlüklerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Sözgelimi Türkiye’de 1997’de, Pakistan’da 1999’da, Solomon Adaları’nda 2000’de, Bangladeş’te 2007’de ve Tayland’da 2014’te darbe yapılmış ve görevdeki hükümet düşürülmüştür.
3- BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLİRSE, ABD’DEKİ GİBİ EYALETLER Mİ KURULACAK?
Başkanlık sistemi bir hükümet modelidir. Federalizm ise bir devlet modelidir. Dolayısıyla başkanlık sistemi ile federalizm birbirinden tamamen farklıdır. Başkanlık sistemi uygulayan ülkelerin büyük çoğunluğu üniter devlettir. Diğer taraftan parlamenter sistem uygulayan, fakat federal devlet modelini benimsemiş ülkeler de bulunmaktadır. Almanya, Belçika, Hindistan, Kanada ve Avustralya bunlara örnek olarak verilebilir. Bir ülke üniter yapısını koruyarak da başkanlık sistemini uygulayabilir. Eyaletlerin kurulması diye bir zorunluluk yoktur. Türkiye’de genel eğilim, başkanlık sisteminin üniter yapının korunarak uygulanması yönündedir.
4- TÜRKİYE’DE GEÇMİŞ DÖNEMLERDE BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMAYA AÇILDI MI?
Başkanlık sistemi bir çok lider tarafından gündeme getirildi.
* Turgut Özal: Parlamenter sistemde denetim yoktur. Oysa başkanlık sisteminde kesin olarak kuvvetler ayrılığı vardır.
* Süleyman Demirel: İsterdim ki, Türkiye’de başkanlık sistemini yapalım. Devlet büyük, ülke büyük, halk çok dinamik biz bu ülkeyi idare edemiyoruz. Sistemde değişiklik yapmamız lazım.
* Alparslan Türkeş: Tarih ve töremize uygun olarak Başkanlık Sistemi’ni savunuyoruz.
* Muhsin Yazıcıoğlu: Başkanlık sistemi ile sistem yeniden düzenlenmeli. İcranın meclis dışına çıkarılması lazım. Biz başkanlık sistemini savunuyoruz.
5- BAŞKANLIK SİSTEMİ GERİ KALMIŞ ÜLKELERE MAHSUS BİR HÜKÜMET MODELİ MİDİR?
Dünya Bankası’nın 2015 yılı verilerine göre dünyanın ekonomik açıdan en büyük yirmi ülkesinin;
* 5 tanesinde başkanlık sistemi
* 2 tanesinde yarı başkanlık sistemi
* 10 tanesinde parlamenter sistem
* 1 tanesinde tek partili hükümet sistemi
* 1 tanesinde meclis hükümeti modeli
* 1 tanesinde mutlak monarşi uygulanmaktadır.
* Toplam gayrîsâfî millî hâsıla değerleri açısından bakıldığında;
* Başkanlık sistemi uygulayan ülkeler: 23,3 trilyon ABD Doları
* Parlamenter sistem uygulayan ülkeler: 21,9 trilyon ABD Doları
* Yarı başkanlık sistemini uygulayan ülkeler: 4,6 trilyon ABD Doları
* Diğer sistemleri uygulayan ülkeler: 11,8 ise trilyon ABD Doları
6- BAŞKAN, YARGIYA EMİR VEREBİLİR Mİ?
Başkanlık sistemi yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına dayanmaktadır. Yargı organlarının üyelerinin seçilmesi veya göreve getirilmesinde yasama ve yürütme organlarının yetkisi arasında dengelenmiştir. Yargı mensuplarının atanması sürecinde nihaî yetkinin yasama organında olması, yargıyı başkanın etkisinden kurtarmaktadır.
7- BAŞKAN İSTEDİĞİ KİŞİYİ DİLEDİĞİ YERE ATAYABİLİR Mİ?
Başkanlık sistemi uygulayan ülkelerde kamu bürokrasisindeki bütün üst düzey atamalar (valiler, büyükelçiler, komutanlar, müsteşarlar vb.) yasama organının onayına bağlıdır. Bu nedenle başkan atamalarda tek yetkili merci değildir.
8- YASAMA ORGANI, BAŞKANI GÖREVDEN UZAKLAŞTIRABİLİR Mİ?
Başkanlık sistemi uygulayan bütün ülkelerde yasama organı, anayasada belirtilen istisnaî (ağır cezaî sorumluluk gerektiren rüşvet, vatana ihanet, görevi kötüye kullanma vb. adlî bir suçun işlenmesi gibi) hallerde başkanı görevden uzaklaştırabilir.
9- BAŞKAN YASAMA ORGANİNİ FESH EDEBİLİR Mİ?
Başkanlık sisteminde başkan yasama organını (meclisi) feshedemez. Buna karşılık cumhuriyetle yönetilen ve parlamenter sistem uygulayan ülkelerin tamamında cumhurbaşkanına, yarı başkanlık sistemi uygulayan ülkelerin tamamında ise devlet başkanına yasama organını feshetme yetkisi tanınmıştır.
10- BAŞKAN TEK BAŞİNA KANUN ÇİKARABİLİR Mİ?
Başkanlık sisteminde kanun koyma yetkisi yasama organı olan meclise aittir ve bu yetki devredilemez. Dolayısıyla başkanın kanun yapma yetkisi yoktur.
İlginizi Çekebilir