Lefkoşa1 sondajı ile başlayan tartışma Kıbrıs sorununa dayandı
GÜNDEMYavuz sondaj gemisinin, Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge”nin (MEB) 8’inci parsel olarak adlandırdığı Lefkoşa 1 hedefinde alanda sondaj çalışmasına başlamasıyla, AB’nin Türkiye’ye karşı yaptırım uygulaması konusunda başlayan tartışma genişleyerek büyüyor.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, AB’nin yaptırımları konusunda “ayakların yere basması gerektiği” uyarısında bulunurken Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in “veto”dan söz etmesi ikilinin arasında koordinasyonsuzluk olarak algılandı; AKEL ile Rum yönetiminin, kamuoyu önündeki bu tartışmasında gündemin Kıbrıs sorununa kaydırılmakta olduğuna dikkat çekildi.
“AĞIRLIK KIBRIS SORUNUNA VERİLMELİYDİ, DAHA ÇOK GERİLİM VE SORUN YARATACAK ŞEYLERE DEĞİL”
Politis’e göre Kiprianu, AKEL’in Türkiye’nin bölgedeki eylemlerini göğüsleme yöntemine dair tezlerini anlatırken, KKTC’deki cumhurbaşkanı seçiminden sonra Rum yönetiminin, Kıbrıs sorununa dair diyaloğun yeniden başlaması için inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Bunun paralelinde Türkiye’ye “Kıbrıs sorununun çözümünden sonra şartlı olarak bazı işbirliklerine niyetli olduğu mantığında özlü teşvikler vermesi gerektiğini” söyleyen Kiprianu “çözümden sonra (Türkiye’nin) bölgedeki bütün ülkelerle ilişkilerinin iyileştirilmesi için arabuluculuk yapılacağı mesajı da verilmeli. Ağırlık Kıbrıs sorununa verilmeliydi, daha çok gerilim ve sorun yaratacak başka şeylere değil” ifadelerini kullandı.
Gazete, Rum yönetiminin son 24 saat içerisinde, Türk tarafının isteğinin doğal gaz ve deniz yetki bölgelerini müzakereye açacak şartları yaratmak olduğunu anladığını yazdı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkların çözümü için diplomatik diyalog yolunun açılması gerektiği açıklamasını hatırlattı.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDEN GEÇER”
“Lefkoşa da bu isteğe, Türkiye’yi ve Kıbrıs Türk tarafını Kıbrıs müzakerelerine yeniden başlamaya davetiyle cevap veriyor görünüyor” ifadesini kullanan gazeteye göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu “sorunların çözümü Kıbrıs sorununun çözümünden geçer. Kıbrıs sorununun çözümü için diyaloğun başlaması gerektiği mesajını vermeliyiz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN TEHDİT VE EYLEMLERİNDEN UZAK DİYALOĞA HAZIRIM”
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis de, 5’inci Holokost Forumu için gittiği İsrail’de yabancı liderlere bölgedeki gelişmeleri anlattıktan sonra “Kıbrıs sorununun çözümü için, Türkiye’nin tehdit ve kanunsuz eylemlerinden uzak, diyaloğa hazırım” mesajı verdi. Anastasiadis, İsrail’de olduğu sırada telefonla aradığı Almanya Başbakanı Angela Merkel’den bu mesajı, bugün gerçekleşecek Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletmesini istedi.
Haravgi, Rum Sözcü Kiriakos Kusios’un dün, sözde Rum MEB’inin hukuki ve siyasi açıdan zırhlandırılmış olduğu söylemini tekrarlayarak, AB’nin Türkiye’ye karşı yaptırımları konusunda Anastasiadis ile Hristodulidis arasında görüş ayrılığı olmadığına ikna etmeye çalıştığını yazdı.
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu “hukuki ve siyasi zırhlandırma” söylemini reddederek, Rum yönetiminin bölge ülkeleriyle üçlü işbirliklerinin de, ABD, İngiltere ve diğer ülke yetkililerinin yaptığı destek açıklamalarının da, Türkiye’nin bölgedeki eylemlerini engellemediğine dikkat çekti. Rum yönetiminin ENI ve TOTAL’e ruhsat verdiği parselde Türkiye’nin sondaj yapmasının dan Rum tarafındaki herkesi endişelendirdiğini vurguladı.
Kiprianu dünkü açıklamasında, Dimitris Hrisfoyas döneminde Rum yönetiminin sondajları gürültüsüzce yaptığını ve Türkiye müdahale etme tehdidinde bulunduğunda uluslararası unsurun top yükün tepki göstererek Türkiye’nin gemilerini çıkarmasını engellediğini” söyledi.
“ANASTASİADİS’İN HRİSTODULİDİS’E GÜVENİ TAM”
Rum Sözcü Kiriakos Kusios ise dün Rum Haber Ajansı’na (KİPE) açıklamasında, Hristodulidis’in eylemlerinin, Anastasiadis’in direktiflerine uygun ve Anastasiadis’in Hristodulidis’e güveninin tam olduğunu söyledi. AKEL’in “MEB zırhlandırılmış değil” söylemine karşılık ise Rum yönetiminin bölge ülkeleriyle ikili MEB sınırlandırması anlaşmaları yaptığını hatırlatarak “tek başına bu, hukukun tesisidir” ifadesini kullandı.
“HRİSTODULİDİS’İN 2023’TE BAŞKAN ADAYI OLMASI BİZİM İÇİN SORUN OLMAZ”
Fileleftheros’a göre Kiprianu, Hristodulidis’e yönelik eleştirilerinin, yapılan anketlerin AKEL camiasına da sızdığını gösterdiği için şahsi saldırı niteliğinde olduğu iddialarını reddetti. “Zannederim Hristodulidis’in kendisi hakkındaki fikri, bizim kendisiyle ilgili fikrimizden daha büyük” diyen Kiprianu, Nikos Hristodulidis’in 2023 seçimlerinde aday olmasının kendileri açısından sorun olmayacağını söyledi.
Aynı gazete, Rum Müzakereci ve BM’deki daimi temsilci Andreas Mavroyannis’in BM Genel Sekreteri’nin 2020 önceliklerinin ele alınması sırasında yaptığı konuşmada “BM’nin, üyesi olan ülkelere uluslararası hukuka saygıyı dayatmak için hukuki zemine ve araçlara sahip olmasına rağmen bunu yapmadığından” şikâyet ettiğini yazdı.
İlginizi Çekebilir