MERAL AKINCI, GLOBELT2019 CONFERENCE’İN AÇILIŞ KONUŞMASINI GERÇEKLEŞTİRDİ
GÜNDEMCumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı, GlobELT2019 Conference’in açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, teknoloji, eğitim ve fen üzerine bir konuşma yapan Meral Akıncı, teknolojinin, insanın dünyada var olmasından beri var olduğunu belirterek, “Mağaralarda yer alan çizimlerden, doğal ve insan yapımı süs eşyaları ve yiyecek saklama kaplarına kadar ilk çağlarda insanlığın maddi kültürünü oluşturan her yöntem ve ürün, manevi kültürün sahip olduğu nitelik de günümüzde ulaşılan teknoloji birikiminin köklerinde yer alır” dedi
“TEKNOLOJİ, BİLİMİN BİR UYGULAMASIDIR”
Meral Akıncı, toplumsal kültür, fen ve teknoloji arasında çatışma ve farklılık olduğu kadar, birbirini etkileyen ve yönlendiren bir ilişki bulunduğunu dile getirdi.
Teknolojinin bilimle birlikte, din, sanat, edebiyat ve ahlak gibi kültürün bir parçası olduğunu ve ona eşlik ettiğini belirten Meral Akıncı, şöyle konuştu:
“Ancak günümüzde daha çok, bilimin geliştirdiği teknolojinin, ekonomik, kültürel ve toplumsal alanlara etkisi üzerinde durulmaktadır. Teknolojinin baskın karakteri ve kendi başına toplumsal gereksinmeler ve beklentilerden bağımsız bir gelişme çizgisi izlediği de gözlenmektedir. Teknolojinin eğitim kurumlarının örgütlenme isleyişine eğitim sürecinde kullanılan yönteme, eğitimin içeriğinde ve eğitim yoluyla toplumsal alana etkisinin de bu anlamıyla incelenmesi gerek. İyimser bir bakış açısı ile bakıldığında, teknoloji, bilimsel ilke ve yeniliklerin sorunların çözümüne yönelik olarak uygulanmasıdır. Başka bir deyişle teknoloji, bilimin bir uygulamasıdır.”
“TOPLUMDA VAR OLAN EŞİTSİZLİKLER, BİLİMİN TOPLUMUN TÜMÜNE EŞİT BİR ÖZGÜRLEŞME VE YARAR SAĞLAMASINI ENGELLEMEKTEDİR”
Toplumda var olan eşitsizliklerin, bilimin toplumun tümüne eşit bir özgürleşme ve yarar sağlamasını engellediğinin, bilimsel-teknik bilgi yoluyla ortaya çıkan teknoloji düzeyinin insanlığın yararına sunulmasının kesintisiz bir şekilde gerçekleşememekte olduğunun altını çizen Meral Akıncı, şunları belirtti:
“Günümüzde ulaşılan noktada, bilimsel ve teknik bilgi önemli ölçüde piyasa talebine ve gelişmiş ülkelerin stratejilerine bağlı olarak gelişme çizgisine girmiştir. Her ne kadar teknoloji konusundaki tartışmalar felsefi niteliğiyle eski Yunan’a kadar gitmiş olsa da, teknolojinin günümüzde ulaştığı düzey ve yarattığı etkilerin büyüklüğü, olanaklar ve tehditlerinin yaygınlığı daha çok çağımıza aittir. Az gelişmiş ülkelerde ileri teknoloji ürünlerinin edinilmesi ve kullanılmasının, örgün eğitim yanında okul dışı eğitiminde de yeterince gelişmediği görülmektedir. Bunun temel nedeni olarak öncelikle azgelişmiş ülkelerde eğitime ayrılan kaynakların giderek azalmasıdır.”
“EĞİTİM OLANAKLARINDAN YARARLANMA KONUSUNDAKİ EŞİTSİZLİKLER SADECE AZGELİŞMİŞ ÜLKELERİN SORUNU DEĞİLDİR”
Öğretmenler, mevcut ulaşılabilen teknoloji ürünlerini kullanma becerilerini geliştirmeleri gerektiğini de kaydeden Meral Akıncı, aksi durumda, eğitim programlarında yer alan içeriği geleneksel yollar ve araçlarla aktarmada çeşitli güçlüklerle karşılaşılabileceğini söyledi.
Eğitim olanaklarından yararlanma konusundaki eşitsizliklerin sadece azgelişmiş ülkelerin sorunu olmadığına dikkat çeken Meral Akıncı, “Gelişmiş ülkelerde de çeşitli düzeylerde bölgesel, kırsal-kentsel, etnik köken, ırk, eşitsizliği gibi ironik durumlar yaşanmaktadır” diye konuştu.
Teknolojinin engelli bireylerin yaşamlarına olan etkisinin kullanımına bağlı olarak olağandışı bir şekilde olumlu etki yaratabildiğine vurgu yapan Meral Akıncı, engelli bireylere yönelik olarak 20. yüzyıl boyunca sürdürülen "tıbbi model" isimli uygulamanın, "sivil haklar modeli/hareketi" ile yer değiştirmeye başladığına dikkati çekti.
“TOPLUMSAL YAPILAR, MEVCUT EĞİTİM VE GELİR EŞİTSİZLİKLERİ DİKKATE ALINMALI”
Bilim ve teknolojinin oluşturduğu alanın sağladığı muazzam büyüklükteki bir bilgi birikiminin görmezlikten gelinmesi veya tümüyle kontrol edilebilir bir araç olarak düşünülmesinin olası olmadığına işaret eden Meral Akıncı, “Hangi sorunların öncelikli olduğu, nasıl bir yarar sağlamak istendiği, bilgi teknolojilerinden yararlanmada adaletin nasıl sağlanabileceği, eğitim sistemindeki ve diğer kamuya yönelik sağlanan kullanımın hangi temel kurallar ve etik sistemiyle gerçekleştirilebileceği gibi sorunlar üzerinde toplumsal yapılar, mevcut eğitim ve gelir eşitsizlikleri dikkate alınarak düşünülmesi gerekir” dedi.
İlginizi Çekebilir